Yuju yine okula erken gelmişti. Erkenden gelip mal gibi beklemeyi sevmiyordu ama geliyordu işte.
Sınıfın arka kapısına daha yakın olduğu için ordan girmeye karar verdi. Sınıfa girmeden camdan içerde kim var diye baktı. İçerde yanlızca Jungkook vardı. Bişeyler mırıldanıyordu. Yuju kapıyı ona hissettirmeden araladı. Jungkook şarkı söylüyordu. Yuju pek ingilizce şarkı dinlemezdi ama bu şarkıyı biliyordu. 'We don't talk anymore.'
Acaba sözlerinde ne demek istiyordu? Yuju'nun ingilizcesi berbattı. 'Neyse akşam gidince korece çevirisine bakarım' diye düşündü. O şarkıyı dinleyip başka alemlere dalarken ona sessizce yaklaşan Jimin'den haberi yoktu.
Jimin, Yuju'yu uzaktan görmüş ve onu korkutmak istemişti. Sessizce ona yaklaştı ve sesini kalınlaştırarak "Yuju!" diye bağırdı. Yuju korkudan yerinden sıçramıştı.
Jimin'in sesiyle Jungkook şarkı söylemeyi bırakıp kapıya doğru yürüdü. Yuju tek kolunda asılı çantayı eline alarak Jimin'e vurmaya başladı.
"Ödüm patladı salak!"
Jimin kahkahalara boğulurken Jungkook anlamsız bakışlar atıyordu. Onun bakışlarını farkeden Jimin "Kapının önünde duruyordu bende korkutmak istedim." diyip kahkahalarına devam etti.
Jungkook biraz düşününce Yuju'nun kapının önünde durup onu dinlediğini anladı ve utandı. Başkaları onu dinlerken şarkı söyleyemezdi o. Onların yanından ayrılarak erkekler tuvaletine doğru yürüdü.
"Şarkı söylüyordu bende bozmamak için gizlice dinliyordum."
Yuju, giden Jungkook'tan gözlerini ayırmadan konuştu. Jimin gülmeyi kesmişti "Sesi güzel değil mi? Okulda her yıl düzenlenen şarkı yarışmasına katılması için ısrar ediyorum ama inat ediyor." dedi.
Yuju gülümsedi. Sınıfa girmek için adım atarken elinde tuttuğu çantasının kol sokma yerine takıldı. Ama onu düşmekten kurtaran Jimin'in kollarıydı. 'Herhangi bir rezillik yaşamadığım gün olmayacak demi?!' diye lanet etti. 'Daha kötü ne olabilirki?' diye düşündü. Keşke düşünmeseydi. Çünkü Eunha koridorun ucundaki merdivenin başında ifadesiz bir suratla onlara doğru bakıyordu.
