RA 30 Babam Gibisin!

En başından başla
                                    

"Başka ne dedi?"

"Başka bir şey demedi"

" Revan!"

Kolunun acısını boş verip etrafa bakınan Revan " bize bakıyorlar Ayaz, bırak " dediğinde Ayaz kolunu biraz daha sıkarak " umrumda mı sanıyorsun?" diyerek karşılık verdi. İncitmeye korktuğu kadının canını yaktığını farkedemeyecek kadar öfkeli olan Ayaz, Revan'ın " sakin ol, ne olur " demesine aldırmadan " başka ne konuştunuz?" diye sordu.

Bu haline yalnızca özür dilemiş olmasının sebep olmadığını anlayan Ayaz " sadece özür diledi" diyerek kolunu bırakması için sarfettiği çabayı diğer kolunu da tutarak boşa çıkardı.

" Bana yalan söyleme! Bir özür dilemeyle insan bu hâle gelmez"

O an çok tanıdık bir bakışı yakaladı Ayaz'ın gözlerinde Revan... Babasının annesini öldürmeden önceki son bakışlarını! Bu bakışlar kendisine iftira atıldığını anlatmaya çalışan annesine, babasının inanmadığını belli eden bakışların aynısıydı. İnanmamakta haklıydı Ayaz çünkü devamı vardı fakat Revan öfkesinin ardına gizlenmiş güvensizliği görebiliyordu. Tıpkı babasının annesine olan güvensizliğini delicesine belli eden gözleri gibi...

Yan masalarında bulunan çiftin ayaklandığını ve garsonun kendilerine doğru geldiğini gören Revan " başka bir şey yok Ayaz neden inanmıyorsun?" diyerek dolan gözlerini gözlerine dikti.

" Çünkü seni tanıyorum Revan! "

Ağlamamak için ne kadar çabalasa da gözünden düşen birkaç damlaya hakim olamayan Revan " Ayaz, lütfen" diye mırıldandığında Ayaz sağ kolunu bıraktı. Canını yaktığı için pişman olup kendisine kızmasına rağmen öfkesini kontrol edemeyince etrafına bakınıp derin bir nefes alıp verdi. Revan'ı konağa bırakıp Boran'ı haddini bildirmenin planını yaparak masanın üzerine cebinden çıkardığı yüz lirayı bıraktıktan sonra Revan'ın çantasını eline alıp mekanın çıkışına doğru ilerledi.

Çekiştirerek mekanın dışına çıkarttığı karısıyla birlikte sağına soluna doğru düzgün bakmadan yolun karşısında ki taksi durağına doğru ilerleyen Ayaz yakarışlarını duymazdan geldi. Ona olan güveninden çok kalbi sarsılmıştı ve konuştuklarını saklamasından çok ne konuştuklarını gizleme çabasına girmesine kızmıştı.

Taksinin kapısını açar açmaz Revan'ın binmesini sağlayan Ayaz kapıyı sertçe çarptıktan sonra taksiciye " Akköprü mahallesinin sonunda ki konağa götüreceksin" dedi.

" Sen? Sen gelmeyecek misin?"

"Gelmeyeceğim! "

" Olmaz! Sensiz gitmem"

İtiraz ederek kapıyı açmak isteyen karısına engel olan Ayaz cama doğru hafifçe eğilerek kendisine yalvarırcasına bakan gözlere odaklandı. Revan'ın peşinden gelmesini istemediği için öfkesine yenik düşerek " gideceksin!" diye bağırdı ve devamını Revan'ın kalbini acıtarak getirdi.

" Gitmem, sensiz gitmem Ayaz. Söylediğime pişman etme beni. Aç şu kapıyı"

" Gideceksin Revan! Gitmezde peşimden gelmeye kalkarsan biter anladın mı? Biz biteriz!"

Zaman... Geriye almanın imkanı yoktu sarfedilen sözlerin olduğu gibi... Birkaç saat öncesine hatta birkaç gün, birkaç hafta öncesine gitmeyi isteyebilecek kadar acıtmıştı Revan'ın kalbini, dengesizinin sözleri. Öfkesinden olduğunu bilse de ritmi yavaşlayan kalbini teselli edebilecek bir şeyi yoktu. Çünkü kendisini hiç bırakmayacağına inandığı dengesizi biter demişti ve bu kez dengesizlikten değildi sözleri. Fırtınanın esir aldığı gözler ciddi olduğunu belli edercesine baktığın da Revan ellerini kapıdan çekti ve gidişini kalbi acıyarak, kendisine kızarak izledi.

Aşk Ayazı (Revan)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin