61 Bölüm "Dans"

1.2K 88 15
                                    

Eylemden:
Hepimiz mutlu birşekilde oturup sohbet ettik. Zaman öylece geçti ve yavaş yavaş herkes evine dağıldı. Bende Fethi ile beraber ortalığı toparlıyordum.
Fethi: Sencede çok mutlu değilmiydik?
Eylem: Evet ya hiç bir dert yoktu hepimiz mutlu ve neşeli idik.
Fethi: İnşallah artık hep mutlu oluruz.
Eylem: İnşallah. Ben sormayı unuttum bu Selim işi ne oldu?
Fethi: Vallah biz sorguya aldık yarın sorgulanıcak sen yapıcakmışsın.
Eylem: Ben mi?
Fethi: Evet bir sorun mu var yoksa?
Eylem: Yok tabiki sadece şaşırdım.
Fethi: Umarım birşeyler anlatır Ayhan ile ilgili.
Eylem: Umarım. Cd lerden haber varmı?
Fethi: Hacker lağzımmış şifre koymuşlar biraz uzun iş
Eylem: Hm neyse bakıcaz artık.
-
Ertesi gün:
Sabah kahvaltıyı hazırlamak için uyanmıştım ama yanımda Fethi uyumuyordu. Ayrıca Mutfaktan sesler geliyordu.
Eylem: Olamaz. Fethi Mutfakta olamaz. Allahım nolur içerdeki durum çok kötü olmasın daha dün temizledim. Nolur.
Ayaklanıp terliklerimi giyinip hızlı adımlar ile Mutfağa geçtim. Gözlerimi kapatmıştım ve yavaş yavaş açtım. Oha. Mutfak pırıl pırıl ve Fethi omlet yapıyordu.
Eylem: Fethi?
Fethi: Demek uyandın ozaman buyrun sizi hemen masaya alayım hanımefendi.
Eylem: Teşekkür ederim de bu güzel kahvaltıyı neye borçluyuz?
Fethi: Aaa! Aşk olsun içimden geldi diye yaptım
Eylem: Hıım vallah masayı donaltmışsın. Omlet de var. Mutfakta temiz. Geriye sadece tat kaldı.
Fethi: Yani kendime güveniyorum lezzetli olmuştur. Omletin hazır. Beyaz peynirli
Diyip göz kırptı. Bende büyük ihtaç ile yemeye başladım. Bukadar mükemmel omlet olabilir mi ya? Çok lezzetli idi.
Eylem: Ya çook güzel olmuş ellerine sağlık
Fethi: Afiyet olsun.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra üstümüzü giyinip alaya doğru gitmek için yola çıktık. Yolda hiç konuşmadık sanki ortamızda örülü bir duvar varmış gibi yürüdük. Alaya gelince durup bana döndü.
Fethi: Sorgulamada ben Camın arkasında olucam yardım gerekirse işaret etmen yeterli
Eylem: Sağol ama kendim çözebilirim galiba
Fethi: Peki gidelim ozaman.
-
Sorgu:
Eylem: Şimdi Selim, sen bize neler oluyor anlat bizde sana yardımcı olalım.
Selim: Neyi bilmek istiyorsunuz?
Eylem: Ayhan desem?
Selim: Tek bildiğim şuanda Sancar ile çalıştığı.
Eylem: Başka?
Selim: Yani bende onların adamı idim, bana pek birşey anlatmazlardı hep ikisi arasında idi.
Eylem: Yalan söylüyorsun.
Selim: Anlamadım?
Eylem: Konuşurken gözlerin ile bir köşeye bakıp duruyorsun. Beynini yalan söylemek için zorluyorsun çok belli oluyor. Bi ayrıntı daha biliyormuşsun gibisin.
Selim: Hepsi bu gerçekten. Bana saklamam için cdleri evrakları verdiler ama onlar zaten sizde. Benim bakmam yasaktı. Zatende şifreli idi.
Eylem: E yani baktın. Yoksa şifreli olduğunu nerden bilicektin dimi?
Selim: Meraktı.
Eylem: Peki Akşam birdaha gelip sorucam ona göre düşün taşın. Gözlerimin içine bakarak anlatıçaksın. Her yalanın bir ay daha fazla hapishane köşesinde geçiriceksin. Bu dediğimi sakın unutma. Yazık olur. Seni kullanıp attılar sende onları kullan. Kim daha güçlü göstert.
Sadece başını eymek ile yetindi. Bende dışarıya çıktım. Aynı anda Camın arkasından Yavuz ve Fethi çıktı.
Yavuz: Neden akşamı bekliyoruz birşey bildiği yok.
Eylem: Bi planım var bırakın uygulayım.
Yavuz: Peki. Buarada cafede buluşuyoruz Fethinin haberi var zaten.
Eylem: Noluyor Fethi?
Fethi: Feyzo Su ya evlenme teklifi etmemişde onu ediçekmiş birazdan cafede.
Eylem: Yaa iyimiş bende ozaman kızlarla buluşup cafeye geçerim
Fethi: Tamam ozaman orda görüşürüz.
Eylem: Tamam
Baharın evine gittim. Hemen içeriye alınca biraz konuştuk sonra aklıma gelen fikirleri değerlendirerek konuşmaya başladım.
Eylem: Su bana Su getirebilirmisin canım?
Su: Tabi (mutfağa gider)
Eylem: Kızlar biz bu cafeye neden gidiyoruz biliyormusunuz?
Nazlı: Birşeyler içmek için
Eylem: Hayır Feyzo Evlenme teklifi ediçekmiş.
O anda Su girdi ama birşey duymamıştı.
Su: Soğuk doldurmadım
Eylem: Ya teşekkür ederim. Sen cafeye böyle mi gidiceksin?
Su: Evet niye ki?
Eylem: Hm bence Süper bir elbise
Su: Yada pantolon mu giyinsem hava so-
Nazlı: Olmaz!
Su: Niye?
Nazlı: Cünkü şey
Bahar: Cünkü bu sana çok yakışmış!
Nazlı: Aynen
Su: İyi tamam.
-
Cafe:
Cafeye kızlar ile gelince hemen yerlerimize oturup erkekleri bekledik. Bizden sonra gelenler Fatma abla ve Güler abla olmuştu. Fatma abla bebeğini kucağına almak için gün sayıyordu. Güler abla ise hafif depressiondaydı malum kızı yakında evleniyordu. Bir kaç dakika geçmeden erkeklerde gelmişlerdi. Fethi yanıma oturup kulağıma yaklaştı.
Fethi: Bu kısa sürede bile özledim.
Eylem: Yaa Ayıcık!
Fethi: Ayıcık?
Eylem: Hatırlamıyormusun? Lunapark ta kazanmıştık.
Fethi: Ha doğru sonra bizimkilerin diline düşmüştüm ayıcıklı diye hatırlamaz mıyım.
Kıkırdadım ve garsona pasta söyledik. Pastalarımızı yerken Fethile kaçamak bakışlar atıyorduk. Sonra Feyzo ayağa kalktı.
Feyzo: Ben hemen geliyorum.
Biz arkasından bakarken yavaş bir şarkı çalmaya başlamıştı. Feyzo Suyu kaldırdı ve önünde diz çöktü.
Feyzo: Boncuğum? Benimle sonsuza dek olmak istermisin?
Su şaşkın birşekilde bakarken "EVET!" diye bağırdı. Feyzo hızlıca yüzüğü parmağına taktıktan sonra Suyu dansa kaldırdı.
Fethi: Benimle dans etmeye ne dersiniz?
Eylem: Hiç hayır diyemem.
Bizde dans etmeye başlamıştık. Ben kollarımı omuzlarında birleştirdim Fethide hafif birşekilde belimden tutuyordu. Fakat Gözlerimiz birleşikti. Derinlere bakıyorduk. Nazlı ve Ateşde ayaklanınca Yavuzda Bahara sorup dans etmeye başlamıştı. Biz şarkının akışında iken Fatma abla kalkıp Lavaboya doğru yürümeye başladı. Biraz yürüdükten sonra sadece durup yere yığıldığını görmüştüm. Hepimiz Fatma ablanın yerde yatışına bakıyorduk. Şaşkınca. Sonra kulaklarımızı Hafızın acı dolu "Fatma?!" bağırışı yankılandı.

-Bölüm sonu-
Hızlı yazdım hata olabilir... :)

Kırmızı AyTempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang