17. Bölüm

83 4 0
                                    

17. Bölüm

Yazar: Hanuel'r.a

Herkes Shin Hye alkış yağmuruna tutmuştu. Söylediklerinden etkilenmişlerdi. Sıra yarışma sonucuna gelmişti.

'' Evet oylamayı yaptık ikiside gerçekten çok iyi anlattı. Ama birisinin birinci olması gerekiyor.''

Onew, So Eun hatta Seung Ho bile emindi Shin Hye' nin birinci olacağına çünkü ''AŞK'' duygusunu yaşadığı için en güzel şekilde anlatmıştı.

'' Evet çocuklar biraz sessizlik şimdi birinciyi açıklıyorum''

Herkes alkışlayarak elleriyle ritim tutuyordu.

'' Yoo Seung Ho''

Seung Ho şaşırmıştı. Shin Hye'nin kendisinden daha güzel ve içten anlatmasına rağmen o birinci olmuştu. Bu okulun öğrencileri gerçekten iki yüzlü.

Shin Hye'ye oy verenler şaşırmıştı. İtiraz etmeye başladılar. Onew sahneye çıkıp mikrofonu eline alıp öğrencilere döndü.

'' Bu yarışmada en aptalca anlatılanı seçmiyoruz.''

'' Bu bizim kararımız seni ilgilendirmiyor'' dedi kızın biri.

'' Sen ona oy verdin diye o asla seninle çıkmayacak bunu şu aptal kafana sok''

Kız susmuştu. Onew haklıydı. O ne kadar yaranmaya çalışsa da Seung Ho onun varlığını bile hissetmiyordu. 

'' Neden adilce seçmiyorsunuz da sırf hiç bir halttan anlamayan şu adamı seçiyorsunuz?''

dedi Onew parmağıyla Seung Ho'yu göstererek.

'' Onew yeter artık'' dedi Shin Hye.

Okulun müdürü olaylara karşı sesini bile çıkartamıyordu. Seung Ho'yu savunsa Shin Hye'nin ailesinden korkuyordu. Onun için en iyisi bir köşeye çekiilp susmaktı.Shin Hye Onew'in elini tutup dışarıya çıkmalarını sağladı.

'' Bir önemi yok boşuna uğraşma''

'' Ama..''

''Tamam artık''

Seung Ho Shin Hye'nin Onew'in elini tuttuğunu görünce sinirlenmişti. Oda onların yanına gitti.

'' Senin ne işin var burda?''

''Bu para senin hakkın''

'' Komik olma haktan duygudan bahsedecek en son kişisin.''

''Ya neden sadece susup parayı almıyorsun''

Onew Shin Hye'nin kolundan tutup sınıfa götürdü. Onunla daha fazla muhattap olmasını istemiyordu. Seung Ho, Onew'in herzaman Shin Hye'yi kendisinden uzaklaştırması canını sıkıyordu. 

1 HAFTA SONRA

Beden dersindeydiler. Seong Ho başka yerde Shin Hye başka yerde tenis oynuyorlardı. Seung Ho Shin Hye'ye bakıp içinden;

'' Teknikleri ve vuruşu gerçekten iyi. Hızlı ve asla pes etmeyen biri üstelik bendende iyi. Ayş benden iyi olamaz!''

Zil çalmıştı. Öğrenciler duşa girmek için okula girdiler. Seung Ho duştan çıkıp sınıfa doğru gidiyordu. Koridorda Onew ve Shin Hye gördü. 

'' Bu kız nezaman duştan çıktıda onunla konuşuyor. Ayş ne konuşuyorlarda Shin Hye bu kadar gülüyorki?''

Hem gerçekten merak ediyordu hemde Onew'in sürekli Shin Hye'nin yanında olmasına sinir oluyordu.

Shin Hye Seung Ho'ya arkası dönüktü. Ama Onew onu görebiliyordu. Seung Ho hemen yanında duran sınıfın kapısını açıp arkasına saklandı. Şimdi onları rahatlıkla duya biliyordu.

'' Geçen hafta tenisi aldığımda Seung Ho'nun surat ifadesini görmeni isterdim.''

''Eminim morarmıştır aptal. Ama bende bilmiyordum tenis oynadığını''

Seung Ho Onew'in kendisine aptal demesine sinirlenmişti.Evet birisi onu aşağılıyordu ama ilk defa kendisini dizginleyip onları dinlemeye devam etti.

'' Aslında ailem beni gizli gönderdi biliyorsun..''

'' Ah tabi tabi''

Onew Shin Hye'nin sözünü kesmişti. Çünkü Shin Hye'yi onunla birlikte Seung Ho'da dinliyordu. Neredeyse herşeyi öğrenecekti.

'' Akşam yemekte ne istersin Shin Hye?''

'' Oo yemeklerden senden yani?''

'' Tabiki bir anlaşma yapmıştık unuttun mu sen yemek hariç ev işlerini yapacaktın. Doğrusu hamaratta değilsin''

'' Tamam tamam bunu her yerde söyleme tabikide rağmen''

Onew Shin Hye'nin rağmen istediğini biliyordu ama aynı evde kaldıklarını Seung Ho'nunda öğrenmesini istediği için sormuştu.

Seung Ho kısık bir sesle;

'' Ne buda ne demek oluyor? Neden akşam yemeğini beraber yiyorlarki? yoksa..'' dedi endişeli bir şekilde.

Onew sanki Seung Ho'nun sorusunu cevaplamak istercesine konuşuyordu.

'' Benim evde kalmaya başlayalı nezaman oldu Shin Hye? '' 

Onew Benim evde kelimesini üstüne basa basa söylemişti.

'' Bilmem okullar açılmadan önceydi 3-4 ay felan oluyor heralde. ''

Seung Ho elini yumruk yapıp kapıya sertçe vurdu. Shin Hye ve sesin geldiği yöne baktı. Ama kimse gözükmüyordu.

'' Bu okulun öğrencileri çocuk sanki ya''

Onew ne olduğunu tahmin edebiliyordu. Bundan keyif almışçasına gülümseyip;

'' Evet bu okulun öğrencileri aptal bir çocuk'' dedi Seung Ho'yu kızdırmak istercesine. Seung Ho daha fazla dayanamayıp burnundan soluyarak sınıfa gitti. Bunu gören Onew'in gülmesi dahada şiddetlenmişti.

'' Neden gülüyorsun?''

''Aptal çocukları sinirlendirmek keyif verdi sadece.''

'' Neyse onu bırakta senin evde kaldığımı kimseye söyleme lütfen. Okulda yanlış anlaşılmak istemem.''

'' Ne ? aa.. şeyy tabi söylemem'' dedi 

Shin Hye sınıfına gitti.

'' Eyvahh! N aptım ben ya umarım kimseye söylemez. Yok ya neden söylesinki? '' dedi endişeli bir şekilde saçını karıştırarak.

Seung Ho hızlı bir şekilde masasına oturup onların konuşmalarını hatırlıyordu.

'' Ah ne yapıyorum ya ben banane onlardan''

Bunu yüksek sesle söylemişti Seung Ho bütün sınıf ona bakıyor ne söylediğini anlamaya çalışıyorlardı.

'' Ne bakıyorsunuz dönün önünüze''

Seung Ho bütün ders boyunca yerinde duramamış ya masaya yada sıraya tekme atmıştı. Öğretmen gürültüden ne kadar rahatsız olsada bunu dile getiremiyordu. Sonuçta zengin çocuğuydu. Öğretmenin söylediği tek bir söz okuldan atılmasına neden olabilirdi. Seung Ho zilin çalmasıyla çıktı sınıftan. Onew Shin Hye'nin sınıfına gidip yanına oturmuş yine sohbet ediyorlardı. Seung Ho hızlı hızlıShin Hye'nin sınıfına doğru gitmeye başladı. Sinirden ne yaptığının bile farkında değildi . Tek düşündüğü şey onların aynı evde kalmasıydı. Sınıftan içeriye girdi. Bütün gözler ona çevrilmişti.Shin Hye'nin sırasına doğru yürümeye başladı.

'' Bakıyorumda yine bitmişsin'' dedi Seung Ho Onew'e.

'' Senin ne işin var burda?''

'' Sen karışma Shin Hye''

'' Aptal.. Bana ismimle hitap edemezsin.''

'' Ya öylemi ne diyeyim sadece soy isminle mi hitap edeyim? O sana hergece ne diye hitap ediyor? Ahh pardon bu okuldan hiç kimse aynı evde kaldığınızı bilmiyor değil mi?

Aşkın RengiWhere stories live. Discover now