😍😉"Bip Bip Bip Bip"😄

4.3K 186 43
                                    

Her zerresini aklıma kazırcasına inceliyordum yüzünün.

Hafif çıkan sakalları ona okadar çok yakışmıştı ki...bu adamın harikalığını anlatmaya kelimeler yetmez.

Bir an dokunmak isteyince işaret parmağımı önce kaşlarında gezdirdim. Ardından yüzümde oluşan gülümseme ile parmağımı yavaşça burnuna doğru kaydırdım. Daha sonra dudaklarına dokunma isteği gelince hiç durmadan baş parmağım ile hafif hafif okşadım. O an çektiğim derin nefes hüzün mü barındırıyordu, yoksa mutluluk mu, ben bile anlayamamıştım.

Uyurken bile sinirli yüz ifadesine istemsizce gülmüştüm.
Ellerimi saçlarına götürdüğümde oynamaya başladım belki uyanana kadar böyle vakit geçirebilirdim.

Saçlarıyla oynuyordum ama onu rahatsız etmeyecek şekilde nazikçe oynuyordum.
Hatta bir ara saçımdaki tokayı çıkararak kafasına takmıştım. Eminim bunu yaptığımı bilse, görse beni kesin öldürürdü.
Tekrar bir, tel toka daha çıkararak saçlarını ikiye ayırdım ve tokaları taktım. Kahkaha atmak istercesine boğazım kendini zorlayınca ellerimi ağzıma kapatarak sessizce gülmeye başladım.

Kendimi sakinleştirince gözlerim, çıplak olan üst kısmına kaydı.
Yutkunarak kuruyan boğazımı ıslattım.
Kollarını göğsünün üzerinde bağlamış tek bacağınıda kendine doğru çekmiş bir şekilde yatıyordu. Kollarını bağladığı için kol kasları 'ben buradayım'  dercesine dikkat çekiciydiler.

Karın kaslarını göremiyordum eğilirsemde göğüslerim Alex'in kafasına değebilirdi ki bu en son isteyeceğim şey olur.  Hatta olmaz...

Tek aklıma gelen şey ile kollarını birbirinden ayırdım. Görüş alanıma karın kasları girince tuttuğum nefesi verirken ağzımdan küçük bir hıçkırık kaçtı. Hıçkırık yavaş yavaş,ardı ardına gelirken vücudum hareket ettiği için Alex'ide rahatsız ettiğimin farkındaydım. 

Nereden öğrendiğimi bilmediğim birşeyi yapmaya karar verdim.
Nefesimi tutarak içimden on'a kadar saymaya başladım.

Nefesimi bıraktığımda hıçkırık yavaşlamıştı ama durmamıştı.
Yavaş yavaş durmaya başladığında rahatlamıştım.

Tam iki saattir bu vaziyetteydim. Oturmaktan kalçalarımın ağrıdığını hissediyordum. Bakışlarımı Alex'den bir dakika olsun çekmemiştim. Çekemiyordum.

Bu fırsatı değerlendirmeliyim diye düşünerek kulağına eğildim. İçimdeki herşeyi dökebilirdim.

Fısıltıyla konuştum.

"Alex. Sen manyaksın. Sonra, psikopat sonra, korkunçsun, ama...bir okadar da yakışıklısın, ve söylediğin gibi seni bir türlü çözemiyorum. Ayrıca beni öldürmek istiyor gibi bakma lütfen. Son olarak; lanet olsun, bu kadar güzel kokma."

Kafamı geriye çaktiğimde artık sıkılmaya başlamıştım. İki elimin işaret parmaklarıyla göğüslerine dokunmaya başladım.

"Bip bip bip bip. "

Saçma sapan çocukça eğlencelerle sıkılma işleminden biraz olsun uzaklaşabiliyordum.

Dikkat ettimde bütün kurtuluş üyesinin hatta çoğu kızın bile, vücutlarında döğmeler bulunuyordu. Ama Alex'te tek bir tane bile yoktu. Peki ya nereden çıktı bu döğme işi?
Herneyse beni ilgilendirmiyor. Ben oyunuma geri döneyim.

"Bip bip bip bip."

Bu oyunda beni sıkmıştı. Kafamı tekrar geriye yaslayarak bacaklarımda uyuyan adamı izliyordum.

"Vay! Bizim cici kedimiz yaramaz çıktı."

Sesin geldiği yöne doğru kafamı çevirdiğimde işaret parmağımı dudaklarıma götürdüm ve Paul'u susturdum.

🍁Sen 'SAR' Ben 'HOŞ' Olurum.🕊(#1)Where stories live. Discover now