5.BÖLÜM

6.8K 245 66
                                    

Beğenileri ve yorumları eksik etmezseniz sevinirim. İyi okumalar. 🌹

Sabah gözüme gelen güneş ışıklarıyla uyandım. Gözlerimi açtığımda hâlâ Savaş Bey'in yatağındaydım. Birden yüzmü ekşittim. Savaş Bey biraz tuhaf geliyordu ağzıma. İçimden Savaş demek daha iyiydi sanki.

Daha fazla oyalanmadan yataktan kalkıp yürümeye başladım.
"Nereye?"dedi. Sesi uyku dolu olsa bile o her zaman ki netlik gitmemişti.
"Uraz'ın yanına"dedim normal bir şekilde bir yandanda kapıya doğru yöneldim.Kapıyı açacaktım ki biri kapıyı tıkladı.

İçimden çığlık atmak gelsede bunu asla yapamazdım.
Savaş kapının sesini duyar duymaz yataktan hızlı bir şekilde kalktı ve benim yanıma hızlı bir şekilde geldi

"Bekle"dedi net ve bağırarak.Birden bileğimden tuttu ve bir kapıyı açıp içeri girdi benide odanın içine sokup "Burdan sakın çıkma"dedi tehtitkâr bir sesle.

Emrin olur gülüm baş üstüne!

Demek gelsede içimden,
"Tamam"dedim masumca.
Bileğimi bırakıp odadan çıktı.
O odadan çıktıkdan sonra buranın bir banyo olduğunu fark ettim.

Bu banyoyada her yer siyahtı. Duş kabininden diş fırçasına kadar. Bu adamı bu kadar siyah yapan neydi?
Biri bana açıklayabilir mi?

Ayaklarımın ağrıdığını fark ettim ve kulozet kapağının üstüne oturup beklemeye başladım.İçimden dolapları karıştırmak gelsede bunu asla yapamazdım eğer Savaş yaptığımı görürse kesin işten kovulurdum.
Neler düşünüyorum ben?

Fırsattan istifade çeşmeye gidip elimi ve yüzümü yıkadım tekrar kulozete oturdum.
Sayın Savaş beyi beklemeye başladım.

Nerseyse on dakika kapı hızlı ve sert bir şekilde açıldı. Kapıya doğru büyük bir korkuyla bakarken kalbim teklemeye başlamıştı ki gelenin Savaş olduğunu görünce rahatladım.
"Çık hadi"dedi net bir şekilde,
"Tamam"dedim ve ayağa kalkıp banyodan çıktım. Savaş'ta arkamdan gelip banyonun kapısını kapattı. Benim artık aşağı insem iyi olacaktı yoksa biri bizi böyle görmesi an meselesiydi.
Kapıya doğru yöneldim ki Savaş bileğimi kavradı.

"Bırakır mısın!"
"Nereye?"dedi sorar bir sesle,

Cehennemin dibine gelecek misin?

"Aşağı ineceğim"dedim korkak bir sesle.
"Bu olanları kimseye anlatmayacaksın."dedi net tehtitkâr ve sesini kısarak. Çenemi tutmayı başaramadım ve "Yok ben bu gün öğleden sonra minareye çıkıp söylemek istemiştim ama neyse kısmet değilmiş." Dedim.
Gerçekten bunu ben mi demiştim? Evet ben demiştim, aferim bana!

"Öyle birşey yaparsan sonuçlarına katlanırsın."dedi tehlikeli bir sesle. Elini bileğimden ayırdı ve odadan çıkmama izin verdi. Kapıyı açıp odadan çıktım ve bana bakan iki tane yardımcıyı karşımda buldum.
"Savaş bey içeride mi?"dedi sağdaki "Evet bir şey verdim ve şimdide gidiyorum" dedim ve aralarından geçerek Savaş'ın odasından uzaklaştım. Aşağı inip Efsun abladan tatlı birşeyler istemeye indim.
Mutfağa girdiğimde Efsun abla daha gelmemişti acaba saat kaçtı? Mutfağın duvarlarında saat ararken
"Günaydın"diye bir sesle irkildim. Arkama baktığımda gelenin Efsun abla olduğunu fark ettim ve rahatladım.
"Size de."dedim karşılık vererek, "Sen masaya, geç kahvaltı beş dakika sonra hazır olur."dedi sevimli bir sesle.
"Yardım edilecek varsa yardım edebilirim." dedim meraklı bir sesle. "Benim işim bitti şimdi Savaş Bey ve Uraz Bey'de gelir kahvaltıya başlarsınız hadi masaya."dedi ve beni masaya yönlendirdi. "Tamam."dedim ve masaya geçip siyah deri sandalyeye oturdum ki aklıma Uraz geldi. Eğer beni yanında göremezse annesi gibi olduğumu düşünecekti.

GİTMENE İZİN VEREMEM |1+2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin