Bir Gölgenin Fısıltısı (Tamamlandı)

13

2 gün sonra

İki gün boyunca okula gidip gelmiştim herkesin gözünde korku vardı ve sebebini biliyordum artık. O çocuk ise okula geliyor ama benim gözüme bile bakmıyordu. Gözü mor gelmişti okula bu haline üzülmüştüm sebepsiz. İçimden bir ses bunda da Gölgenin parmağı olduğunu söylüyordu. Annemi görmeme az kalmıştı sayılı gün çabuk geçer diyen yalan söylemişti bırak günleri, saniyeler bile zor geçiyordu. Gölge uzun uzun anlatmıştı annemi nasıl bulduğunu. Önce annemin soyadını araştırmış oradan dedemin numarasını bulup onunla iletişime geçmiş. Olanları anlatmış sonra benden bahsetmişti annem daha iyiymiş hastanede yatıyormuş hala, ama iyiymiş. Beni görene kadar kimse benden bahsetmeyecekmiş bende heyecanla o günü bekliyordum. Gölge gizemine devam ediyordu geceleri ortadan kayboluyordu sabah evde oluyordu. Çıkarken tek bir ses bile duymuyordum ve bu beni ürkütüyordu ama ona güveniyordum. Merak ediyordum sormak istesem de beynim bu düşünceleri ve isteklere karşı çıkıp susturuyordu. Şu an okulda bankta oturmuş sigara içiyordum gelen geçeni izliyordum yeri geliyor sigara paketimi inceliyordum. Zil çalınca sınıfa çıktım dersler bitince Gölgeyi aramıştım beni gelip okuldan alması için.

Egemenden

Dolunayı arıyordum hala aslında çevrem genişti o kadar aralama rağmen bulamamıştım. Sanki yer yarılmışta içine girmişti, ne canlısı vardı nede ölüsünü bulmuştum ve bu canımı sıkıyordu. O gün Hasanla kavgamızdan sonra bara gelmiştim. Dolunay yoktu Emre'ye sorduğumda benim evin  adresini istediğini söylemişti. Aklıma direk konuşulanları duymuş olabileceğini düşünmüştüm. Peki, Dolunay nasıl ortadan kaybolabilmişti o kendini bu kadar iyi gizleyemezdi. Hasan mezarlıkta gördükleri bir çocuktan bahsetmişti ama ismini bilmediği için araştıramamıştım. Aklımı kurcalayanda Dolunayın şizofren olma ihtimaliydi ama Hasan'a güveniyordum. Dolunay doğru söylüyor mu diye araştırmıştım, ama dünyadan silinmiş gibiydi ona dair bir şey bulamamıştım.

Dolunaydan

Evde boş boş oturup sigara içiyordum rahatlatıyordu sigara beni. Artık tavırlarım değişiyordu, ben değişiyordum. Bazen durduk yere sinir kaplıyordu bedenimi sebebini asla anlayamıyordum. Birden gelip, beklemediğim anda kayboluyordu saman alevine benziyordu sinirim. Gözlerim doluyordu ben bunları düşünürken, yaşamakta zorlanıyordum. Bir tek ben mi zorlanıyordum? Gelecekten pek beklentim yoktu okuyordum ama ne olmak için? Bir meslek bile yoktu aklımda, babam bile senden bir bok olmaz derken ben adam olabilecek miydim?  Ben daha kendimi sevmiyordum ki okuma hayalleri kurmak benim neyimeydi? Gerçi bir kız çocuğunun kendini sevmesi için önce annesinden sevmeyi, babasından sevilmeyi öğrenmesi gerekliydi. Anneme benziyorum diye mi sevilmemiştim? Ah be baba sana neden diye sormayı çok isterdim. Gözümden akan yaşları sildim bir duş alsam benim için iyi olacaktı. Geçmişi düşünürsem o karanlık mazilerden çıkamaz kaybolurdum.

******************************

Duş aldıktan sonra saçımı havluyla kurulayarak salona geçtim. Gölge koltukta oturmuş sigara içiyordu, odayı ağır sigara kokusu sarmıştı. Dumanda kendisi değil de bedeni ruhunu boğuyor gibiydi. Hissediyordum.

Önünde de bardakta viski vardı, ama o şişeyi kafasına dikmişti. Neyi vardı?

Fazla düşünceli gözüküyordu, yanına geçip oturdum. Sessiz kaldım bir süre gözlerinin içine baktım anlamaya çalıştım. Sessizliğinden bir anlam çıkarmaya uğraştım ama ellerin boş kaldı. Önündeki bardağa uzandım bir yudum aldım midem bulanmıştı. Bir yandan hoşuma gitti bu tat Gölge ise tepkisizdi öylece yere bakıyordu hatta beni fark ettiğinden bile şüpheliydim. Sarılmak istedim ona sadece elimden başka bir şey gelmiyordu. Yere indim koltukta oturan Gölgenin boyuna yetişmek için sonra boynuna sımsıkı sarıldım başımı boynuna gömdüm sigara kokusunu içime çektim. Ayrılmak istemeyen tarafımı dinledim sarılmaya devam ettim belki de ona sarılmak bizi kendimize getirecekti. Huzur bulduğumu hissettim ona sarılmanın bana bu kadar iyi geliyor olması normal miydi? İçindeki karamsarlığı hissetmiştim, kafasının içinde çığlık atan tarafının sesini duymuştum. İçindeki koca sıkıntıyı hissetmiştim, bu yüklerin altında can çekiştiğini de. Dağların kaldıramayacağı yükü, o bu bedenle kaldırıyordu. Saatler geçti biz birbirimize sarılmayı bırakmamıştık sessizlik sürüyorken Gölge cılız sesi ile konuştu.