6

203 112 47
                                    

Son sigaramı da bitirince paketi ellerimle buruşturup yere attım. O karton parçasından farkım yoktu hayatım beni saf dışı bırakmıştı dünyada bir parça çöptüm ben. Bu kaçıncı paketimdi bilmiyordum ama sigara ciğerlerimi, ben kendimi bitiriyordum. Sinirliydim aileme, o boktan kaderime, kalbimde dolanan umut kırıntılarına bile sinirliydim. En büyük sinirim kendimeydi, sonra beni var eden Tanrıya…
 
İnsan denen varlık unutmaya meyilliydi iyi anları unuturdu. Nerede üzülüp nerede kırıldığını unutmak yıllar alırdı hatta unutamaz zihninin kuytu köşelerinde nefretini taze tutardı. Hayatım benimle kumar oynamıştı dünyaya dair içimde, ne bir nefret ne bir sevgi bırakmıştı. Ve ben unutamıyordum saatler önce olanları, unutamıyordum...

Bu ihaneti kaldıramıyordum, benim yerime nasıl onu seçmişti. Nasıl tekrar kapıya atılmıştım? Sokak köpeği gibi yalnız ve çaresiz geziniyordum… Oysa inanmıştım hayatımın düzeldiğine, doğru yolda yürüdüğüme ama yanılmıştım. Her insan hata yapardı ben doğru sandığım meseleler ve insanlar yüzünden hayatımın içine sıçmıştım… Canım yanıyordu en çok kalbim acıyordu, nasıl acımasın? İçinde sevdiklerim ölüyordu…
Bu günden bu saatten sonra benim için yaşamak boştu. Koca bir hiçti hayat o boşluk en çok kalbimdeydi. Boğazımda bir yumru yutkunamıyordum, neden diye fısıldadım. Neden?

Canım daha fazla sigara istiyordu, çaprazımdaki marketten üç paket sigara aldım. Evet, gecenin bir yarısında bile açık olurdu bu market. Gece içinde kötülük barındırırdı, gündüz vakti içen bir ayyaş görmek zordu. Dertleri olan insanlar gecenin karanlığında takılırdı marketin sahibi bu işi çözmüştü ve marketini hep açık tutardı. Yeni bir sigara daha aldım gri tatsız duman, ciğerlerime ulaşınca rahatladım.
 
Yazardan

2 Gün Önce

Genç adam bulması gereken insanı iyi biliyordu. Sevdiği kadın artık gerçekleri bilmeliydi kendine bir yol çizmeliydi. Bekledi… Bekledi…
Binanın kapısının açıldığını görünce dikkat kesildi çıkan yaşlı adamı umursamadan açılan kapıdan içeri girdi ezberlediği kat ve kapı numarasını hatırlamaya çalıştı. Zihni çok kalabalıktı, aklında dönüp duran meseleleri bir kenara bıraktı.

“Hatırla sadece hatırla…”

Aklına gelmişti beşinci kat, on dört numara düşündüklerini unutmamak için tekrarlayarak merdivenleri ikişer üçer çıktı o kadar dalgındı ki asansör bile gözünden kaçmıştı. Sonunda istediği kata ulaşınca kapıyı tıklattı vuruşu sert ve kendinden emindi. Kapı açılınca aradığı kadın ile göz göze gelmişti o kendinden emin bir bakışla bakarken karşısındaki kadın neler olduğunu anlamaya çalışıyordu.

“Konuşmamız gerekiyor deliren arkadaşın Fatma ve onun eski sevgilisi Koray ile ilgi.”

Kadın kaşlarını havaya kaldırdı zihnini kurcaladı sorduğu insanları yakından tanıyordu ama bu adamda kimdi neyin nesiydi? Konuşmak istemiyordu açtığı kapıyı kapatmaya çalıştı ama genç adam ayağını araya koyarak buna mani oldu.

“Bak ben ısrar etmem, sen beni tanımazsın ama ben seni uzun zamandır tanıyorum. Şu an kovarsın tekrar gelirim gölgen gibi peşinde olurum. Derdim seninle değil inan umurumda değilsin derdim bildiklerin.”

Kadın kapıyı açtı bu kez merak etmiyor değildi meseleyi bir taraftan da korkmuştu. Bu adam onu öldürse arayıp soran olmadığı için komşular kokudan anlardı. Yine de kapıyı açıp içeri girmesini belli eden bir işaret yaptı. Genç adam içeride salonda boş bir koltuğa oturdu konuşacak konuları kafasında ölçüp biçti. Yaşlı kadın karşısına oturunca direk konuya daldı.

“Bak benim kim olduğumu boş ver bütün olanlardan haberim var. Arkadaşın akıl sağlığını kaybetmeden önce hamileydi ve bir kızı vardı Dolunay. Onu babası aldıktan sonra kaybettin biliyorum. Ama o kız annesini Hanife sanıyor olan olaylardan bir haber babası olan o heriften şiddet görüyor. Gidip ona her şeyi anlatacaksın uzun zamandır takip ettiğini ve onu bulduğunda anlatmaya karar verdiğini anlatacaksın olan gerçeklerle beraber.”

Bir Gölgenin Fısıltısı (Tamamlandı)Where stories live. Discover now