RA 28 Bana Ait Ol

Start from the beginning
                                    

" Şuursuzluğum ve öfkem yüzünden yaşandı bunlar ve ben tüm olanlar için af diliyorum senden Revan"

Sarfettiği sözler karşısında yüzünde bir ifade değişikliğinin olmadığını gören Boran bir daha böyle bir fırsatın eline geçmemesinden korktuğu için Revan'ın  soğuk bakışlarına katlanmak yerine kalbinin deli çarpışına kulak vermeyi seçti. Bilsin istiyordu uykularını bölenin o olduğunu ve ona  karşı hissettiklerini. Gözlerini aklından çıkaramadığını, tenine dokunabilmek için her şeyi göze alabileceğini...!

" Çıkmıyorsun aklımdan Revan..."

Yanlış olduğunu bile bile Revan'ın gözlerine bakarak yaptığı bu itirafın başkaları tarafından duyulmasının doğuracağı sonuçları göze alan Boran ona doğru heyecanla bir adım attı. İnanmıyordu Ayaz'ın Revan'ı sevdiğine ve bu yüzden onu aralarında bir engel olarak görmeden aralarındaki mesafeyi kapatmaya başladı.

" Nişan gününden beri böyle. Belki daha önce "

" Sus!"

" Revan, dinle "

" Yaklaşma, sakın! Defol git! Git!!"

Kendisine doğru gelmekte olan Boran'ı ikaz eden Revan düşüncelerinin ve kalbinin etrafını saran itirafa karşılık dengesizine karşı hissettiklerini siper etti kendine. Bir hiçti artık onun için ve hiç edilenler hatırlanmaya bile laik değillerdi.

" Dinle beni Revan ne olur? "

" İstemiyorum! Ne dediğinin farkında değilsin sen!"

Kavga sırasında anlamıştı Revan kendisine karşı bir şeyler hissettiğini fakat itiraf edeceğini aklının ucundan dahi geçirmemişti. Bu kadarına cesaret edemeyeceğini düşündüğü  Boran'ın aralarındaki mesafeyi kapatmaya yeltenmesiyle tahammülü sınıra dayandı ve  kapıya doğru hızla  yöneldi.

" Söyleyeceklerim bitmeden gidemezsin!"

Gerginliğinden dolayı terleyen eli yüzünden eteğini tutmakta zorlanması yetmezmiş gibi Boran'ın kolunu tutmasıyla öfkesi çoğalan Revan " bırak !" diye bağırarak var gücüyle yüzüne tokat savurdu.  Attığı tokata rağmen kolunu bırakmaması üzerine ikinci kez vurmak için hamle yaptığı sırada Boran elini havada yakalayıp hem elini hem kolunu canını yakacak derecede kavrayarak kendisine doğru çektiğin de birbirlerinin nefesini yüzlerinde hisseder hâle gelmişlerdi.

"Canımı yakmana bile razıyım Revan. Yeter ki dokunuyor ol bana"

" Allah belanı versin! Şerefsiz!"

Yüzüne tüküren Revan'ın gözlerinden gözlerini bir an bile ayırmayan Boran çırpınışını yok sayarak sağ elini kendisine doğru çekerek avucuna onu tüketen kendisine ise can veren bir öpücük bıraktı. Can çekişen kalbi bu dokunuşla rahatlarken Revan'ın yüzüne tekrar tükürüşü ve tekmeler savuruşunu umursamamıştı!

" Bırak beni adi pislik bırak!"

Eteğini üzerinden düşecek olmasına rağmen bırakan Revan kolunu çekerek ondan kurtardı ve elini Boran'ın boynuna doğru yönlendirdi. Tırnaklarını sapladığı  derisini yüzmek istercesine izlerini teninde bıraktığında Boran geri çekilerek elini acıyan boynuna götürdü.

" Bir daha sakın, sakın bana dokunmaya yeltenme!"

Tırnaklarının ucuna bulaşan kanı eteğine sürerek yere düşen çantasını hızla alan Revan, Boran engel olamadan kapıya doğru yöneldi. Nefes nefese kapıyı açıp çıkmak üzereyken " seni sevmiyor ama ben... seni seviyorum. O seni sevmiyor! " demesiyle ona karşı duyduğu nefrete bir parça daha ekledi. Önceden olsa kurduğu cümlede ki ' seni seviyorum' sözüyle dünyası değişirdi ama şimdi ' seni sevmiyor ' kısmına takılmıştı ve artık duygularından daha da emin hale gelmişti. Titreyen eline rağmen  kapının kolunu sıkıca kavramaya çalışarak ileri doğru bir adım atan Revan, Boran'a bakmadan " Ayaz beni seviyor... Bende onu seviyorum. Her şeyden çok hemde " dedi ve odanın dışına çıktı.

Aşk Ayazı (Revan)Where stories live. Discover now