Bölüm 33

1.8K 92 73
                                    

Görkem'den

Koltuklara oturmuş hanım efendinin eve teşrif etmesini bekliyorduk, Deniz onu iki kere aramıştı. Sinem,

"Biz gelirken alalım, demiştik, değil mi abi," diye bana kızarken, Yaren,

"Öküz işte n'olcak," diyince diğerleri gülmeye başladı. Ben de sevgili kardeşime kötü bakışlar atmaya başladım.

"Ayakları var, kendi gelir diye düşündüm." dedim açıklama mahiyetinde. "Hem İlhan nerde kaldı?" diye ekledim. Sözde İlhan Cansu'yu da alıp gelecekti.

"İlhan'ı da aradım, Cansu'yu bekliyormuş." Deniz, bir şeyler daha ekleyecekken birden sustu. Ona sorar gibi bakmaya başlayınca,

"Cansu'nun erkek arkadaşı gelmiş," dedi oflayarak. Öksürük nöbetine girerken Sinem ile Yaren sırtıma vurmaya başladılar.

"Helal abime!"

"N'oldu abi, ters bir şey mi oldu?"

İkizler kıkırdamaya başlarken ben onlardan kurtulup,

"Nasıl yani?" diye sordum renk vermemeye çalışarak.

"Eski erkek arkadaşı yani," dedi Deniz, gözlerinde şeytani pırıltılar dolaşıyordu. Gözlerimi kaçırdım, mutfaktan garip sesler geliyordu. Biri birinin boğazını sıkıyormuş gibi...

Bir süre sonra Orhan boğulurmuş gibi salona fırladı.

"Yaşar, senin bu kardeşin beni bir gün öldürecek," dedi nefes nefese. Yaşar, Deniz'in saçlarına küçük bir öpücük daha kondurduktan sonra Orhan'a bıkkınca bakmaya başladı.

"Ondan önce ben öldürmezsem tabi," diye mırıldandı, Cemre sinirli bir şekilde içeri girince, "Yine ne yaptı," diye sordu bıkkınca.

Cemre, yorulmuş bir şekilde kendini koltuğa attı.

"Her tarafı mahvediyor, benim temizlik hastalığım var, bana bulaşmasın," dedi, Orhan'a sinirle baktı. Orhan, Cemre'nin bir şey yapmayacağını anlayınca yavaşça ondan daha uzaktaki bir koltuğa ilişti.

"Bilmeden oldu," dedi Cemre'ye masum olduğunu sandığı bir bakışla bakarken. Cemre, iri gözlerini devirdi,

"Kesin öyle olmuştur," dedi kinayeyle. "Yemekler soğuyacak, nerde kaldı bu Cansu," diye ekledi. Ben de onu soruyordum işte, nerde kaldı bu Cansu? Kapı çalmaya başlayınca Cemre 'çok şükür' dercesine ellerini havaya kaldırıp kapıyı açmaya gitti. Merakımı saklamaya çalıştım, bu eski sevgili olayı nedensizce canımı sıkmıştı.

"Kızım nerde kaldınız ya?"

"Son anda halletmem gereken önemli bir işim çıktı."

İlhan sıkılmış bir şekilde salona girdi, Cansu ile Cemre hâlâ laklak ederken benim kafam 'önemli' kelimesine takılmıştı. Çok geçmeden Cansu ile Cemre de içeri girince kısa bir selamlaşma faslı oldu. İkizler hemen Cansu'ya sarılırken Sinem çekingen bir şekilde İlhan'a,

"Hoşgeldin," derken herkes bir yere oturdu. İlhan, kısa bir baş selamıyla karşılık verirken Cansu'ya kızgın bir şekilde baktığımı fark ettim. Hemen yüz ifademi stabil bir şekle sokmaya çalışırken Cansu kinayeyle,

"Sana da merhaba," dedi yanıma otururken. Onu cevapsız bırakmayı tercih ederken, Cemre,

"E hadi, masaya geçelim," diyince herkes tekrar ayaklandı. Birlikte masaya geçtik. Ben ikizlerin arasına oturmuştum, Cansu'nun tam karşıma oturması hiç iyi olmamıştı. Bana 'bir sorun mu var' dercesine bakıyordu, ona düz bir ifadeyle bakarken Cemre yemekleri servis etmeye başladı. Yaşar önündeki çorbanın tadına bakarken,

Aşkın Ritmi #Wattys2017 Where stories live. Discover now