"12- Bilmiyorsun!"

En başından başla
                                    

###

"Zehraaaa, hadi kuzum. Gürkan huysuzluk yapıyor!"

"Geliyorum."

Gürkan kapı önünde durmuş, bizi bekliyordu. Aslında Zehra'nın da hazırlanmasını. Ona kalsa, şimdiye gitmiştik. Ama Zehra'ya ayıp olacağı için, kesinlikle olmaz diyerek onu red ettim! 

"Kızım ne kadar oyalanıyorsunuz!" 

"Hiçte bile!"

Zehra sonunda gelmişti ve Gürkan ona çemkirmeye başlamıştı.

"Kraliçe hazretleri, hazırlanmasaydın."

"Öf Gürkan ya, amma abartıyorsun!"

Zehra bakışlarını bana döndürdükten sonra "Kız seninki çok huysuz." diyerek kıkırdadı. Benim suratım anında kızarmıştı ve Gürkan'ın sözü ile Zehra'nın rengi değişmişti. 

"Baba'nın evinde de böyle miydin merak ediyorum?!"

Zehra hiçbir şey söylemeden dışarı adım atınca, Gürkan şaşkınca bana baktı ve "Ne dedim ki ben? Niye suratı değişti onun?" diye sordu. Tabi Gürkan bilmiyordu. Aslında ben de tam anlamı ile bilmiyordum. 

"Öf Gürkan ya, dilinin ayarı yok yemin ederim."

"Kızım ne yaptım şimdi ya!" 

"Of yürü ya yürü! Kıza yetişelim."

Hızlı adımlarla çıkarken, Gürkan'da bana ayak uydurdu. Zehra'ya yetişerek onun koluna girdim. Gülümsediğimde, o da bana zoraki bir gülümseme sundu. 

"Zehra, onun kusuruna bakma. Biraz patavatsızdır. Ama çok iyi çocuktur."

"Ne kusuru canım, bilmiyor ki. Normal yani.."

"Aslında ben de bilmiyorum." 

"Bu gece öğrenmek ister misin?"

"Anlatabileceksen?"

"Ayık kafa ile anlatamam, dibine kadar sarhoş olup anlatacağım." dedikten sonra kahkaha attı. Tabi akşam bizi ziyafet bekliyordu. Güzel bir rakı sofrası kuracaktık.


###

"Erkekler hamamböceğine benzer biliyor musun?"

"Niye öyle dedin şimdi Güneş? Komedisin valla." 

"Bak şimdi, hamamböcekleri bir yöne giderken.. Aniden durup yön değiştirirler ya, sebepsiz. Erkeklerde öyle işte." 

Zehra söylediğime karşın kahkaha atınca, sınıfta duran öğretmen zıt zıt bize baktı. İkimiz de bu sıkıcı dersten sıkılmış ve sohbet etmeye başlamıştık. 


###

Sonunda ders bitince, Melih yanıma geldi. Yanında Efken'de vardı. İkisine bakarken, ikisi de bana bakıyordu. Zehra'da Efken'e. Efken'de, Zehraya bakmaya başlayınca, ne olduğunu merak etmiştim. 

"Sakarlık abidesi."

"Bana şu lakabı söylemeyi kes lütfen."

"Kibarcık hanım kıza bak hele, niye öyle değil misin?"

"Değilim."

Zehra tam gideceği sırada, sıraya takılıp Efken'in üzerine düştü. Ben ve Melih onları izlerken, onların ikisi dünyadan soyutlanmış gibi birbirinin gözüne bakmaya başladı. Bu durum nedense hoşuma gitmişti. 

Aşkın Son Damlası! [Tamamlandı]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin