8

2.4K 206 53
                                    

Karşımda oturan dört adama ifadesizce bakıyordum. Harry artık beni yalnız bırakmamakta kararlıydı. Tuvalet kapısında Niall, banyoda Kimberley denen bir kız ve yemek boyunca da Liam başımdaydı. Heaven güvenli şekilde eve ulaşmıştı, ama Harry o'nu öylece bırakmayacağını söylediği için, acımasız şekilde o'nu hırpalamıştı. Ama önemli olan evde ve güvendeydi. O'nu bir kez arama şansım olmuştu, onları tehdit etmiş ve tam emin olmadan kesinlikle o'na gerekli olan şifreyi vermeyeceğini kesin bir dille belirtmiştim. Artık benimle uğraşmaktan bıkmış ve kardeşimi aramama bir seferlik izin vermişti. Heaven iyi olduğunu ve sadece bir kaç kırığı olduğunu söyleyince, buna bile razı olmuştum.

"Yine mi kaçma planları yapıyorsun." Harry elinde ki silahı temizlerken, tek kaşını kaldırarak sordu. Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdım ve biraz olsun cesur görünmek için, başımı dikleştirdim. "Hayır, bu sefer seni nasıl gebertirim onu düşünüyorum," oda da bulunan herkes, Harry de dahil yüksek sesle kahkaha atınca, olduğum yere sinmek istedim. Bir oda dolusu çete ile başbaşaydım, ayrıca onların bölgesindeydim ve ben onları tehdit ediyordum.

"Cidden aşkım, çok komiksin," bana bakıp göz kırptığında, yüzünün ortasına okkalı bir yumruk atmak istedim.

"Diğer eve ne zaman geçeceğiz?" Zayn sıkıntı ile soluduğun da, ben dahil herkes Harry'e baktı. Son iki gündür yeni bir evden bahsediliyordu ama sadece laftan kaldığını sanıyordum. Harry göz ucu ile bana baktı ve ağzında ki sakızı şişirip patlattı.

"Bu akşam," silahının tüm parçalarını birleştirdi ve beni nişan alırken zorlukla yutkundum, o ise keyifle güldü. ''Korkma aşkım, bana lazımsın,'' kahkaha atarken, doğruldu ve silahını siyah askeri pantolunun kemerine sıkıştırdı. Diğerleri de harekete geçerken, oturduğum yerden onları izlemeye başladım. Zayn gelip yanıma oturdu ve cebinden sigara paketini çıkardı, içinden bir dal sigara aldı ve paketi masaya fırlatıp, altın işlemeli çakmağı ile sigarasını yaktı. Sigaradan derin bir nefes alırken, göz ucuyla bana baktı.

"Hadi sor," anlamamazlıktan gelip, yüzüne baktım. "Bir şey soracaksın ve kıvranıyorsun," gözlerimi başka noktaya diktim ve dudaklarımı ıslattım.

"Gideceğimiz yer tam olarak neresi?" Bakışları tüm yüzümde gezindi ve gözlerini kısıp bir şeyler hesaplar gibi bana baktı. "Çeteler bölgesi, tehlikeli bir bölge. Eğer çeteler bölgesine ait değilsen, oraya girdiğinde kesinlikle ölü çıkarsın," tükürüğüm boğazımda kaldı ve öksürmeye başladım. Zayn kendi kendine güldü ve sigarasını küllüğe basıp ayağa kalktı.

"Hadi, akşam yola çıkacağız. Hazırlanmamız gerek ve sende bana yardım edeceksin," o'na anlamayarak baktığımda, o ise keyifle gülümsemeye devam ediyordu. Sonra bir şey demeden, yürümeye başladı ve bende o'nu takip ettim. Evin bodrum katına geldiğimiz de, Zayn kapının önünde durdu ve cebinden anahtar çıkarıp, kilidi açtı. Kapı karanlık bir odaya açılınca, bir iki adım geriledim. Işık olmayan yerlerden nefret ederdim.

"Hadi." Zayn içeri girdi ve bir kaç saniye sonra, tüm oda aydınlandı. O'nun ardından bende girdim ve gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Duvara sabitlenmiş, tüfekler, silahlar ve bıçaklar göz doldurucuydu, ama bu bir yandanda kan dondurucuydu. Yerde bir çok ahşap sandık bulunuyordu ve içinde neler olduğunu tanrı bilirdi.

"Bazıları sandıklara istiflendi ama geri kalanlar bana ve sana kaldı,'' kaşlarımı çattım ve ne demek istediğimi anlamaya çalıştım. "Yani?" Zayn omuzlarını silkti ve ilk tüfeklerin yanına gitti. "Bunları sandıklara yerleştireceğiz, sonra özel bir araba onları çeteler bölgesine taşıyacak."

"Oh, cidden çok havalı," keyifsizce güldüm ve tekrar şöyle bir etrafa baktım. "Sen şu tarafı hallet," elli ve otuz kalibrelik silahlardan oluşan bölümü işaret edince, oraya doğru yürüdüm. Bir çok renk ve ebatta silah bulunuyordu. Birini elime aldım ve göz attım. Üstünde ki Rusya arması şok geçirmeme neden oldu.

Gangsta Zone/hsWhere stories live. Discover now