27

204 15 72
                                    

"Son kez soruyorum. Abimin evinde ne işin var?"

Yuju 'abim' kelimesini duyduğundan beri şaşkınlıktan konuşamıyordu. Bunu daha önce anlamalıydı. Jeon Wonwoo Jeon Jungkook. Sıkıntıyla ofladı.

Jungkook ise kollarını bağlamış bir şekilde duvara yaslanmıştı. Aklına kötü şeyler geliyordu. Yuju tek kelime bile konuşmamıştı.

'Allahım lütfen beni bu durumdan kurtar. Eğer bu durumdan kurtulursam bidaha dedikodu yapmıcam. Gerçekten. Komşumuzun çocuklarını da dövmicem. Sevdiğim ünlülerle kötü hayaller kurmıcam. Evet...evet bunu yapabilirim. Lütfenn~' Yuju duasını bitirir bitirmez kapı çaldı.

Tam ayaklanmışken Jungkook onu eliyle durdurdu ve kapıyı açmaya gitti. İçeri geri döndüğünde yanında Wonwoo vardı. Yuju'nun oturduğu koltuğun karşısındaki koltuğa oturdular.

Bir süre sessiz kaldılar.

"Yani senin anlattığın arkadaşlarından biri benim kardeşim miydi?" diye şaşkınlıkla sordu Wonwoo.

"Ne arkadaşı, ne anlatması? Düzgünce anlatın herşeyi."

Yuju hala konuşmuyordu. Çünkü eğer ağzını açarsa herşeyin içine etceğini biliyordu.

"Biz Yuju ile dün bir kafede tanıştık."

Yuju'nun gülesi geldi ama kendini tuttu.

"Benimle okulda yaşadığı sıkıntılarını paylaştı. Ben de dinledim. Senin arkadaşın olduğunu bilmiyordum."

Yuju kafasını onaylarcasına salladı. Jungkook biraz düşündü. Daha sonra aklına gelen şeyle aniden ayağa kalktı.

"Yoksa dün burda mı kaldın?!"

"Hayır saçmalama!! Kafeden çıktıktan sonra eski okulumdan bir arkadaşıma gittim." dedi Yuju yalan söylediğini belli etmemeye çalışarak.

"Saçmalama Jungkook. Sence burda kalmasına izin verir miyim?" dedi Wonwoo.

"Ne bileyim. Senin gibi bir manyaktan beklerim. Peki bugün burda ne işin var?"

Yuju bunu çoktan düşünmüştü. Wonwoo'nun konuşmasına izin vermeden konuştu.

"Cüzdanımı kafede unutmuşum. Okuldan sonra alcaktım ama sizle tartışınca kafeye gittim. Başına bişey gelmesin diye abin almış kafedeki çalışana da numarasını bırakmış. Ben de onu aradım evinin adresini verdi. Evde olmadığını, anahtarın paspasın altında olduğunu söyledi. Ben de cüzdanımı almak için geldim. Tam çıkarken sen geldin işte. Gerisini biliyorsun zaten."

"Anahtarını paspasın altına mı koyuyorsun? Salak mısın sen?"

"Sanane lan! Tamam olay aydınlandığına göre ikiniz de evimden defolun. Hadi."

Çıkış kapısına geldiler. Jungkook asansörü çağırmaya giderken Yuju sessizce Wonwoo'ya fısıldadı.

"Teşekkür ederim beni kurtardığın için. Gerçekleri bilmesin olur mu?"

Wonwoo kafasını salladı ve birşey demeden kapıyı kapattı. 'Kardeşi gibi kaba. Ailecek böyleler sanırım.' diye düşündü Yuju.

"Hadi tüm gün bekleyemem ya." Jungkook'un seslenmesiyle Yuju asansöre koştu.

"Tamam tamam geldim."

ROUGH -YuKook-Where stories live. Discover now