bölüm 8

38.4K 1.2K 76
                                    

Yüzüne baktığımda ay ışığı yansıyan yüzünün yarısını gözler önüne seriyordu. yüzü sert ve kaşları çatık bir şekilde bana bakıyordu. bileğimi sert bir şekilde kavradı. beni sürüklercesine geldiğim yöne götürmeye başladı.
Yine hayallerimi öldüren o odaya dönüyordum. bugün bir umut doğmuştu içime. Oradan kurtulma umudu. Bunu bilerek yapmıştı belkide. Bilerek beni serbes bırakmıştı. Bunu bilemezdim.

Bana ne olacağının önemi yok benim için. tek isteğim sevdiklerime zarar vermemesi. Sevda ölmüştü onun yokluğu kor gibi yakıyordu bedenimi. Eskisi gibi olamayacağımı biliyordum. Sevdanın o gülen yüzünün silinmeyeceğine emidim.

Eve ulaştığımızda kafamdaki düşüncelerden sıyrıldım.

Kapıyı açtı benide arkasından içeri sürükledi. Merdivenlerden yukarı doğru çıkınca salona ulaştık. Beni ait olduğum yere karanlık odaya götürüyordu. Beni tutsak ettiği odaya getirdi. Beni odaya fırlattı. Yüz üstü yere kapandım.

Acıyla inledim. İlk defa bana bu kadar sert davranıyordu. kolumdan kavrayıp kaldırdı sert bir şekilde duvara itti. Üzerime doğru yürüyüp beni duvarla kendi arasına hapsetti. Amacı neydi? Ne yapmaya çalışıyordu bilmiyorum. görüş Alanıma sadece boyun çukuru giriyordu.

Bana o kadar yakındıki, her nefes alışımda o eşsiz kokusu doluyordu ciğerlerime. Sesli bir şekilde yutkundum. Bedenimle kalbimi artık tanıyamıyordum.

İkiside bana ihanet etmişti. Bakışlarımı gözlerine çıkardım. Ayın Işığı yüzünün yarısını gösteriyor, yarısını da karanlık kendine saklıyordu. gözlerinin karasıyla karanlık bir uyum içinde beni izliyordu. Onu üzerimden itmeye çalıştım. sinirle hızlı hızlı nefes alıyor, kaşları çatık bir şekilde konuşmaya başladı.

Burdan kurtuluşun yok. konuş artık. bende seni serbes bırakayım.

Derin bir nefes aldım ve cevap verdim.

Ben birşey bilmiyorum boşa uğraşıyorsun.

Bağırarak cevap verdi.

KİMİ KORUYORSUN HAAA KİMİ.

kulağıma yaklaşıp kısık bir şekilde konuşmaya devam etti.

Elinde sonunda öğrenirim. Eğer senden değilde bir başkasından öğrenirsem. Bu şansı birdaha sana vermem. Aklın varsa şimdi konuşursun.

Üzerimden çekildi ne zamandır tuttuğum nefesimi serbest bıraktım. Bir süre bekledi cevap vermemi. Konuşmayacağımı anlayınca,
Kapıya doğru ilerledi. çıkıp gitti. Kilit sesi yankılandı odada...

🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Kaç saattir yerde oturuyorum. Söylediği sözler beynimde yankılanıyor. Bir türlü susmuyor. Ne yapacağım ben. ya öğrenirse. hayır hayır benden başka kimse bilmiyor. Asla öğrenemeyecek. Yavaşça ayağa kalktım. Yatağa doğru ilerledim. yatağın üzerine uzanıp, battaniyeyi üzerime çektim. sarıldım. Bugün yaşananlar bana çok ağır geliyordu. Bir türlü aklımdan çıkmıyordu gazetede gördüğüm haber. Gözlerim kendiliğinden kapanmaya başladı. Direnemedim. Beni terk etmeyen uyuma bıraktım kendimi...

🌸🌸🌸🌸🌸🌸

Uyandığımda üzerim açık kalmıştı. Kollarımı sıkıca kendime sarmışım. Yatakta oturup tek elimle battaniyeyi üzerime iyice çektim. Gece gördüğüm kabuslar yüzünden battaniyeyi üzerimden atmış olmalıyım. Üşüyordum. Bedenimde bir yorgunluk kolumu kaldıracak halim yoktu. Arada bir titreme geliyor, battaniyeye daha çok sarılıyordum. İşin tuhaf yanı terliyorum. İnsan üşür ken terlermi.

gözlerimi yukarı kaldırdığımda onu karşımda gördüm. Ne zaman gelmiş hiç duymadım.
Yatağa oturup elini anılıma uzattı. anlıma değdiğinde eli soğuktu, tenime ulaşınca kendimi geri çektim. Kendimi geri çekince, kaşlarını çattı ve konuştu.

Sen yanıyorsun. bir bu eksikti iyice bakıcın oldum konuşsan da, sende bende kurtulsam.

Bana doğru yaklaştı üzerimdeki battaniyeyi çekip aldı. tekrar konuştu.

Buraya gel. gel hadi.

Ben ona dik dik bakıyordum. Yine sinirlenmeye başladı (ya sabır) dediğini duydum. Sonra kolumdan tutup beni kendine çekti. kolunu bacaklarımın altından, birde belimden tutup, beni kucağına aldı. Yürümeye başladı. Lavabonun kapısını ayağıyla ittirip açtı. Beni içeri taşıdı. Beni yavaşça klozetin üzerine otutturdu. Kollarımı kendime sardım. titriyordum.

Soyunacakmısın, yoksa benmi soyayım seni.

Onun sesiyle bir anda yerimden irkildim. Kafamı hayır anlamında salladım ve titreyerek cevap verdim.

Sesen çık beben halledederim.

Yüzünü yukarı kaldırdı. Adem elması görüş alanıma girdi. Yine tutamadım kendimi yutkundum. Hormonlarım neden bu kadar ihanet ediyordu bana?

Sesli bir şekilde nefesini dışına vedi. Yüzünü indirip bana baktı.
Yere eğilip, kovaya su doldurmaya başladı. Tekrar konuştum.

Nene yapıyorsusun çık dışaşarı.

Beni duymuyordu resmen. Kova dolunca içindeki tasla kovaya daldırıp doldurdu. Geri dikleşip tası kafama doğru uzattı ve konuştu.

Bir daha demicem soyun.

Ben hayır anlamında kafa salladım. çok bekler yanında soyunmamı. neyapabilirki beni üzerimdekilerle yıkayacak değil ya mecbur çıkacak burdan. Dik dik ona bakmaya devam ettim.
İnanamıyorum yaaaa suyu kafamdan aşağıya döktü. Aaayyy dondum. gözlerimi kapattım. Kollarımı kendime daha çok sardım. Başımı ünüme eğdim.
O tası doldurup doldurup kafamdan aşağıya döktü su kan ılıktı. O döktükce üşümem azalıyor kendime geliyordum.

Kova bitince kapının oradaki dolaptan banyo havlusu alıp kapattı. Getirip benim üzerime örttü. Beni oturduğum yerden kaldırıp odaya sürükledi. Yatağın yanına gelince, kolumu bırakıp arkasını döndü ve konuştu.

Üzerini değiş, sana bakmıyorum.

Onu izlemeye başladım, üzerindeki siyah gömlek o kadar güzel yakışmışki sırtındaki kasları sarmış ama saklayamamıştı uzun bacaklarını saran kot ayağındaki ayakkabıyla uyum içindeydi.
Ona o kadar dalmışım ki sorusuyla kendime geldim.

Giyindinmi?

Haahayırr.

Salak salak nepıyorsun sen. Aceleyle komidinin dolabını açıp içinden giyeceklerimi çıkardım. Kendime içimden söylene söylene. Üzerindekileri çıkardım. elim titriyordu utanmıştım.

Kuru giysilerimi giydim. Tam tişörtü mü kafamdan geçirirken onunla göz göze geldim.
O ne zaman dönmüştü? Beni görmüşmüydü? Sinirle kaşlarımı çatıp konuştum.

Napıyorsun sen

Cevap verdi.

Giyindin sandım, sana bakmaya meraklı değilim.

Arkasını dönüp kapıya doğru yürümeye başladı, kapıyı açıp çıktı arkasından kapıyı kilitledi. Yatağa çekilip oturdum battaniyeyi üzerime çektim. Bunları yapmak zorunda değildi. benimle neden ilgileniyor ki? Niye olacak kızım istediği sende. Öğrenene kadar seni öldürmeyecektir.
Pislik sırık nolacak...

Bir saat sonra kapı tekrar açıldı. Bakışlarım kapıya yöneldi. İçeri girip bana doğru yürümeye başladı. elinde eczaneden aldığı poşet vardı. Poşeti yanıma fırlattı. Öbür elindede su şişesi vardı. onuda yanıma fırlattı tekrak kapıya yönelip çıktı.

Yarım saat sonra elinde bir tepsiyle içeri girdi. Gelip tepsiyide komidinin üzerine bıraktı. Geçip sandalyesine oturdu. bakışlarını bana dikip, kollarını önünde birleştirdi.

O bana o şekilde bakarken birşey yiyemem ilaç da içemem, konuşmaya başladı.

Seni bekliyorum başla, ilaçları geri alacağım.

Ne düşünüyordu acaba, ilaçların hepsini içip intihar edeceğimimi, aslında kötü bir fikir değildi.
Kaşlarımı çatıp tepsiyi önüme aldım. Arada ona dik dik bakışlar atarak çorbamı içtim.

Bitince tepsiyi komidinin üzerine bıraktım. ilaç poşediyle suyu aldıp, ilaçları içtim. tepsinin içine bıraktım. bakışlarımı ona yönlendirdim..

TUTSAK "Aşkın Esiri" (Tamamlandı)Where stories live. Discover now