🍁Sen 'SAR' Ben 'HOŞ' Olurum.🕊(#1)

💖Bağımlı💖

Bara doğru giderken karşıma......

💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫💫

Birden bir araba çıktı. Anında kaldırıma geçerek kendimi kurtarmıştım. Korkmuştum aslında. Arabadan kırklı yaşlarında görünen ama vücudunun 'ben yirmilerimdeyim' diye seslenen bir adam indi.

Çok rahat tavırları vardı. Yüzü gayet ciddiydi. Elinin birini cebine atarak yanıma doğru yürüdü. Karşımda durunca önce gözlerini vücudumda gezdirdi. Ardından sert sesiyle sordu.

"İyi misiniz?"

"Evet iyiyim sorun yok."

"Peki. Görüşmek üzere o zaman."

Arkasını dönüp tekrar arabasına bindiğinde öylece kalakalmıştım.
Öküz...insan bir özür diler değil mi? Hem ne görüşecekmişim ben seninle ayı.

Bu odunu ilk defa görmüştüm burada. Kesin iş konuşmak için gelenlerden birisi olmalı.

Çok fazla düşünmeyerek tekrar yoluma devam ettim.
Bara, biraz oyalanarak gitmiştim.
İçeriye girdiğimde kalabalıktı.
Tina'nın yanına geçtim. Biraz sohbet ederken birazda yardımcı oluyordum.

Arka taraftan bardakları almaya gittiğimde müzik kesilmişti. O an anladım ki Alex gelmişti.

Hızla bardakları alarak geri döndüm. Tina'nın önüne bardakları koyduktan sonra heyecanla konuştum.

"Nerede?"

"O da az önce seni sordu. Arkada olduğunu söyledim. Yanıma gelsin dedi. Yukarıda."

"Tamam saol."

Hızla merdivenleri çıkarak odaya doğru ilerledim. Kapıyı açıp içeriye girdiğimde sigara içiyordu. Hızla koşup yanına oturduğumda kolunu kaldırarak altına girdim.

Sigarasından çektiği dumanı büyük bir ahenkle bıraktığında yüzüme baktı.

"Kedim?"

"Hm?"

"Özledin mi?"

"Hıhı."

Beni, omzumdaki eliyle iyice sarmaladığında huzurlu hissetmiştim.
Kollarımı beline doladığımda başını kafamın üzerine koydu.

"Yorgun musun?"

Dedim merakla.

"Değilim kedim."

Başımı hareket ettirince oda kafasını kaldırdı. Koltuğun uç tarafına kaydım ve bacaklarıma vurarak işaret ettim.

"Yat."

Elindeki sigarasını söndürerek küllüğün içerisine bıraktı. Ardından başını bacaklarıma koyarak uzandı.

Sığmıyordu. Gülümseyerek başını okşadım.

"Koca bebeğim benim."

"Kedi!"

Uyarıcı tonuyla konuşunca umursamadan gülümsemeye devam ettim.

"İyi geliyorsun."

"İlaç gibiyimdir ayıptır söylemesi."

Diyerek göz kırptım.

"Öylesin."

Kaşlarıyla dudaklarımı işaret etti.

"İlacım?"

Hiç birşey söylemeden eğildim ve dudaklarını küçük öpücükle ıslattım.
Tam çekilecekken elini başımın arkasına koyarak diklenmemi engelledi. Hala öpüşüyorduk. Nefes alamayacak hale girince karnına vurdum...kaslarına demeliyim.
Beni bırakınca aniden kalktım.