BÖLÜM 2

8.5K 336 603
                                    

Şok olmuştum. Konuşamıyor, tepki veremiyordum. Sesim kaçmıştı sanki. Ve gariptir ki içsesim bile konuşmuyordu. Ben sesimi bulmaya ve bişeyler söylemeye çalışırken o da sadece bana bakıyordu. Sonunda çalışmalarım sonuç verdi ve sesimi buldum. Esmer adama döndüm ve sordum:

"Neden?" Gözlerimin içine bakıp cevapladı.

"Bakın benim aile büyüklerimden kalan bir tekstil şirketim var. Ve yönetimini elime almak için rahmetli dedemin vasiyeti olarak altı ay evli kalmalıyım. Altı ay sonra bitecek bir evlilik olacak bu. Kabul ederseniz kardeşinizden şikayetçi olmayacağım." Bu uzun konuşmadan sonra daha fazla şaşırmıştım doğrusu. Ama bir soru daha vardı. Hemen sordum.

"Peki sizi anlıyorum ama neden ben? Başka birini pektabi bulabilirsiniz. Yakışıklı ve genç bir adamsınız. Üstelik başarılı birisiniz. Anlamadığım bu, neden ben?" Ne diyosun kızım sen? Ay ben ne dedim? Fark ettiğimde gözlerim büyüdü ve elimle ağzımı kapattım. Karşımdaki adam gülümsüyordu.

"İltifatlarınız için teşekkür ederim. Sorunuza gelince; dediğiniz gibi başka birini bulabilirdim ama bu sahte evliliğin gizli kalmasını istiyorum ve takdir edersiniz ki benimle evlenmeye razı olacak kadınlar sosyetik kadınlar. Onlar bu evliliği gerçek sanarlar veya benim böyle bir şey yaptığımı magazincilere haber olarak satarlar. Siz kabul ettiğinizde -sizi cemiyette kimse tanımadığı için- yalan söylememiz kolaylaşacak. Etraftakiler bizi yaklaşık bir yıldır tanışıyor ve sevgili olarak bilecek. Ve evliliğin nedenini sorduklarında onlara böyle diyebileceğiz. Bakın, yalan söylemek hiç hoşuma gitmiyor ama bu vasiyetten birtek benim haberim var. Ailemin yok. Bu yüzden bu evliliğin gerçek gibi görünmesi için uğraşmalıyım. Altı ay içinde size karşı hiçbir şekilde bedensel bir temas etmeyeceğimden -zorunlu olmadıkça- emin olabilirsiniz. Bu süreç içinde maddi ve manevi tüm olanakları size sağlamaya çalışacağım. Aynı evde yaşamak zorunda olacağız çünkü az önce de söylediğim gibi ailem bu durumu bilmiyor. Ama altı ay bittiğinde anlaşamadığımızı ve boşandığımızı söyleyeceğim. Avukatıma verdiğim bir talimatla altı ay bittiğinde otomatik olarak boşanma işlemleri başlayacaktır. Benim tek amacım bu şirketi en iyi şekilde yönetmek ve aileme güzel günler yaşatmak. Bana yardım etmenizle- Şey pardon isminiz neydi?" Sonuna kadar şaşkınlıktan iki kaşım havada dinlemiştim onu. Sonunda ismimi bilmemesiyle kahkaha atmaya başladım. İnsan evleneceği insanın adını bilmez miydi ya? Kahkahalarımın arasından zorla konuştum:

" İsmim Melek YILMAZ. Sizinki ne? Pardon güldüğüm için üzgünüm ama bir an komik geldi evlenmek istediğiniz insanın adını, huyunu suyunu bilmemeniz. Belki ben geceleri cadı oluyorum." Dedim sesimi sonlara doğru korkunç olduğunu sandığım şekle büründürerek ve ona yaklaşarak. Bu sefer o güldü.

" Haklısınız Melek hanım. Bende Selçuk DALKIRAN. Ama merak etmeyin öğreniriz birbirimizin huyunu suyunu. Kabul mü siz onu söyleyin bana"

"Ben düşünmek istiyorum biraz müsaade ederseniz. Takdir edersiniz ki benim için çok acele oldu." Cebinden bir kart çıkardı ve bana verdi. Ayağa kalktı ve konuşmaya başladı:

"Haklısınız ama bir an önce karar verseniz iyi olur. Çünkü siz teklifimi kabul etmeden şikayetimi geri çekmeyeceğim. Bunu da göz önünde bulundurun." Bu adam ne diyordu? Tamam kardeşimden şikayetçi olacağını söylemişti ama beni tehdit eder gibi de bunu yapması şaşkınlığımı bir doz daha arttırdı. Ayağa kalktım ve elimdeki kartı sıktım. Bu adam beni çaresiz bırakmıştı ama bu tehditle de çözülebilecek bir şey değildi ki. Belli ki hırsı onu buna itmişti. Onu da anlıyordum ama Ufuk'un bu duruma vereceği tepkiyi kestiremiyordum. Çünkü biz birbirimiz emanettik ve Ufuk için ben kırılacak bir eşya gibiydim. O da benim birtanemdi ve onun için dünyayı yıkabilirdim. Ki buna bu adamın teklifini kabul etmek de vardı. Karşımdaki adamın gözlerine bakmak için kafamı kaldırdım-benden uzundu- ve çemkirdim, veya öyle sandım:

ANLAŞMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin