14.BÖLÜM

5.3K 198 28
                                    

Beğenileri ve yorumları eksik etmezseniz sevinirim. İyi okumalar. 🌹

Sabah gözlerimi, Savaş'ın çıplak göğsünde açtım. Sağ elim Savaş'ın karnına dolanmiş bir hâldeydi sol elim ise vücudumun altında kalmış bir şekildeydi. Onunla birlikte olduğumda kendimi kaybediyordum fakat uyurken bile kendimi bulamıyormuşum.
Bu halimden oldukça rahatsızdım. Ellerim ben gerildikçe terlemiş ve buz gibi olmuştu. Sağ elimi Savaş'ın karnından yavaş bir şekilde çekmeye başladım. Savaş, uyandığımı anlamış olacaktı ki
"Rahatla." dedi ve elimden tutup, karnındaki elimi durdurdu. Başımı yukarı kaldırdığımda Savaş'ın sağ eli belime dolanmış, diğer eli elimin üstündeydi. Elini hareket ettirip tekrar karnına dolattırdıktan sonra, elin saçıma daldırıp saçımla oynamaya başladı. Bana yaklaştıkça geriliyordum. Onunla aynı yatağı paylaşmak güzeldi kabul ediyorum fakat bu kadar yakınlık bana aykırıydı. Karın kasları oldukça sertti ve hafif baklavaları vardı. Bunları düşündükçe iyice geriliyordu. Parmaklarım Savaş'ın karnında istemsizce oynamaya başladı. Parmaklarım, gergin olunca refleks olarak oynamaya başlardı. Zaten diken üstünde duruyordum, buda yetmiyormuş gibi elim Savaş'ın karnında duruyordu. Düşüncelerimin içine doğru daldıkça parmaklarım daha da hızlanıyordu. Acilen bir şey söyleyip bu cehennem sıcağı kadar sıcak olan bu kollardan kurtulmam lazımdı.

Bir kaç dakika sonra miğdem guruldadı. Rahatladım. İşte, nedenim buydu."Benim karnım acıktı."dedim gözerimi gözleri ile birleştirip. Elini saçımdan çekip ona yakın olan telefonuna ulaştı ve saate baktıktan sonra elini belimden çekti. Rahat bir nefes aldıktan sonra ellerimi ondan çekip yataktan kalktım.Ağır adımlarla ilerleyip banyoya ilerledim. Aynadan kendime baktığımda fondotenim çıkmış maskaram hala akmadan yerindeydi. Dün, iyiki kalıcı maskara sürmüştüm yoksa vampir gibi olurdum.

Gözlerimi biraz daha incelediğimde, gözlerim kanlanmış,şişmişti. Gözlerimi aynadan ayırıp çeşmeyi açtım. Ellerimi ve yüzümü yıkayıp aynadan kendime baktığımda rimellerimin aktığını gördüm. Tekrar çeşmeyi açıp iyice yüzümü yıkadım ve lavabonun yanında duran siyah havluyu aldım. Yüzümü sildikten sonra tekrar aynaya baktım ve bu sefer çıktığını gördüm. Havluyu yerine astıktan sonra banyodan yavaş adımlarla çıktıktım. Kapıyı açıp odaya girdikten sonra bacağımın ağrıdığını hissettim. Bacağıma sanki bir şey batıyormuş gibi ağrıyor,buda yürümeme engel oluyordu. Bacağımın ağrısını unutmaya çalışarak odanın içine şöyle bir göz gezdirdiğimde Savaş'ın ortalıkta olmadığını gördüm. Nereye gittiğini merak etmiştim ama bacağım yürümeme engel olacak kadar ağrıyordu. En mantıklısı yatağa oturup, bacağıma masaj yapıp yatmaktı. Yavaş adımlarla yatağa ilerleyip oturdum ve masaj yapmaya başladım. Bacağım neredeyse on dakika sonra rahatladığını hissettim.

Canım çok sıkılmıştı. Ne Savaş ne de Uraz vardı. Uraz. Acaba o sürtük ile ne yapıyordu. Nasıl beynini yıkıyordu yalanlarıyla. Belkide Savaş'ı kötülüyordu kendince. Belkide beni. Kim bilir?

Kendimi bunları düşünerek sinirlerimi iyice bozamazdım. En iyisi unutmaktı.
Telefonumun çalması ile irkildim. Telefonumun ekranına baktığımda arayanın Erdem Hoca olduğunu gördüm. Neden arıyordu ki bu şimdi? Bunu en kolay telefonu açarak öğrenebilirim sanırım. Yatağın yanında duran komodinin üstündeki telefonumu elime alıp, aramaya cevap verdim.
"Alo?"
"Yağmur,sen misin?''
''Evet benim.''
''Saat 09:23. Bekliyorum hâlâ yoksun.''
''Ne yani, sen beni aşağıda bekliyor musun?" Şaşırmıştım. Kim söylemişti ona gelmesini?
"Evet hadi,ağaç oldum burda."
"Tamam. Geliyorum." Deyip telefonu kapattım. Uraz gitmişti ve psikolojim yerleri süpürüyordu. Savaş'da iyi görünmüyordu ve onunda Erdem Hoca'nın gelmesini söyliyeceğini sanmıyordum. Ama yinede aramalıyım diye düşünüp Savaş'ı aradım. Savaş bir kaç çalışta telefonu açtı.
''Dinliyorum.'' Sesi gayet sıkılgan ve soğuk geliyordu. Her zamanki gibi.
"Erdem Hocayı sen mi eve ders anlatması için çağardın?"
"Hayır."
"Bende çağırmadım ama aşağıda beni bekliyor."
"Sen neredesin?" Sesi sertleşmiş öfkelenmiş gibi duruyordu.
"Senin odandayım."
''Tamam."dedi ve telefonu yüzüme kapattı.

GİTMENE İZİN VEREMEM |1+2|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin