Fethiden: Otel odasına girdiğimizde Eylem Ayhanın kafasına silah dayamıştı. Benim aklımdan geçen tek soru nerden haberi olmuştu? Fethi: Eylem napıyorsun sen burada? Eylem: Seni takip ettim şüphelendim ve şüphelerim doğru çıktı. Fethi: Eylem tam buyüzden sana söylemedim. Bırak adam bize lağzım. Eylem: Sen bu adamla neler yaşadığımı bilmiyormuş gibi konuşamazsın! Bu adam ailemi öldürmeye başladı bilmiyorum farkında mısın? Fethi: Saçmalama! Eline hiçbirşey geçmeyecek! Anneannen geri dönmeyecek. Olan sana olucak. Ayhan: Ah be Mercier. Şaşırttın beni. Hadi öldürsene beni. Anneanneni öldürürken son titremesini görmeni isterdim. Nekadar acı çekmiştir ya. Eylem: SUS! Ayhan: Yoksa sen hala senin yüzünden öldüğünü kabullenemedin mi? Eylem: Sus dedim sana Ayhan: Mercier kanlar içerisinde zararsız birşekilde öldü. Vah vah. Eylem: (Güler) Salaksın sen ya! Seni öldürüceğimi mi sandın? Ayhan: Anlamadım? Eylem: Seni öldürmek, ödül olur. Yok öyle bir dünya. Ben sadece son çırpınışlarını görmek istedim. Evet duygularım öldür diyor ama aklımla hareket edicem. Anneannem öyle isterdi. Eylem Ayhanı kaldırıp bize doğru attı resmen. Açıkcası bende bunu beklemiyordum. Bende Ayhanı aldım Yavuz Komutanıma teslim ettim. Yavuz komutanım bana kaş göz işareti yapıp odadan çıktı. Geri Eyleme döndüğümde yatağın üstünde oturuyordu ve düşünüyordu. Fethi: En doğrusunu yaptın. Eylem: Biliyorum. Bunu sadece anneannem için değil senin içinde yaptım. Fethi: Teşekkür ederim beni dinlediğin için. Sım sıkı sarıldım ona. Kokusunu birdaha ezberlemek istercesine. Sonra beraber odadan çıktık. Eylem: Buarada birdaha benden birşey saklama Fethi: Saklasam ne olucak? Zaten hemen anlıyorsun Eylem sadece güldü. • Cuma günü... Eylemden: Bugün Fethinin doğum günü partysi vardı ama ona çaktırmadan süsleme işini halletmem gerekiyordu. Sabah Fethile erkenden kalkıp kahvaltımızı yapmıştık. Hemen sonra Evden çıktık ben tabikide Kızlarla buluşucam dedim. Fethi biraz mırıldansa bile sonunda yollarımız ayrılmıştı. Cafede buluşucaktık bende Cafeye doğru yürümeye başladım. Cafeye gelince neşe ile Kızlara el salladım. Eylem: Naber? Su: Bakıyorum çok mutlusun Eylem: Ee tabi sonuçta ilk doğum günümüz Nazlı: Ya bende çok heycanlandım. Bahar: Kızlar burayı öyle güzel yapıcağız ki görsünler. Eylem: Küçük bir sorunumuz var Su: Noldu? Eylem: Pasta siparişi vermedim biz yaparız diye ama ben pasta yapmayı pek beceremem Nazlı: Ay Eylem tek derdimiz Pasta olsun hallederiz biz! Eylem: Yanlız Pasta iki katlı olması gerek ikinci katıda Kırmızı istiyorum Bahar: Kırmızı ne alaka ya? Eylem: Fethile benim işaretim Kızmızı ay Su: Vay çok romantik Nazlı: Siz negüzel seviyorsunuz ya Eylem: Ya teşekkür ederim!! Ay kızlar burda laf kalabalığı istemiyorum hadi girişelim. Bahar: Ozaman biz süsleme yapalım sonra ikili bir pasta katı yaparız Eylem: Çok iyi fikir bakın burdaki poşetlerde Süs eşiyaları var. Su: Başlayalım ozaman!! (Burda keyifli bir Şarkı/Müzik açabilirsiniz) Yazardan: Bahar tüm masalara Party şapkaları koymuştu ve küçük kurabiyeleri tabağa koyup her masaya dağıtmıştı. Eylem bir duvarı boş bırakmıştı ve büyük bir plake yapıştırmaya başlamıştı. Plakenin üstünde tabikide Kırmızı ay vardi ve E&F yazıyordu. Nazlı bir masayı boşaltıp hediyeleri koyabilmek için küçük süsler koymuştu. Her masaya gidip bir mum yakmıştı. Su Eylemle beraber balonları şişirip yere ve tavana bırakmıştı. Bu hazırlıklar tam bir saat sürdükten sonra hepsi birlikte mutfağa geçip pasta için işe koyulmuştu. Nazlı ve Bahar bir kat yapıcaktı Eylem ve Su bir kat yapıcaktı. Kızlar pastayı yapmaya başlayınca işlerin okadar kolay olmadığını anlamışlardı. Ara sıra birbirlerine un atarak eğleniyorlardı. Kek hamuru yapınca hepsi parmağını batırıp tadına bakmışlardı. Hepsi birbirini onayladıktan sonra Forma koyup iki değişik boydaki keki fırına vermişlerdi. Fırından çıktıktan sonra alt katı tüm beyaz, üstü katın kenarlarını beyaz bırakıp üst tarafını kırmızı krema yapmışlardı. Kalan hamurla Nazlı bir kalp şekli yapıp üst katın üstüne koymuştu ve bir şeker kalemi ile kenara F yazılmıştı. Pastanın dinlenmesi için buz dolabına koyup 4 elden mutfağı yerine getirmişlerdi. Sonucta kiralamışları ve geri teslim ediceklerdi cafeyi. - Eylem: Ay sonunda bitti ya Su: Nezaman gelicekler ki? Eylem: Yarım saate burda olurlar Nazlı: Ozaman saç baş yapıcaz hızlıca Bahar: Hadi Eylem sen elbiseni giyin biz sana saç filan yaparız Eylem: Heycanlandım! Eylem elbisesini giyinmeye gittiğinde kızlarda üstlerine sade bir elbise giyinmişlerdi. Eylemde elbisesini giyinmişti:
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Bahar: Bence bu Elbisenin üstüne dalgalı saçlar çok güzel olur. Hafif nute de bir ruj tam olur Su: Bencede hem bu elbise sana çok yakışmış Eylem: Teşekkür ederim iyiki varsınız! Eylemden: Hazırlıklar bittiğinde Ateş Nazlıya "Geliyoruz" mesajı atmıştı bizde tüm işikları kapatıp bekliyorduk. Ben elime birkaç bordo balon almıştım ve Fethi girince yukarı bırakıcaktım. Geldiklerinin sesini duyunca hepimiz hazırda bekliyorduk. Fethi: Oğlum bu Cafe kapalı baksana O anda Su lambaları açıp birkaç konfetti patlattı bende elimdeki balonları bırakıp "Süpriz!!!" Diye gülüdüm. Fethi başta neler olduğunu anlamadı ama sonra Gülümseyip "Ya ne gerek vardı" dedi. Hızlı adımlarla yanına gittim, elimi tutup kolunu beline doladı. Herkes tokalaşıp hediyelerini verince sıra bana gelmişti. Kalbim okadar hızlı çarpıyorduki. Elimde bir kutu ile Yaklaştım. Hiç bukadar heycanlanmamıştım. Kutuyu Fethiye uzattıktan sonra hepsi meraklı birşekilde bana baktı. Fethi Kutuya sarılmış olan ipleri çıkararak dahada heycanlandırıyordu. Kutunun kapağını yavaş yavaş açtı. Kutuyu tüm açıktan sonra bir kutuya bir bana baktı. Koçaman tebessüm ettim. Fethi hala şokta idi. Eline minik ayıcığı aldı bunu Fethi kazanmıştı lunaparkta diğer eline de bebek önlüğünü ve ona takım beyaz ve gri modelli emziği aldı. Gözleri dolu dolu hayranlıkla baktı bebek eşiyalarına. Bende bu mutluluğunu izledim.
