Bölüm 26

2.3K 99 55
                                    

Geçen bölüm yaptığım tüm teşekkürleri yine yapıyorum. Yanımda olduğunuz için teşekkür ederim, gerçekten. O kadar da güzel bir bölüm olmadı, idare edin. Geçen bölüm teşekkür etmeyi unuttuğum biri varsa mesaj atabilir.

Yorum konusunda mutluyum, ortalama bir sayı fakat vote sayısı düşüyor. Demek ki bir şey artınca diğerinden kısıyorsunuz, olsun. İşte yeni bölüm.

Not: Bu bölümü sadece qamzewerd e ithaf ediyorum, en bomba bölüm değil, idare et.

Cansu, yeniden odama girdi. Şimdi de siyah, düz, mini yazlık bir elbise giymişti.

"Şimdi nasıl görünüyorum," diye sordu heyecanla. Oflayarak,

"Evet, bu sefer de müthiş görünüyorsun. Ne bu heyecan ya? Gören de sevgilisi gurbetten döndü sanır. Halbuki geçen ay sarhoşken öptüğün adam geliyor ve dün bana çemkiriyordun. Doğru düzgün bir yemek yapmamışsın, adamların önüne makarna, fırında tavuk koyacağız ama süsünden püsünden de eksik kalmıyorsun maşallah. Bravo Cansu," dedim. O kadar çok konuşmuştum ki yorulmuştum be!

Cansu da şokla biraz durdu, sonra durgun bir sesle söylendi.

"Haklısın, ben ne yapıyorum ya? Ne bu heyecan? Gerçekten gören de sevgilim gurbetten dönüyor sanacak. Halbuki gelen geçen ay sarhoşken öptüğüm adam. Adam ne kadar yakışıklı, cool olsa da, ben de her gün internetten fotoğraflarına bakıyor olsam da adamın önüne doğru düzgün bir yemek koymadıktan sonra...şimdi lokantadan bir şeyler mi sipariş etsem ha?"

Son söylediğiyle tekrar heyecanlanmaya başlayınca Cansu'nun hangi ara değiştiğini anlamaya çalıştım. Çünkü kesinlikle böyle bir insan değildi. Bir iki aydır oldukça farklı davranıyordu.

"Hayır gerek yok. Zaten öğrenci olduğumuzu biliyorlar. Onlara öyle ahım şahım bir şey yapamazdık zaten. Bu arada Yaşar zıkkımın kökünü yesin!"

"Allah allah! Yine ne yaptı?"

"Daha ne yapsın? Bugün beni hiç aramadı."

"O çocuk seni aldatıyor. Hiç güvenmediydim zaten ona," diyip televizyondaki gibi ahey ahey yapmaya başladı.

Yatağımdan yastığımı aldım ve sertçe Cansu'ya fırlattım. Son anda yakalamasa kafasına şak diye yapışacaktı.

O pis pis gülerken ben de ona çemkirmekle meşguldüm.

"Bak geçen sefer de böyle yaptın! Cansu seni öldürürüm! Zaten paranoyağım, yakarım lan dünyayı!"

"Tamam şampiyon sakin- gülüşünü saklamaya çalıştı- hadi gel makyajımızı falan da yapalım. Benim rimelim bitmiş, seninkini alıyorum."

Sinirle peşinden koştum ama o rimeli alınca sonik hızıyla odamdan çıkıp kapıyı çarptı. O her zaman mantığıyla konuşan kız, o dağ gibi Cansu'm! Tamam eskiden de benimle böyle uğraşırdı ama doğru düzgün görmediği, sarhoşken öptüğü bir adam için türlü kılıklara girmişti. Yok böyle çok mu istekli dururum, yok çok mu resmi göründüm, amaan ne bu resmiyet! Kafamı yemişti sabahtan. Nöron falan bırakmamıştı.

Saçıma düzgün bir şekil verip makyajımı güzelce yaptım. Cici bir kıza dönmüştüm. Sanki tüm misafirler gerçek yüzümü görmemişlerdi. Hah!

Aşkın Ritmi #Wattys2017 Where stories live. Discover now