11

2.1K 210 161
                                    

Valeria

Herkes oturmuş, bana ne yapmaları gerektiği konusunda tartışıyordu. Onları dinliyor ve hiç sesimi çıkarmıyordum. Harry'nin sunduğu malum fikirlerde beni masumca katletmek vardı. Bunun tek nedeni kızını sözde kaçırmış olmamdı. Ama öyle bir şey yoktu, o orada öylece ağlarken onu tek bırakmaya vicdanım el vermezdi;  üstelik onun kaçırıldığını düşünmüşken.

"Fikrim sabit, onu öldürelim. Bize bir faydası yok." Harry öfke kusarak konuştu. Kızı kucağındaydı ve uyuya kalmıştı. Onun öncesinde bana sürekli pas atmış ve yanıma gelmek istemişti ama Harry ona izin vermemişti.

"Sen öldürmekten başka bir şey bilmez misin?" Judas sinirle konuştuğunda, Harry'nin yüzünde sinsi bir gülümseme oluştu. ''Elbette bilirim, işkence etmek mesela." Kendi kendine gülerken, Judas'ın kız kardeşi de ona eşlik etti, ama Judas kız kardeşine ters bir bakış atınca kız yerine sindi.

"Valeria'nın bize çok yardımı olacak, sadece onunla etkili bir şekilde konuşmamız lazım." Judas bana baktı ve göz kırptı. Sonra adamlarına döndü ve çıkmalarını istedi. Daha sonra annesine ve kız kardeşlerine bizleri yalnız bırakmalarını istedi. Harry kızını Judas'ın annesine kucağına nazikçe vermeden önce, onu bir kaç kez hafifçe yanağından ve gözlerinden öptü. O bunu yaparken, onu izledim. Kızına böylesi şefkatli olan bir adam, başka adamların kızına nasıl olurda kötü davranırdı aklım almıyordu. Hepsi odadan çıkarken, ben, Judas, Harry, Zayn ve Liam kalmıştık. Judas karşısına oturmam için Harry'nin yanında ki koltuğu işaret etti, kalktım ve oraya oturdum. Judas parmağını içki bardağının kenarlarında gezdirirken, arada gözlerini kısıp bana bakıyordu.

"Valeria," adımı seslenince, gözlerinin içine baktım. Dudaklarını öne büzdü ve içkisinden bir yudum aldı. "Seninle özel bir bilgi paylaşma mı ister misin, güzel Valeria," kaşlarımı çattım ve ona düz bir ifade ile baktım.

"Baban," derken durdu ve bana baktı. Tepki mi ölçmeye çalışıyordu, bir an için heyecanlandım ve koltuğun kenarlarını sıkıca kavradım.

"Baban, senin için çıkarttığı arama emrini kaldırmış. Ayrıca şikayetini geri almış, şu an seni ne polis, ne FBI ne başka bir kuruluş arıyor," derin bir nefes aldım. Buna inanmayacaktım, belki babamla aram iyi olmayabilirdi ama beni göz göre göre onlara bırakmayacaktı.

"Ne o, psikolojik baskıya mı başladınız?" Tek kaşımı kaldırdım ve göz temasını kesmeden sordum.

"Zayn, telefonu getir." Zayn ceketinin cebinden telefonunu çıkardı ve Judas'a uzattı. Judas bir şeylerle uğraştı ve telefonu bana uzattı.

"Numarayı ara, kız kardeşin çıkacak ona sor," telefonu aldım ve ekranda duran numaraya bastım. Telefon otomatik olarak hoparlöre bağlandı, bir kaç çalıştan sonra uykulu bir ses ahizeyi doldurdu.

"Evet?" Heaven iç çekti. Boğazımda ki yumrudan kurtulmak için yutkundum.

''Heav benim, Valeria," bir hışırdama sesi duyulunca, yataktan doğruluğunu anladım.

''Aman tanrım, abla nasılsın, iyi misin, seni çok özledim, sana iyi davranıyorlar mı?" Arka arkaya sorduğu sorularla, içim burkuldu. Derin bir nefes aldım.

"Heav, sana bir soru soracağım ve bana dürüst olacaksın," bir kaç onay mırıltısından sonra, gözlerimi kapadım ve tekrar açtım. Bunun doğru olmaması için tanrıya dualarımı gönderdim.

"Babam, benim hakkımda ki arama kararlarının hepsini durdurdu mu?" Kalbim ağzımda atarken, sordum. Heaven'ın iç çekiş sesini duydum. Bir kaç saniye sessiz kaldı.

Gangsta Zone/hsWhere stories live. Discover now