15'Bir adam bul kendine sana aynalar tutmasın

687 147 263
                                    

Hoseok banyodayken aynanın karşısındaki yavaştan belli olan vücuduna baktı. Düşündüğü gibi çökmüştü, Jimin'in deli gibi yemek yedirmesinin sebebi artık daha anlaşılırdı. Düzensiz uyuduğundan dolayı gözaltı morarmıştı ve zayıfladığı için elmacık kemikleri havada asılı gibi duruyordu. Hasta olduğundan dolayı uzun süre yıkanmamıştı ve yağlı saçları alnının üzerine yapışmıştı.

Üzerindekileri bir çırpıda çıkarıp kendini sıcak suya bıraktı. Aslında su vücudunu kızartacak kadar sıcaktı ama bunu banyodan çıkana kadar farkında olmadan yıkandı.

Çıktığında ise düşündüğünden daha uzun süre gardıropun önünde dikildi ve bu yüzden Taehyung gelip beline sarıldığında şaşırdı.

Taehyung gülümserken, "Evli çiftler gibi hissettiriyor." Dedi ve başını Hoseok'un omzuna yasladı.

Bu söylediği Hoseok'un feci hoşuna gitse bile sırıtmasını tutup dudağını birbirine bastırdı. "Öyleyse ne giymeliyim?"

"Bakıyorumda reddetmiyorsun."

"Reddetmemi mi istersin?"

Taehyung hayır anlamında kafasını salladı ve saçları Hoseok'u huylandırdı. Bunları özleyecekti diyemiyordu, unutursa özleyeceği ne olabilirdi ki?

Olaylar artık ona karmaşık gelmiyordu. Öncelikle Taehyung'tan bayağı hoşlanıyordu, bu Yoongi'nin Jimin'i ilk gördüğünde gelip Hoseok'a hevesli hevesli anlatmasına benziyordu. İkinci olarak onu unutması gerekiyordu, bunu Taehyung rüyalarına ilk girdiğinde bol bol yapmıştı. Onu hep unutmuştu ve Taehyung bundan hoşlanmamıştı. Unutulmak iğrenç bir duygu, özellikle sen karşındaki kişiyi çok net hatırlıyorken. Ancak şimdi durum biraz farklıydı, en başında onun ismi V'di mesela, ama artık Kim Taehyung'du. Onu unutmak hala depresyona girmek istemesine neden oluyordu.

"Keşke aynaya boş boş baktığında düşündüklerin bana aksa," Taehyung konuştuğunda, Hoseok kafasını kaldırıp aynada oldukça belirgin yansıması olan gence baktı. "Önceden bu çok basitti."

Hoseok hala onun canlı renklerle belli olan yansımasına bakarken, "Beni görüyor musun?" Diye sordu.

Hoseok kendini çok silik görüyordu.

Taehyung başını salladı. "En az benim kadar canlı görünüyorsun, üstünü giyinip dışarıya çık. Seni bekleyeceğim. Bu günden itibaren uyumak yok."

"Açık konuşayım mı?" Hoseok gülerek ona döndü. "Şuraya uzanıp öyle bir uyuyasım var ki! Üstelik banyo yaptım, tam uyku havasındayım." Taehyung uzanıp onu öptüğünde daha çok gülümsedi. "Bak şimdi, daha çok uykum geldi, beğendin mi yaptığını?"

Taehyung'da onun gibi gülümsedi ama Hoseok elbette bunun diğerlerine benzemediğini biliyordu, o hala yaramaz bir çocuk gibiydi. "Bir daha uykum var dersen yemin ederim seni yatağa bağlarım."

Hoseok yutkundu. "Kaçtı."

"İyi eder." Bir anda gitmelere Hoseok hala alışamamıştı, ona yaslanıyordu bu yüzden öne doğru sendeledi.

Öncekine nazaran hızla giyindiği gibi saçını iki yana salladı. Hava zaten sıcaktı kurutmadan indi aşağıya. Yoongi, Jimin'e gülerek bir şey anlatıyordu ve Hoseok'u görünce ona döndüler.

"Nereye gidiyorsun?" Diye sordu Jimin, elindeki meyveleri soymaya devam ederken bu kadar yemeğin kilo olarak dönmemesi şaşırtıcıydı. Hoseok kadar ㅡaslında esas örnek Yoongi'ydiㅡ zayıf değildi ama yediği kadar da kilolu değildi.

Hoseok, "Annemlere," dedi gülümseyerek. Yoongi'e yalan söylemekten hoşlanmıyordu ama üç gün ortalıkla olmamasını açıklayamazdı.

"Kıyafet alsaydın yanına keşke," Yoongi onun boş ellerine bakarken konuştu.

52 hertz Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin