🍁Anlam veremediğim bakışlar🕵

17.8K 374 115
                                    

Hayatımı, annemin terk edişinin ardından mahveden babama, artık katlanamıyordum.
Her gün yediğim azarlamalar, beni daha da acınası hale düşürmekten başka hiçbir şey yapmıyordu.
Tamam vurmadı hiç belki ama, hakaret etmesi bile canımı yakıyordu.

Plan yaptım...evet doğru, bir plan yaptım. Akşamları evden çıkar, içmek için. Gecenin bir saatide eve geldiği zaman beni çağırır yanına, hakaret eder ,içini döker, sonra ağlamaya başlar.
Aslında ona acıyorum, yalnızlığına... ama ben de yalnızım.

Akşam evden çıkacağı zaman ben de kaçmayı düşündüm, fakat ilk defa çıkmadı.
Odamdaydım.
Kapımın tıklatılması ile ürperdim, "gel" dedim şaşkın ve boğuk sesim ile. Kapının kulpu çevrildi ve içeriye girdi.
Karşısında dikilmiş duruyordum, yanıma yaklaştı, sağ elini kaldırıp yüzüme dokundu ve nazikçe okşamaya başladı.
Şaşırmıştım açıkçası,eski haline mi döndü diye düşünmeye başladım. Yüzümde anlam veremediğim heyecanlı gülümseme oluştu fakat kısa sürdü...

"Git buradan"

Bana yanlızca bunu söyledi.

"Baba ne diyorsun sen? "

kabul ediyorum,biraz önce plan yapmıştım ama içimi parçalamıştı bu cümleler. Daha farklı şeyler bekliyordum belki de...

"Git kızım, ben annenin üzüntüsünü senden çıkarıyorum, buna engel olamıyorum. Oysa ki seni her şeyden çok seviyorum."

Öyle miydi gerçekten?
Gözümden akan yaşa engel olamadım. İçim yanıyordu.

"Baba..."

hiçbir şey söylememe izin vermedi. Baş parmağını dudağımın üzerine kapattı.

"Şttt! Sana acı vermek istemiyorum. İstediğin zaman git. Ama git...Mutlaka"

Alnıma kondurduğu öpücük ile gözünden akan yaş beni iyice kahretti. Madem ki babam da beni istemiyor defolup giderim buradan. Ama nereye?

•●•●•♡•●•●•

Elime bavulumu alıp aşağıya indim. Babamın salonda uzandığını gördüm. O an aklımdan 'neden babam değilde ben gidiyorum bu evden? Hem bu ev anneme ait' gibi saçma bir düşünce geçti.

Fakat masanın üzerinde o kağıdı görene kadardı bu düşünce....

Kağıdı elime aldığım an demek ki babam beni bu yüzden yolluyor dedim. Elimdeki kağıt uyarı kağıdıydı. Annem evi satmış, aşşağalık kadın. Burada evladının olduğunu unutuyor...hayır,hayır unutmuyor bunu bile bile yapıyor. Babama bir kere daha üzüldüm ama gitmeyi ben de istedim. Kapıdan çıkarken duraksadım. Geriye dönüp babamın yanağına narin bir öpücük kondurdum. Sonra yine aynı yere yöneldim. Eve son bir kere bakıp çektim kapıyı ve çıktım.

Tamam çıktım ama nereye gidecektim. Bu ülkeye taşındığımızdan beri hiç dışarıya çıkmamıştım yani hiçbir yer bilmiyordum.

Okul? 19 yaşındayım ve üniversiteye kayıt yaptıramadım bu iğrenç hayatım yüzünden. Belki...belki daha sonra...

Yürüdüm yürüdüm ama gidecek hiçbir yerimin olmadığını farkındaydım. İnsanlar çok korkunçtular,yani belki de benim gözümde öyleydiler.

Hava kararmaya başlamıştı elimde olmadan titremeye başladım. Telefonuma gelen mesaj ile irkildim. Mesajı okuduğumda babamdan geldiğini gördüm
'buralar düzgün yerler değildir,dikkatli ol'
Bu mesajı bana yazacağına beni almaya geleceğini yazmasını isterdim. Ailem bu kadar acımasız ise, dışarıdaki insanları düşünemiyorum bile....

🍁Sen 'SAR' Ben 'HOŞ' Olurum.🕊(#1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin