32. Bölüm

205 20 0
                                    

Ethan ile birlikte bahçedeki banklardan birine oturmuş konuşuyorlardı.

"En son ne zaman içindeki ruhlardan birisi yerine geçmeye çalıştı?" Diye sordu Mac.

Ethan elleriyle oynuyordu. En son ne zaman bu şeyin tekrar olduğunu düşünmeye başladı.

"Sanırım....basketbol antrenmanında. Hatırlıyor musun? Yanıma gelip beni o soğuk suyun altından kurtarmıştın."

"Öyleyse eskisi kadar sık olmuyor."

"Evet...sanırım. sanırım öyle."

"Belki de artık ben olduğum için bu kadar sık olmuyordur. Demek istediğim yalnız olduğun için onlardan başka kimsen olmadığını düşünüyordun ve bu da onları besliyordu. Şimdi ise onlarla konuşma isteği duymuyorsun..bu sebeple yerine geçemiyorlar."

"Evet olabilir. Oldukça mantıklı duruyor." Dediğinde Mac gülümsemişti.

"Bu arada....ailene amcan hakkında hiçbir şey söylemeyecek misin?"

"Hayır bunu yapamam...zaten yapsam bile bana inanmazlar. Deli olduğumu düşünüp beni yine bir psikoloğa falan götürmeye çalışırlar."

"Öyle bir şey elbette olmayacak Ethan. Hem ailen sana inanacaktır. Onlara olanları anlatmalısın."

"Yapamam. Anlamıyor musun? Amcam bunu onlara anlattığımı öğrenirse.."

"Sana hiçbir şey yapamaz Ethan! Ben varken hiçkimse sana hiçbir şey yapamaz."

Mac'in böyle demesiyle Ethan alaylı bir şekilde gülerek kafasını önüne eğdi.

"Onu tanımıyorsun Mackenzie."

"Ailen de öyle...senden başka hiçkimse onu tam olarak tanımıyor. Bu bir suç...sana yaptıkları bir suç."

"Bunu yapamam.." demişti yine. Ethan bir şey yapmayacak olabilirdi ama Mac artık her şeyi biliyordu. Bir şeyler yapmalıydı. O adam normal bir insan değildi. Belki de bir psikopattı.

Mac bütün bunları düşünmeye başladı. Belki de Jones'ları arayıp yine bir buluşma ayarlamalıydı ve her şeyi anlatmalıydı. İkisi de daha fazla bir şey söylememişlerdi. Sessizce duruyorlardı.

O sırada okul binasının içerisinden bazı sesler duyulmuştu. Mac ile Ethan kafalarını oraya doğru çevirdiler. Birkaç tane çocuk, Marcus'u omuzlarına almış bahçede gezdiriyorlar bir yandan da bağırıyorlardı.

"En büyük kaptan bizim kaptan! En büyük kaptan bizim kaptan!"

Mac gözlerini devirdi.
"Anlaşılan koç, kaptan seçimini Marcus'tan yana kullanmış. YİNE!" dedi Ethan oraya doğru bakarak.

"Sen olmak istiyor muydun ki?"

"Hayır! Aslına bakarsan bir an önce ayrılmak istiyorum ama her denememde saolsun ki Mark beni yalnız bırakmıyor."

"Ne yapmamız gerekiyor?"

"Bilmiyorum. Belki antrenmanları aksatırsam beni takımdan çıkartırlar."

Çocuklar hâlâ bağırıyorlardı. Marcus, Mac ile göz göze geldiğinde ona alay edercesine bakmıştı. Bu normaldi çünkü Mac bu sene onun kaptan olacağına hiç ihtimal vermemiş, hatta bu yüzden onunla tartışmıştı. Gözlerini hemen ondan kaçırarak etrafına bakınmaya başladı. Avery karşıdan onlara doğru yaklaşıyordu.

"Merhaba çifte kumrular. Nasıl gidiyor?" Diye sorarak ortalarına oturmuştu.

"İyidir." Diye cevapladı Mac.

Kiralık Ruhlar (TAMAMLANDI!)Where stories live. Discover now