BÖLÜM 11 - Öpmezsen Güvenmem

61.7K 3.1K 434
                                    

BÖLÜM 11

Öpmezsen Güvenmem

Yurttaki odama girdiğimde derin bir nefes alarak odanın kokusunu içime çektim. Burası benim için yuvaydı! Parmağımı dolabımın yüzeyinde gezdirdim. Pürüzlü mobilya parmak uçlarımdaki reseptörleri canlandırdı. Bir saniye sonra camda bir karartı belirdi ve Kat o koca bedenini zarifçe içeriye soktu. Aldığım rahatlatıcı soluk boğazımda takılı kaldı ve kafamı dolaba vurma dürtümü bastırdım.

Yurda gizlice girdiğim için gören olmamıştı ve Jessie de odada olmadığı için bağırıp milleti başımıza toplayacak kimse yoktu. Kat kendi evindeymişçesine bir rahatlıkla çantamı yatağın ayakucuna attı. Kendine ait birkaç parça eşyayı da benim çantama koymuştu. Kendini yatağıma bırakarak ellerinin başının altında birleştirdi.

"Hey! Ayakkabılarını çıkar!"

Kaşlarını hafifçe havaya kaldırıp, ayaklarını birbirine sürterek ayakkabılarını çıkardı. Kırmızı yatak örtümün üzerinde simsiyah bir leke gibi öylece duruyordu. Jessie gelip de onu böyle bulsa kıyameti koparırdı. Ya da üstüne atlardı. Söz konusu Jessie olunca hala emin olamadığım şeyler çıkıveriyordu. Kat yattığı yerde homurdanarak trençkotunu çıkardı ve tekrar ellerini başının altına alarak yattı. Gözlerini odada gezdiriyordu. Kaşlarımı çatarak ona baktım.

"O yatağın bana ait olduğunu biliyorsun değil mi?"

Derin bir nefes aldı. "Kokun her yanına sinmiş zaten."

Kuşkuyla başımı omzuma doğru eğerek bir nefes çektim. Kötü kokmuyordum ki. Her gece yatmadan önce duş almaya dikkat ederdim. Başımı kaldırıp ona baktığımda kafasını iki yana salladı alayla.

"Kötü kokmuyor. Sadece sen kokuyor işte. Sana ait tenin kokusu."

Şaşkınlığımı üzerimden atınca ellerimi göğsümde bağladım. "Ama o yatağın bana ait olduğunu biliyorsun!"

Tek kaşını havaya kaldırdı. "Ne öneriyorsun? Kaçık arkadaşınla uyumamı mı?"

Keskin bir soluk çektim. "Asla! Dişlerini ve seni onun yanında istemiyorum. Yerde uyu, küvette uyu, tek kişilik bir odaya geç, hatta giysi dolabında uyu umurumda bile değil. Ama benimle yatmayacaksın."

Gözlerini kapattı sıkılmış gibi. "Zaten seninle yatmıyorum, senin yatağında yatıyorum."

Dudaklarımın arasından bir hırlama kaçtı. Tek gözünü açıp bana baktı. "Saat dokuz oldu. Dersin yok mu? Hem şu manyak nerede?" dedi başıyla Jessie'nin yatağını işaret ederken.

Omzumu silktim. "Muhtemelen derstedir."

"Üzerini değiştir. Derse gidiyoruz."

"Gerçekten mi?" Şüpheci olmak için sebebim çoktu!

"Tabii," dedi yataktan fırlayarak. Ellerini yukarıya doğru kaldırarak gerindi ve karın kaslarını, pantolonunun içinde yok olan V'yi gözler önüne serdi. Huh! Burası biraz sıcak mıydı ne? "Bakalım Bau buralarda mı?"

Bahsettiği isimle birlikte vücudumdaki tüyler havaya kalktı. Evet, bunu unutmuştum. Tam da unutulacak şeydi zaten!

Dolabımdan birkaç parça eşya alıp banyoya yönelmişken aklıma bir şey geldi. "İnsanlara ne diyeceksin? Öğrenci olduğunu mu? Derslere nasıl gireceksin?"

Dövmelerini gözler önüne sererek kollarını göğsünde kavuşturdu."O güzel kafanı bunlara yorma sen." Ağzımı açıp onu tersleyeceğim sırada, "Hadi, hadi," diyerek beni başından savdı! Görgüsüz herif!

Kurban: 13. BakireWhere stories live. Discover now