"Nereye gidiyorsunuz?" Diye sordu Ethan arkasındaki duvara dayanarak.

"Baban ile önemli bir işimiz var. Onun için gidiyoruz. Geç kalmayız. Öğleye kadar burada oluruz."

"Öğleden sonra çıkacağım. Bir arkadaşımla buluşmam gerekiyor."

"Pekala biz geldikten sonra gidebilirsin." Dediğinde Nora da konuşmuştu.

"Bende öğleye kadar çıkmış olurum."

"Daha fazla alış-veriş yok Nora! Beni o kartı almaya zorlama." Dedi. Nora'nın suratı asılmış, omuzları düşmüştü. Daha fazla bir şey söylemeden odasına geçti.

"Ethan senin harçlığın var değil mi?" Diye sormuştu babası üzerine paltosunu geçirirken. Ethan kafasını olumlu anlamda salladı. Elinden geldiğince az harcamaya ve babasından az para istemeye çalışıyordu.

"Biz gidiyoruz. Geç kalmamaya çalışırız." Dedi annesi ve merdivenlere doğru ilerledi. İkisi de aynı anda aşağıya inerlerlerken Ethan da onlara arkalarından bakıyordu. Bay J. tam merdivenin ortasında durdu ve Ethan'a döndü.

"Benden sana bir erkek tavsiyesi...eğer buluşacağın arkadaşın kız ise o saçlarla gitme!" Dedi ve inmeye devam etti.

Ethan suratını buruşturarak elini saçına götürmüştü. Duşa girmek üzere banyoya yöneldi.

***

Allison bir yandan etrafına bakınıyor bir yandan da yuvarlak cam masanın üzerinde duran kahvesini karıştırıyordu. Jones' ları bekliyordu ama verdiği saate göre geç kalmışlardı. Saat buçuğa geliyordu. Kapı sesi ile Allison kafasını oraya çevirdiğinde gelmiş olduklarını gördü. Bilerek içeride oturmayı tercih etmişti. Herhangi birinin onu görmedini istemezdi. Bay ve Bayan Jones, Allison'a ilerledikten sonra el sıkışarak oradaki sandalyelere oturdular.

"Pekala ne istersiniz? Sipariş olarak...konuşmam kısa sürmeyecek." Dediğinde ikisinin de tercihi kahveden yana olmuştu. İstenilen siparişler geldikten sonra Allison, kahvesinden bir yudum alarak konuşmaya başladı.

"Bildiğiniz gibi dün Ethan ile birlikteydik. Normal insanlar, arkadaşlar gibi sinemaya gittik ve yemek yedik. Bana daha önce böyle bir şey yapmadığını söyledi...nedense sosyal hayatının olmamasının nedeninin sizlerden kaynaklandığını düşündüm."

"Böyle bir şey söz konusu bile olamaz. Biz ona her zaman söyliyoruz. Hatta onu kendi arkadaşlarımızın çocuklarıyla bile tanıştırmaya çalışmak amacıyla yemek davetleri dizenledik ama...istemedi." dedi Bay J. korumacı bir tavır alarak.

"Evet zaten konuştukran sonra bende sizden kaynaklanmadığını anladım."

"Ne konuştunuz?" Diye sordu Melissa.

"Ethan'ın güvenini kazanmayı başardım. Aslında sürekli peşinde olmam da onu, istemediği şeyleri yaşarken görmemi sağladı. Birçok şeye şahit olduğum için de bana bir açıklama yapma zorunluluğu hissetti." Dedi ve derin bir nefes aldı. Bay ve Bayan Jones, pür dikkat onu dinlemeye çalışıyorlardı. Söylecekleri her kelimeye anlam kazandırmak için çabalıyorlardı.

"Ethan arkadaşa ihtyacı olmadığını düşünüyordu. Çünkü zaten yalnız değildi."

"Elbette değildi..onun yanında her zaman biz vardık."

"Hevesinizi kursağınızda bırakmak istemem Bayan Jones ama...sizden bahsetmiyordu."

Melissa kaşlarını çatarak konuştu.

"Öyleyse kimden bahsediyor? Bilmediğimiz arkadaşları mı varmış yani?"

"Buna tıp dilinde çoklu kişilik bozukluğu adını veriyoruz. Bir bedende birden fazla ruh barınıyor. Elbette bu bazen onların isteği dışında, bazen de onların istekleriyle oluşuyor?"

"Çoklu kişilik bozukluğu mu? Peki bu tam olarak nasıl oluyor? Şimdi Ethan'ın içinde de birden fazla.."

"Ruh var!" Diye tamamladı Allison. Gözlerini Melissa'ya sabitledi. Ağlayacak gibi duruyordu.

"O ruhlar sayesinden Ethan yalnız değildi. Tuhaf davranmasının sebebi de bundan geçiyor. Ruhlar giderek güçleniyorlar ve onun bedenini ele geçirmeye çalışıyorlar."

"Buna inanamıyorum."

"Bu bir psikolojik rahatsızlık. Ethan buna karşı koyamıyor. Koyduğu zaman canını yakıyorlar. Ona istemediği şeyleri yaptırıyorlar. Geçen dinkü duvar boyama olayı gibi."

"Tanrım bana...size yemin ederim ki benim hiçbir suçum yok demişti."

Allison gözlerini ona çevirerek kaşlarını çattı.

"Peki sizin bu durum karşısında tutumunuz nasıl oldu?"

"Ona kızdım."

"İşte bunu yapmamalısınız! Size güvenmek istiyor...size kendini açmak istiyor ama ona inanmayacağınızı ve onun bir deli olduğunu düşüneceğinizi sandığı için hiçbir şey söylemek istemiyor."

"Peki o ruhlar.." diye başladı söze Melissa.
"O ruhlar tam olarak nasıl ortaya çıkmış olabilir?"

"Bunun hakkında zaten bilgiye sahiptim ama biraz daha ayrıntılı araştırma yaptım. Öncelikle bu Ethan'ın kafasında kurduğu bir şeyde olabilir. Demek istediğim onları kafasında tasarladı..çünkü yalnız hissediyordu. Yalnızlık kavramı onun için çok daha farklı Bayan Jones..bizim yalnızlık dediğimizde aklımıza bir şey geliyorsa onun aklına iki katı geliyor! Bu yüzden arkadaş edinemiyorsa onları yaratmaya çalışmış olmalı. Ama sonrasında ise onlar kafasında gerçekten güçlenerek birer ruh halini almış ve Ethan'ın bedenine geçmeye çalışıyorlar."

"Bunun sebebi yalnızca yalnızlık mı peki?"

"Aslında size o konu hakkında bir şey sormayı planlıyordum....Ethan küçükken hiç şiddete maruz kaldı mı?"

"Hayır onu dövmedim..ikimizde ona bu tür bir davranış göstermedik. Onları elimizden geldiğince dizgün yetiştirmeye çalıştık. Neden ki? Bununla onun ne alakası var?"

"Ethan küçükken kötü bir anıya sahip olmuş olmalı Bayan Jones!"

Kiralık Ruhlar (TAMAMLANDI!)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin