Gangsta Zone/hs

17

iloveunicorn4 bu bölüm sana aşkm, eh artık yorumlarını daha çok görürüm inşallah:))

Valeria

"Bu soyguna Valeria da katılacak." Judas'ın adımı söylemesi ile masa da büyük bir sessizlik oluşmuştu. Herkes bir bana, bir Judas'a bakıyordu. Bu soyguna katılmayı ben istemiştim, sebebi ise Harry'di. O pislik sürekli beceriksiz ve işe yaramaz olduğumu düşündüğü için bunu yapacaktım, işin bir diğer kısmı ise, bunu yapmayı istememin asıl nedeni;  babamdı. İlla ki bu soygun duyulacaktı, soygunda maske takmayacaktım, böylelikle kameralar beni görecek ve babam biricik kızının neler yaptığına şahit olacaktı. Tabi bu yaptığım, ona yapacaklarımın yanında ufak bir detaydı.

"Bu çok riskli." Niall konuştuğunda ona baktım. Onu uzun zamandır görmemiştim ve soygun için bu sabah geldiğinde onunla konuşmak istesem de, beni geri çevirmişti.

"Valeria bunu istiyor." Judas bana tebessüm ederek baktığında, onu başımla onayladım.

"Bu soygun planı Carlos'a ait, bakalım o soygunda bir çaylak isteyecek mi?" Harry küçümser şekilde konuşunca, ağır ağır başımı ona çevirdim ve gözlerimi kısarak ona baktım. Dövüş eğitmenim artık o olmadığı için biraz bozulmuş gibiydi, ama işin aslı umurumda bile değildi. O canı istediğin de bana yaklaşamaz yada benimle oynaşamazdı.

''Bence deneyelim, acayip eğlenceli olur." Zayn dalgacı şekilde konuşurken, güldü. Bende ona bakarak başımı teşekkür anlamında salladım.

"Bana fark etmez, güçlüyse yaşar, değilse ölür." Liam acımasızca konuşurken, Harry belli belirsiz güldü. Judas sıkılmış gibi iç çekti ve bir sandalye çekip oturdu.

"Ben de diyorum ki, kesinlikle iyi iş çıkaracak," ona baktığımda, bana göz kırptı. Ona hafif bir tebessüm verdim.

"Sabah erkenden yola çıkacaksınız, sabah insanlar hep sersem olur, Carlos sizinle orada buluşacak." Judas hepimize gerekli bilgiyi verdikten sonra, ayağa kalktı ve içki büfesine gidip kendine viski doldurdu. Herkes yavaş yavaş kalkarken, artık bu toplantının bittiğini anladım. Bende masadan kalktım ve odama doğru yürümeye başladım.

"Harry, seninle konuşmamız gerekli." Judas'ın sesi artık daha sert ve otoriterdi. Harry'e baktığımda, yüzünde hiç bir ifade okuyamadım. Herkes hızla odadan çıktı. Bende çıktım ve holde durdum. Herkes gidince, salonun kapısına yöneldim ve kulak kabarttım.

"Negatif enerjini Valeria'ya karşı kullanma, yani sırf sana yüz vermedi diye onu böyle, ne derler, ezikleme." Judas'ın sesi biraz alaycıydı ama sertliğini hala koruyordu.

"Eğer sen, sikik varlığını üstümüzden çekersen, inan bana çok pozitif işler olacak." Harry'nin sözleri üzerine soluğumu tuttum, Judas'tan bir cevap gelmeyince, hızla odama doğru koştum. Kapıyı kapadım ve kilitledim. Sözde bizim, yani Harry ile benim ilişkimizin üstünde Judas'ın bir baskısı yoktu. Harry fazla paranoyak ve gel git akıllıydı. Yatağıma oturdum ve yüzümü ellerime gömdüm. Hayatımın gidişatını düşününce, kendi kendime güldüm. Sonra kendimi yatağa bıraktım ve tavanı izlemeye başladım, kısa süre sonra uyku bilincimi teslim aldı.

"Val," kapımın şiddetle yumruklanmasına ve adımın söylenmesi ile yerimden sıçrayarak uyandım. Zayn kapımı yumrukluyor ve sürekli adımı sesleniyordu, yatağımdan hızla doğruldum ve kapıya koşup kilidi çevirip kapıyı açtım.

"Yuh be kızım, ne uyku varmış sende. Saat kaç haberin var mı?" Başımı iki yana salladım ve duvarda asılı saate baktım. Sabahın altısıydı ve gün ağarmıştı.