13. Bölüm

82 4 1
                                    

13. Bölüm

Yazar : Hanuel'r.a

Shin Hye hem çarpmanın etkisiyle hemde korkusuna yenik düştüğü için bayılmıştı.Seung Ho Shin Hye kucağına alıp merdivenlere yöneldi.. Bir taraftan basamaklara bakıyor bir taraftanda Shin Hye bakıyordu. Shin Hye uyanık değildi ama sağ gözünden bir damla göz yaşı yaktı kirlenmiş olan yüzüne.Bunu farkeden Seung Ho;

'' Özür dilerim canını yaktığım için özür dilerim''

Sonunda revirin olduğu 1. kata çıkmışlardı. Onları görenler hem bağırıyor hemde Shin Hye'nin yüzüne bakıyorlardı.

'' Ne oldu ona?''

'' Alnından yaralanmış gördünmü?''

Sesleri duyan diğer öğrencilerde sınıflarından çıkmış onlara bakıyorlardı. Onew'de gürültünün geldiği yere baktı. Gördüğü şey kanını dondurmuştu. Seung Ho hızlı hızlı adımlarla Shin Hye revire yetiştirmeye çalışıyordu.

'' Lütfen dayan az kaldı.''

Onew koşarak yanlarına gitti. Seung Ho'nun kollarından Shin Hye aldı.

'' Naptın ona hayvan herif?''

'' Bunları sonra konuşalım. İstersen yumruk at döv umrumda değil. Lütfen revire yetiştirelim.''

Onew koşarak revire gidiyor Sung Ho'da peşinden geliyordu. Sedyeye yatırdılar.

'' Burda hiç doktor yok mu ?'' dedi onew korkmuş ve sinirli bir şekilde.

Doktor koşarak sedyede yatan Shin Hye'nin yanına gelip yarasına baktı.

'' Nasıl oldu bu?''

'' Bilmiyorum..''

'' Kanın kurumasına bakılırsa uzun süre önce olmuş.''

Seung Ho suçluluk duygusuyle konuşmuyor sadece bakıyordu.Doktor ikisinide odadan çıkartıp Shin Hye'nin muayene etmeye başladı. Pansuman yaptıktan sonra durumunu bildirmek için odadan dışarıya çıktı.

'' O iyi mi?''

'' Evet yarası çok hafif sadece biraz fazla kanamış yani panik olcak bişey yok.''

'' Peki neden hala uyanmadı yarası hafifse ?''

'' Bende anlayamadım başındaki yara onu uzun süre baygın tutacak gibi ağır değil uyandığında öğreniz stres altınta felansa bu normaldir.''

'' Tamam şimdi onu görebilirmiyi?''

'' Tabiki buyrun''

Onew odadan içeriye giriyordu. Seung Ho'da Shin Hye görmek istemişti.

'' Sen nereye?''

'' Bende görmek istiyorum?''

'' Eğer ona sen birşey yaptıysan bende senin canını yakarım anladın mı?''

Onew Seung Ho'yu içeriye almamıştı.Hala baygın yatan Shin Hye'nin yanına oturup onu izledi. Haberi alan So eun ve Minzy'de revi gelmişlerdi. Kapıda Seung Ho'yu gören Minzy şaşırmış ve sinirlenmişti. O neden buradaydı? Rezil ettiği kızı mı merak ediyordu ki? İçeriye girdiler.

'' O iyimi?''

'' Evet hafif yaralanmış''

'' Nasıl olmuş peki?''

'' Kimse bir şey bilmiyor o kapıda ki bulmuş galiba''

Doktor içeriye girip '' Lütfen çocuklar sınıfınıza dönün artık . Tenefüste tekrar gelirsiniz.'' dedi.

Hepsi sınıflarına gitmişlerdi ama Seung Ho hala kapıda bekliyordu.Doktorda izin alıp içeriye girdi.

[ Seung Ho'nun Ağzından]

'' Neden bu kadar masum uyuyorsun? aslında bir ucube gibi değilsin tersine tatlı gözüküyordun. Ahh ne diyorum ben kafayı yemiş olmalıyım. Peki çarpmanın etkisiyle değilse neyden dolayı baygınsın? Off uyan artık!''

[Yazarın Ağzından]

Doktor içeriye girmişti.

'' Lütfen sizde çıkın artık''

Seung Ho kapıyı açık bırakarak kapının hemen yanındaki sandalyeye oturdu. Shin Hye gözlerini açıyordu.

'' İyimisiniz?''

'' Neredeyim ben?''

'' Revirdesiniz önemli bir şey yok biraz daha dinlenin ''

Seung Ho Shin Hye'nin sesini duyunca sevinmişti. Ayağa kalktı. İçeriye girecektiki duraksadı. Onu bu hala getiren oydu içeri girip ona ne söyleyecektiki. Kapıda bekliyor Shin Hye ve doktorun konuşmalarını dinliyordu.

'' Kim getirdi beni biliyormusunuz ?''

'' Galiba arkadaşındı . Senin için çok endişelenmişti.''

Shin Hye fısıldayarak '' Onew'' dedi.

'' Herhangi bir stres altındamıydın başını çarpmadan önce yoksa başka bir hastalığın felan var mı ?''

'' Şeyy.. Dün gece bodrum katta kilitli kaldım. Kapalı alan korkum olduğu için...''

'' Ahh anlıyorum fenalık geçirdiniz yani..''

Seung Ho duyduğuyla aklını tekmeliyordu. Ona ne kadar büyük bir kötülük yapmıştı.

'' Ne kapalı alan korkusu mu ? ben ne yaptım ya ?''

Tenefüs zilinin çalmasıyla Onew revire doğru geliyordu. Seung Ho'nun kapıda Shin Hye izlediğini görünce elini yumruk yapıp Seung Ho'nun yakasından tuttup duvara yasladı.

'' Ne yapıyorsun sen?''

Seung Ho cevap vermiyordu. Aklı hala çocukça yaptığı saçmalığın Shin Hye ne hala getirdiğindeydi. Shin Hye Onew' in sesini duyunca ona seslendi;

'' Onew?''

Seung Ho'nun yakasını bırakıp içeriye girdi.

'' İyimisin?''

'' Evet''

'' Nasıl oldu bu?''

Seung Ho hala gitmemiş kapıdan onları dinliyordu.

'' Önemli bir şey değil.''

Onew Shin Hye'nin kaçamak cevaplarına sinirlenmişti. Bağırarak;

'' Sana ne olduğunu sordu ?''

Onew kendini Shin Hye'nin şaşkın bakışları arasında buldu.

'' Özür dilerim Shin Hye ''

'' Kütüphanede ders çalışıyordum. Üst raftan kitap alırken düştüm''

'' Daha dikkatli olamazmısın?''

'' Özür dilerim . Fakat beni kim buldu?''

'' Ne önemi var?''

Seung Ho Shin Hye'nin neden yalan söylediğini anlayamamıştı. Onu bu hala getiren kişiyi neden koruyordu ki. Zil çaldı.

'' Tenefüste tekrar gelirim.''

Seung Ho Onew'in kendisini görmemesi için hemen yan taraftaki odaya girdi.Onew gittikten sonra çıkıp Shin Hye'nin odasının kapısına geldi.Shin Hye pencereden dışarıyı izliyordu.İçeriye girdi. Shin Hye ayak seslerini duyunca kafasını kapıya çevirdi. Utancından yere bakarak gelen Seung Ho'ya baktı.

'' Çık dışarı''

'' Özür dilerim''

'' Sana çık dışarı dedim.''

'' Sadece özür dilemek için gelmiştim.''

'' Senin gibi bir hayvan özür beklemiyorum yani kendini kasmana gerek yok.''

Shin Hye hayvan diyerek onu yine aşağılıyordu. Seung Ho ise kendisinin aşağılanmasından nefret eder ve istemediği şeyler söylerdi.

'' Ya aşık olduğun insanı nasıl kova biliyorsun ucube kılıklı sürtük.''

'' Senden gerçekten tiksiniyorum''

Aşkın RengiМесто, где живут истории. Откройте их для себя