ALLAHA EMANET OLUN.
İTHAF VARSA YORUMA LÜTFEN 👇
HADİ ALLAHA EMANET OLUN :)
MİRAYDAN:
"La olum barışırsınız ya,çok fazla abartıyorsunuz." demiştim göz devirerek yağmura.
"Barışırız barışmasına ama çok fazla kızmıştı ya. Partide gönlünü alırım,tabi bana yamuk yapmazsa!" deyip kahkaha atmıştı. Efe gittikten sonra akşam yağmuru aramış,asla ama asla onun yanına gitmeyeceğini hem söverek hem de uygun bir dille söylemişti. İkisi de abartıyordu ama artık napalım bu mallar da beleydi.
"Ne giyecez lan bugün?" demiştim kendimi düzeltirken.
"Hele şu okula gidelim. Arizona kertenkelesi okul. Bir bitmedi yav." demişti göz devirerek. Bu dediğine kahkaha attıktan sonra yine çantamızı alıp hemen aşağı inmiştik,ayakkabılarımızı da giyindikten sonra korna çalınca hemen kapıyı çarpıp servise girmiştik. Arka ikiliye yine ve yine oturduktan sonra havadan sudan konuşmaya başladık. Serviste ne Ali ne Ecrin ne Giray ne Ayşe vardı. Hele şu Girayın ağzına vuracaktım. Dün akşam ecrini bize çağıracaktım neymiş Giray efendi bir şeyler yapacakmış bugün yine gelmeyeceklermiş ne partiye ne okula. Ulan ecrinimi özlemiştim oysa ki. O hele gelsin canını okuyacam o Girayın. Herneyse. Yağmur instagrama girmiş efeyi stalklıyordu ben de camdan dışarıyı izliyordum. Yine Koraygilin evinin oraya gelmiştik ve ilk defa nerdeyse geç kalmamıştı. Günden güne daha mı çöküyordu sanki bunun yüzü yoksa bana mı öyle geliyordu?
Vicdansız sorsana ne olduğunu.
Mal mısın muhittin? Onca şeyden sonra nasıl konuşacam?
Ağzınla. Ha başka bir yerinle konuşuyorsan o senin sorunun.
Ağzına vururum muhittin. Bak hele laflara bak. Aman be senle de iki çift laf edilmiyor.
Etmezsen etme gerizekalı. Ama bence sor. Sonuçta ilan-ı aşk etmeyecen niye üzgün olduğunu sorcan.
Demişti ve kafamı karıştırarak gitmişti salak muhittin. Ama yağmur sormuştu? Ya da soruyum ya nolacak. Fazla abartıyon sende Miray.
Tekli koltukta oturan koraya doğru yaklaşarak "Koray." diye seslendim ilk önce. Benim bu seslenmeme hem yağmur hem de Koray aynı anda bakmış ve ikisinde de şaşkınlık ifadesi az da olsa vardı.
"E-efendim." demişti hafif kekeleyerek.
"Şey,bugünlerde solgun görünüyorsun. Bir sıkıntı mı var?" demiştim nihayet zar zor.
"Yo-yok,iyiyim. Yani iyi olmaya çalışıyorum." deyip önüne dönmüştü. Üzülmüştüm açıkçası. Hemde baya.
"Neden iyi olmaya çalışıyon ki?" demiştim birden kendimi tutamayarak.
O da yavaş yavaş tekrar dönüp gözlerini gözlerime kenetlemişti.
"Sevdiğim insana nasıl bakıyorsam sevdiğine öyle bakıyor. Sence nasıl mutlu olabilirim?" demişti ve hala bana bakmaya devam ediyordu. Kıpkırmızı bile olmuşumdur diyebilirim. Geri döndüğünde ben de geri çekilmiştim. Vereceği cevabı böyle beklemiyordum açıkçası. Ama onu anlıyordum diyebilirim. Boranın başkasına bana baktığı gibi baksa... Düşüncesi bile kalbimi acıtıyor.
YOU ARE READING
3 DELİ *2* İNTİKAM (Tamamlandı)
Humor3 DELİ kitabının devamıdır. Lütfen ilk kitabı okuduktan sonra 2. Kitabı okuyalım..
