3D*2*İNTİKAM-38

En başından başla
                                    

"Miray,bir konuşun ya düzgü-..."

"O cümlenin devamını bile getirme! Benim sevgimden şüphe edenle benim konuşacak bir şeyim yok!" demiştim hala boraya bakarak.

"Benim konuşma gezme dediğimle her şeyi yapıyorsa benim de onla işim olmaz!" diye bağırıp yine çekip gitmişti.

Bende sinirle merdivenleri çıkıp odama girdikten sonra kızların da hemen girmesini bekledim ve kapıyı sertçe kapayıp oturdum yatağıma.

"Sakin ol ve amlat da sana bir yol gösterelim!" diye bağırmıştı ecrin ve bende Yağızın kırptığı o gözden boranın yaptıklarına hatta sonra yağızla neler yaptığımızı anlattıktan sonra yüzlerine baktım.

"Lan ben ön yargılıydım. Çocuk ne bir yavşama ne de başka bir şey yaptı. O sinir hareketleri de boranın inadına yapmıyorsa bende Miray değilim! Boranın o an dediklerini duysaydınız siz bile inanamazdınız. Arkadaşınızım diye demiyorum tamamen objektif olun. Sizce kim haklı?" dedim ikisine de bakarak.

Ecrin boğazını temizleyip konuşmaya başladı "İkiniz de haksızsınız bence. Ama %51 sen haklısın gibi bir şey. Sen kavga çıkarmamak için bir şey dememişsin yağıza söylediğin halde onun sana bunu demesi çok ağır bence. Bana giray dese ben yüzüne bile bakmam. Git gerçek sevecek birini bul derim. Senin haksızlığın da şurda Bora çekip gitse de o senin sevgine inanmasa bile arkasından gidecektin ve senin ne olursa olsun geleceğine inanacaktı. Sonra da hatasını anlayıp özür dileyecekti. Sen yağızla gidince bu dediği şeyleri doğruymuş gibi düşündü." deyip hala bana güzelce bakan ecrine gülümsedim. Haklıydı hem de dibine kadar.

"E şimdi napıyım?" demiştim ikisine de bakarak. Yağmur bu sefer derin bir nefes alıp konuşmaya başlamıştı.

"Sen haklı olsan dahi kalk özür dile. O merdivenin orda yok işim olmaz falan dediğin laflarını direk yut. Kalk şimdi odasına git özür dile yaptığın hatadan dolayı. Kabul etmezse de siktir et. Her türlü edecek gör bak." demişti yağmur bana gaz vererek.

Zorla da olsa kendi kendimi ikna ettikten sonra yataktan sonra güç bela ayağa kalktım ve kapıyı açıp çıktım odadan. Boranın odasına doğru geldim  ve derin bir nefes aldıktan sonra tıklattım 3 kere.

Birden kapının arkasından bağırma sesleri gelmeye başladı.

"Giray! Sana gelme demedim mi lan?!!" diye bağırmaya başladı ve birden kapıyı açınca resmen içime düşecek oldu. Sakin sakin miray!

Beni görünce şaşırmış olsa da belli etmedi. Geri çekilip "Noldu?" dedi sinirle.

"Özür dilerim! Arkandan gelmrk isterdim ama bana dediğin şeylerden dolayı gelemedim. Ayrıca benim sana olan aşkımı böyle şeylerle ölçemezsin!" demiştum yine bağırarak. Güzel bir şey demesini bekliyordum lan. Gerizekalılık cidden bende. Bana sadece "Bitti mi diyeceklerin?" denişti ve o dediği an gözlerim dolmuştu.

"Bitti." demiştim gözlerine bakarak. "İyi. Senden özür dilememi falan bekleme hala dediklerimi savunuyorum." demişti ve sanki new bora karşımda durmuş konuşuyordu.

"Bora." dedim fısıldayarak. Daha da yaklaşıp neredeyse dudaklarımız birbirine değecek mesafeye geldiğinde durup gözlerine baktım. Kendi öpeceğimi sanıyordu ama cidden yanılmıştı. Ayaklarımı hafif kaldırarak kulağına sadece şunları fısıldadım.

"Bu yaptığını ödeyeceksin."




....












"Boranın ağzına taharet musluklarını sokmayan ne olsun! Hani kabul edecekti bayan psikopat?!" demiştim sinirle yağmura bakarak.

"Olum nerden biliyim böyle yapacağını? Ama ben benim biricik kankamı üzen herifin de ağzına senden önce o muslukları koyarım!" demişti sinirle bana bakarak.

"Sen hiçbir şey yapmayacaksın! Benim yokluğumu az iki gün hissetsin de aklı başına gelsin. Ne bok oldu? Gittim özür diledim boşuna lan her şey! Güya da aileler tanıştı. İzmir de olsak bana neler diyordu tatilde götü kalktı bunun. Siz durun ben de miraysam bende Miray Yılmazsam onun dediğini daha yapar-...."

"Hadi yeter artık sus bi ya! Biz yatmaya gidiyoz olum gece gece bunları düşünme de sen de uyu. Hele sabaha bakarız musluk mu sokuyon napıyorsan!" demiş ve vedalaştıktan sonra gitmişti ikiside.

Gece iki oldu üç oldu dört bile oldu hala debeleniyor uyuyamıyordum. Otelin kafesi belki açıktır diye düşünüp sügerboblu pijamalarıma ve dağınık topuzuma aldırmadan annemin geceleri serin olur deyip bana verdiği kahverengi şalı üstüme geçirdim ve telefonumu kulaklığımı oda kartımı alıp çıktım dışarı. Kafeye indiğimde bugün gezi için gelen birkaç öğrenci oturup sohbet ediyorlardı ve kafenin açık olmasının verdiği hisle içim rahatlamış herhangi bir masaya oturmuş ve kahve sipariş etmiştim. Tam kulaklığı takıp müzik dinleycektim ki böyle yalvarış sesleri geliyordu.

"Ya anne ben bakmam kafeye bizimkilerde yok!" diye söyleniyordu biri ama sesi çok tanıdık geliyordu lan! Bir baktım mutfaktan zorla itilerek çıkan bir adet yağız ve anasını gördüm. Uykulu sesiyle annesine yalvarması o kadar komikti ki şuan bir kahkaha patlatsam bir otel uyanırdı heralde.

O mızmız haliyle beni görünce birden durdu ve annesine dedi ki "Tamam anne git sen sabahı dördünde pazara mı her neree gidiyorsan." deyip annesini yollamıştı ve gelip masaya oturmuştu hemen.

"Hayırdır? Sabahın dördü ve uyumuyorsun?" demişti bana bakarak.

"Ya napıyım uyku tutmadı." demiştim gülerek.

"Annemde saolsun uykumun içine sıçtı sabahın dördünde pazara gitti,kabul etmeyecektim de seni görünce bari canım sıkılmaz dedim kendi kendime." demişti gülerek.

"Ne komiksin lan!" deyip koluna vurmuştum sertçe gülerek.

"Sen de ne garipsin. Uyku denen güzel şeyi bırakıp burda oturuyon." demişti yine uykuya çevirerek konuyu.

"İstersen giderim yani sende tek kalırsın." demiştim sinirliymiş gibi yaparak.

"Ya yok şaka yaptım be otur oturduğun yerde!" demişti yine sinirlenerek.

"Ee borayla noldu sen onu anlat. Barışmışınızdır." demişti bana gülümseyerek.

"Ne barışması ya. Aman!" deyip her şeyi anlatınca o da şaşırmıştı.

"Sandı ki ben bööyle yaklaşınca öpecem." deyip taklitimi yağıza yapınca yağız birden beni itip "Benim ü-üstümde niye yapıyon lan boraya yaptığını?!" demişti kekeleyerek.

"Lan sadece gösterdim bir şey yapmadım ki!" demiştim bende sitem ederek.

"Herneyse. Aman! Boşver iti. Senden özür diler o iki güne bulmuşda bunuyor piçe bak." demişti sinirle gözünü devirerek.

"Yav bu konuyu daha açmasak? Valla çok moralim bozuluyor da." demiştim yüzüne bakarak.

"Aynen ya. Bak gel sana ne göstericem." deyip kolumdan tutmuştu ve mutfağa doğru sürüklemişti beni.

"Gözlerini kapat."

"Niye ki?"

"Ya sen bi kapat!"

"Peki." deyip ellerimle gözümü kapatmıştım ve omuzlarımdan tutup beni bir yere götürüyordu. Sonunda durduğumuzda "Aç dediğim an aç gözlerini."

"Tamam."

"3  2  1  ve aç!" dediği an gözlerimi açtığımda ufak çaplı bir şok geçirmiştim. Kendi odasını oyun yeri haline getirmişti ve çok güzeldi lan.

"Hadi oynayalım! Zaten canım sıkılıyordu!" demişti çocuk gibi.

"Ama ben oynamayı bilmiyorum ki." demiştim ona bakarak.

"Burda bir usta duruyor,gel çırağım." deyip oyun konsoluna gidince cidden bu sefer kahkaha atmıştım. İlk çıplak gördüğüm de o kadar sertti ki şuanda ise bir çocuk gibi neşeliydi. Ne garip biri.

3 DELİ *2* İNTİKAM (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin