Bölüm 24

2.6K 104 92
                                    

Ama yorum yapmıyorsunuz ya....

Sınır 50 yorum, cidden bu sefer yorum yapmazsanız yb gelmeyecek.

Bu arada oldukça sıkıcı oluyor sonlara doğru, ne de olsa Yaşar in hayatı devreye giriyor. Olayları hızlandırıp tek seferde kurtulmak istedim.

qamzewerd ve Sahurec e yine yeni yeniden teşekkürler 😍😍

"Kafayı mı yedin? Ne demek kapıdayım?"

"Açmıyor musun?"

"Bekle," dedim yersiz bir sinirle ve telefonu kapattım. Yorgundum anam babam. Bugün ne çok sevenim vardı, böyle.

Kapıyı açtığımda karşımdaki karizmatik yüze yine hayran kaldım. Kendimi tutamayarak sıkıca sarıldım.

"Hoşgeldin de neden," dedim gülerek.

"Bilmiyorum. Sana alıştım," dedi yüzünü saçlarıma gömerek.

"Bir çapkını kendime alıştırdıysam helal olsun bana." Gülerek yanağımdan öptü.

"Alıştırmak hafif kalır. O çapkın ölüyor sana." Kalbim tekledi ve içeri geçtik.

"Cidden hayırdır," dedim meraklı gözlerle. Saat 1 olmak üzereydi.

"Asıl sana hayırdır? Rüyalara girmeler falan." Sanki benim suçumdu, mal.

Ayıp ayıp.

Hoş geldin, erkek avcısı iç ses.

Sözde erkek avcısı benim. Bravo, Hakan da benim işim zaten.

Hatırlamak istemediğim bir konuydu, o yüzden sadece Yaşar'ın erkeksi kokusuna yoğunlaştım. Koltuğa uzandı ve ben de resmen üzerine uzandım. Koltuk dardı, benim suçum yoktu. Başımı göğsüne koyup kalbini dinlemeye başladım.

"Hah! O senin bilinç altın. Ben girmedim rüyana falan."

"Senin suçun. Bilinç altım tertemiz benim."

"Senin bilinç altın mı tertemiz," diye sordum alayla. "Sevgi için nikah tarihi aldığın gün başka bir kadını ayartan senin mi?" Gözlerim hafifçe aralandı. "Sahi, neden o konularda sana trip atmıyorum?"

"Çünkü geçmiş konular." Pişkin pişkin söylenince,

"Umarım aynı şeyleri yapmazsın. Yoksa yumruklarımın tadına bakarsın," dedim kızgın bir tavırla. İçten bir kahkaha attı. Güzel sesi kulaklarıma dolunca,

"Sus, Cansu'yu uyandıracaksın," dedim tersçe. Bu kadar güzel olması benim akıl sağlığım için tehlikeliydi.

"İçki kokuyorsun."

"Muhtemel," dedim açıklama yapmadan. "Bugün yorucu bir gündü."

"Hangi anlamda yorucu?"

"Yorucu anlamında yorucu," dedim içimden göz devirerek. Gözlerimi açmak istemiyordum.

"Deniz, beni deniyor musun?"

"Hayır," dedim uykulu bir sesle. Onun göğsünde, onun kalp atışlarını dinlerken tek istediğim uyumaktı, hem de sonsuza kadar.

"İşkence yöntemlerin baya iyiymiş. Benim evimden çıktıktan sonra bara falan mı gittin?"

"Evet. Cansu çağırdı, orda diğer arkadaşlarım falan da vardı, biraz takıldık."

Aşkın Ritmi #Wattys2017 Where stories live. Discover now