Bölüm 27

1.9K 98 51
                                    

İkisi için de zor bir bölüm yazıyorum gençler. Niye böyle bir işe giriştim, hiç bilmem.

Bu bölümü tüm okurlarıma ithaf ediyorum, lütfen bu bölüm hayalet okuyucu olmasın. Herkesten yorum bekliyorum.

Yaşar'dan...

"Sen beni hasta mı edeceksin Deniz?" O kadar sert bir sesle söylemiştim ki yanımda olsa sinirlenmekle beni sakinleştirmek arasında gidip geleceğini, en sonunda elimi tutacağını biliyordum.

"Of Yaşar of. Uygun kelimeyi buldum, sana ne! Bugün kardeşim gelecek ve onunla şimdilik tanışmanı istemiyorum. Sebebinden sana ne!"

Telefon yüzüme kapanınca Deniz'e mi sinirlensem, gazete haberine mi sövsem, bu gazeteleri önüme koyan Görkem'e mi kızsam, durmadan çalan kapı zilini mi en iyi küfürlerime başrol yapsam, karar verememiştim.

"Cemre, bak şu kapıya! Zaten cinlerim tepemde!"

Gazete başlıklarını tekrar gözden geçirdim.

Başarılı ve yakışıklı biri... RL'nin yeni sahibi sosyetenin de ilgi odağı.

RL'nin yeni sahibi Cevdet Öner'in mirasyedi oğlu!

Yakışıklı başkan, oldukça iddialı.

Acaba ne iddiamı görmüşlerdi de yazmışlardı? Hele şu mirasyedi lafı beni çileden çıkarmıştı. Kapı car car çalmaya devam edince kravatımı düzelttim, hayatıma söve söve iş çantamı aldım ve kapıyı açmaya gittim. Ordan da şirkete geçerdim artık.

Kapıyı açınca karşımda gördüğüm kişiyle şoka girmeseydim şirkete gitmeyi düşünürdüm elbette.

"Özledin mi beni?" Sevgi, onu son gördüğüm halinden daha farklı bir şekilde karşımda duruyordu. Yüzüne renk gelmiş, gözleri eskisi gibi olmasa da daha canlı bakıyordu. Saçlarını boyamamıştı, kahverengi saçlarını at kuyruğu yapmıştı. Bana neşeyle gülümsüyordu.

"S-Sevgi?"

"Evet, Sevgi. Hadi ama Yaşar, kendine gel. Seni bulana kadar canım çıktı zaten."

"Ama senle Onur İngiltere'ye gittiniz?"

"İçeri davet etmeyecek misin?"

"Tabi tabi gir içeri. Cemre," diye tekrar kız kardeşime seslendim ama sabahtan beri beni deli ediyordu. Duymuyormuş gibi yapıyordu sanırım.

"Senin o evden çıkacağını asla düşünmezdim."

"Ben de o evden çıkacağımı ve böyle bir işi kabul edeceğimi düşünmezdim. Sen neden geldin?"

"Geldiğime sevinmedin mi? Biz babamın katilini bulamadık, bize İngiltere'ye kaçtığını söyleyen kişi yalan söylemiş. Onur öfkeden kudurdu ama elimizden bir şey gelmezdi. Onur Fransa'ya geçti, ben de sensiz yapamayacağımı söyledim ve döndüm. Sen de bensiz yapamadın, değil mi?"

"Sevgi, bilmen gereken bir şey var-"

"Aa Sevgi, döndün mü?" Cemre'nin sesini duyunca Sevgi onu gördüğüne sevinmiş gibi yaptı. Cemre, doğal kalmayı tercih etti ve ona soğuk bir şekilde sarıldı. İkisi birbirini asla sevmemişti.

Aşkın Ritmi #Wattys2017 Where stories live. Discover now