33

3.3K 246 157
                                    



"Gerizekalı ödüm koptu!" Yoongi bağırmama şaşırmıştı. "Ben o kadar korkucağını tahmin etmedim. Üzgünüm."kısık sesle konuşunca tebessüm ettim.

Yattığım yerde biraz kayıp üstüme örttüğüm çarşafı kaldırıp ona gelmesi için yer açtım. Ayakkabılarını çıkartıp yanıma uzandı.

"Odanın anahtarını nerden buldun?"diye sordum.

"Lisa'dan aldım." Güldüm. "Ee o gelmiyor mu? İkimizde uyursak içeri nasıl girecek?"dedim.

"O da benim yerime Jungkook'la kalıcak."

"Aah anladım. Güzel fikir."gülümseyip yatakta ona döndüm.

Bir süre konuşmadan, açık camdan gelen sesleri dinledik. Araba korna sesi insan sesleri yada müzik şuan rahatsız etmiyordu çünkü yanımda Yoongi vardı. Beline iyice sarılıp başımı göğsüne yasladım.

Yoongi bu sessizliği bozup konuştu. "Yaz tatilinde napıcaksın?"

"Bilmem buralarda olurum heralde. Sen bir yere mi gidiyorsun?"dedim.

"Hayır da sen genelde yazın ablanın yanına Avustralya'ya gidiyorsun ya o yüzden sordum."

"Bilmiyorum. Ama bu yaz gitmem belki."

"Niye?"

Yoongi'nin cevabına gülümsedim.
"Ee sen varsın burda. Seni nasıl bırakıp gidebilirim?"

Yoongi cevap vermeyip bana iyice sarıldı. O böyleydi işte romantik bir şey söyleyince cevap veremiyordu. Salak.

Biz uykuya dalmak üzereyken ayağımın dibindeki telefonumun titremesiyle gözlerimi açtım. Daha sonra umursamayıp geri kapattığımda beynime dolan "Bilinmeyen" sesiyle yavaşca yerimden kalktım. İkimizde hala uyumamıştık. Yoongi "Ne oldu?"dediğinde "Bir şey yok."dedim. Çarşafı kaldırıp telefonu bulduğumda vakit kaybetmeden mesajlara girdim.

Bilinmeyen:sana gerçek kimliğimi açıklamak ve bu saçma oyuna bir son vermek istiyorum

Bilinmeyen:zaten planlarım pek istediğim gibi gitmedi. Sadece gerçeği söylemek istiyorum.

Ekrana mal mal bakarken Yoongi'nin sesiyle ona döndüm. "Bir şey mi oldu?"

"Hayır."dedim. Yoongi hızlıca elini uzatıp telefonu almaya çalıştığında ekranı kilitledim.
"Noluyor Rose?!"

"Bir şey yok Yoongi!"

"Ver telefonu."

"Saçmalama Yoongi!"

"Tamam!"dedi ve geri yattı. Sinirle bana arkasını döndü. Yoongi'nin sırtına anlamsız bakışlar atarken telefonumun titreşmesiyle geri mesajlara döndüm.

Bilinmeyen:salı günü akşam saat 1'de Yang parkına gel.

Rose:tamam.

Mesajı gönderdikten sonra telefonu komodinin üstüne koyup Yoongi'ye arkadan sarıldım. O şekilde uyuya kalmıştık ama sabah kalktığımda Yoongi yanımda değildi. Üstümü giyinip kahvaltıya indiğimde bizimkileri bulup Hoseok ve YooJung'un arasına oturdum. Poğaçayı yerken Yoongi'ye bakıyordum. Ama o ise hiç umursamıyordu.
Kahvaltıdan sonra tekrar sahile inmiştik.

Bugün Seoul'e dönüyorduk.

Jisoo"Rose senin neyin var?"dedi.

Şimdi ona her şeyi anlatamazdım.

"Bir şey yok Jisoo hadi gezelim."dediğimde elini belime koydu ben de kolumu omzuna koydum.

Biz yürürken diğerleri de bağımsız bir şekilde peşimizdeydi.

Gossip Girl// YoonRoséWhere stories live. Discover now