bölüm 14

31.8K 1.1K 49
                                    

Yavuz un bizi izledini biliyordum. Artık anlatma vaktiydi. Yavaşça Yavuz a döndüm. Dikkatle bizi izliyordu. Artık beni susturmasına müsaade etmeyecektim. Sesli bir şekilde yutkunup anlatmaya başladım.

Baban kadın ticareti yapıyordu. birçok kızı kaçırıp birşekilde yurt dışına satıyordu. Bir iş için ev sahibiyle görüşmeye gitmiştim. Bir anda kendimi depoda buldum. Depoda yanlız degildim. Gözü yaşlı, on kiz daha vardı. Onlarda bir şekilde tuzağa çekilmişti.
Satış günü gelince, artık kurtuluşumuz yok diye düşünüyordum. Emir geldi, buldu bizi. Emir' i fark edince 2 kişiyle beraber beni rehin aldı. İki kızı gözünü bile kırpmadan öldürdü. Öbür kızlar depodaydı. Emir i görmediler,  baban benim kafama silahı dayadı. tek kurtuluşum dengesini kaybettirmekti. Ayağına kuvvetlice  bastım. Elinden kurtulunca, Emir'in elindeki silah patladı. Orda tek ben baban ve Emir vardı. Baban yere düşünce şoka girdim. İnan bana bunu isteyerek yapmadı. Amacı beni kurtarmaktı. Oradan nasıl çıktık? Nasıl kurtulduk? Hiçbirşey hatırlamıyorum.  tek görgü tanığı olarak mahkemeye çağrıldım. Kardeşime bir can borcum vardı. Yalancı şahitlik yapmak zorunda kaldım.

Sessizce beni dinledi. Hicbir tepki vermiyordu. Umutla yüzünü inceledim. Sanki herşeyden haberi varmış gibi, tepkisiz öylece bakıyordu. Ama o hep böyleydi. Hiçbirşeyi yüzüne yansıtmayan biriydi. Bana doğru gelmeye başladı. elini uzatıp elimi kavradı. Onun dokunuşuyla titredim. Elimin içine anahtarları bıraktı ve yavaşça elini geri çekip, arkasını döndü. Karşıdaki duvarın önüne doğru ilerleyip, oturdu. Kafasını duvara dayayıp gözlerini kapattı.
Herşey bitmişmiydi yani? Bizi serbesmi bırakıyordu? Kapıya doğru koşup, kapıyı açıp çıktım. Yan odanın kapısını anahtarla açıp, içeri girdim. Koşup kardeşime sarıldım.

Kokusunu içime çekip sıkıca sarıldım

¡Ay! Esta imagen no sigue nuestras pautas de contenido. Para continuar la publicación, intente quitarla o subir otra.


Kokusunu içime çekip sıkıca sarıldım. Artık özgürdük. Burdan kurtulmuştuk. Koluna girip yavaşça kapıya doğru ilerledik. Kapıdan tam çıkacakken durdum. Herşeyin sonuysa, artık onu göremeyecek tim. arkamı dönüp ona sonkez baktım. Son kez göz göze geldik. Birdaha onu göremeyecektim. kalbim tuhaf bir şekilde isyan ediyordu. Onu istiyordu sadece onu. Gözlerimi ondan zorlukla çektim. Kapıdan çıkıp koridorda ilerlemeye başladık. Emir zor yürüyordu. Onu taşımakta zorlansamda. Burdan biran önce çıkmak istiyordum..

Evden çıkınca arabaya doğru ilerledik zorlukla koltuğa oturmasına yardım ettim. Kapısını kapatıp sürücü koltuğuna doğru ilerledim. Kapıyı tam açacakken durup bakışlarımı eve çevirdim. Onu şimdiden özlemiştim. buna alışmak sadece benim için zor olacaktı. Kalbim sıkışıyor gitme diye feryat ediyordu. Onu birkez daha görmek için bir süre eve baktım. Yüzünü gostermemeye ant içmiş gibiydi. Ev terkedilmşe benziyordu. Kapıyı açıp arabaya bindim. Yola çıkma vaktiydi. Bu evi ve yaşadıklarımı geçmişime gömme vaktiydi. Arabayı çalıştırdım. Sanki yıllarca hapiste kalmışta özgürlüğün ne demek olduğunu unutmuş gibiydim. Sürmeye başladım. Yavaşça uzaklariyordum burdan. Acıyı kederi arkamda bırakıp, özlemi sırtlıyordum. Hangisi daha ağır? Hangisi daha acımasız. Bunu zaman gösterecekti. İçimdeki çalışki zamanla ya son bulacaktı. Yada daha çok karışacaktı...

🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸🌸

üç saat sonra şehre varmıştım. Emir yola çıktığımızdan beri uyuyordu. Orda düzgün uykumu görmüştü sanki.
En sonunda eve gelmiştim
Arabadan inmeden özlemle evimizi izlemeye başladım.  Üç aydır evimden uzakta hapis hayatı yaşıyordum. Ne çok özlemişim. İçime bir heyecan kapladı. Özgürlüğüme yeni kavuşmuş gibiydim. Öylede olmuştu zaten. Gözlerim doldu. Biraz durduktan sonra, bakışlarımı emire yönelttim. Öyle güzel uyuyorduki ablasının bir tanesi. Boğazımı temizleyip,
Emir e seslendim. Uyandırmak için.

Emir hadi ablacım uyan evimize geldik.

Yavaşça gözlerini açıp konuştu.

Beni bir hafta uyandırmayacaksınız tamammı.

Ona doğru eğilip yanağından öptüm.

Bundan sonra istediğin kadar uyuyabilirsin. Yaşıyorsun ya o bana yeter.

Kapıyı açıp dışarı çıktım. Herkes şaşkın gözlerle beni izliyordu. Kardeşimde zorlukla çıktı arabadan. Onun yanına doğru ilerledim. Yanına gidip koluna girdim. Yavaş adımlarla evin bahçesine girdik. Çok tuhaf bahçede hiç çiçek yoktu. Annem çiçekleri cok severdi. Bahçemiz çiçekten görünmezdi. Ama şimdi birtane bile yok. İster istemez içime bir korku düşmüştü. Kardeşimi bırakıp eve doğru ilerledim.
Nolur Allah' ım anneme birşey olmasın. Dış kapıya yaklaştım. Gözlerim tekrar dolmaya başlamıştı. Ellerim titreyerek zile bastım. Bir süre sonra kapı açıldı. O bir süre bana saatler geçmiş gibi gelmişti. Kapı yavaşça açıldı. kapıda annem belirdi. Onu görünce içim rahatladı. Özlemle kalbim atmaya başladı. Annem donmuş bir şekilde, yüzüme bakıyordu. Hiçbir tepki göstermiyordu. Biraz daha bekledikten sonra gözlerinden yaşlar süzülmeye başladı. Bende ağlamaya başladım. Bana doğru bir adım attı. Kısık bir şekilde konuştu.

Kızım sensin değilmi. Yine hayal değilsin değilmi.

Onun sözleriyle tekrar yıkıldım. Benim hayalimimi görüyordu? Bukadarmı yıkılmıştı yokluğumda. O kendinden emin güçlü kadına ne olmuştu böyle? Zayıflamış üç ayda yok olmuş. On sene yaşlanmış gibiydi, yüzündeki çizgiler. Zorlukla yutkunup  cevap verdim.

Benim anne hayal değilim ölmedim.

Bana doğru bir adım daha attı. Biraz daha uzaktan süzüp tekrar konuştu.

Sana dokununca yine kaybolacaksın biliyorum. Yinede gelmeyi bırakma kızım seni uzaktan bakmayada razıyım.

Gözyaşlarımı silip ona dogru  koşup boynuna sarıldım. konuşmaya başladım.

Anne ben ölmedim. Biri tarafından tutsak edildim. Anne nolur kendine gel.

Şoku üzerinden atınca sıkıca sarıldı bana. Kokumu içine çekip seslice ağladı. Saçlarımı okşuyor, yüzüme dokunuyor, öpüyor, yüzümü inceleyip gülüyor, bir insan hem gülüp hem ağlarmı ikisini birden yapıyordu. Kardeşimin sesini duyunca kendimize gelip arkamı döndüm.

Artık benimlede ilgilenin bak kıskanıyorum ama. Burda ölüp gitsem ruhunuz duymayacak.

zavallım bizi beklemekten yere oturmuş bizi izliyordu. Biryandan da gülüyordu. Annem kardeşimi görünce çığlığı bastı eli ağzında öyle dondu kaldı kadıncağız. Beni görünce bile bu kadar bağırmamıştı. Doğru ya beni hayal sanmıştı. Şaşkınlıkla konuştu.

Oğlum neoldu sana böyle? kim yaptı bunu?

Koşarak Emir in önüne diz çöküp yüzünü ellerinin arasına aldı. Bende yanlarına gidip kardeşimin koluna girip onu ayağa kaldırdım.

Hadi anne içeri taşıyalım. Herşeyi anlatırım.

Annemde öbür koluna girdi Emir' i içeri taşıdık. Yavaşça yatağına yatırdık. Koşup su getirdim. Annem öylece bizi izliyordu. Suyu kardeşime içirdim. Hâlâ olanlara inanamıyordu sanırım. Anneme bakarak konuştum.

Doktor çağıralım anne.

Annem beni duymuyor gibiydi, sesimi biraz daha yükseltip tekrar konuştum.

Anne beni duyuyormusun?

Yeni duymuş gibi.

Ne ne oldu kızım?

Yavaşça bana yaklaşıp tekrar sarıldı.

Hadi kızım sende odana çık. Ben onunla ilgilenirim. Bir duş alıp dinlen. Sonra bana neler olduğunu hepsini anlatırsın.

Elimdeki bardağı masaya bıraktım yavaşça odadan ayrıldım...

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Donde viven las historias. Descúbrelo ahora