34. BÖLÜM | Déjàvu

5.9K 261 938
                                    

Bugün benim için gerçekten önemli bir insanın doğum günü, @draconunmelekleri

Gamze, iyiki doğdun ve iyiki tanıştık. Lafı uzatmak istemiyorum, sen zaten beni biliyosun. Her zaman böyle iyi, sevimli ve cesur ol. Güzel bir yeni yaş diliyorum, sen böyle oldukça etrafındaki güzelliklerin eksik olmayacağını da biliyorum.

Doğru düzgün bir hediye verme şansım yok ve sen benden bu bölümü doğum gününe özel yazmanı istemiştin. Ben de diyorum ki, tüm hikayeyi senin için yazmış olayım. Fake or Granger senin doğum günü hediyen olsun :)

Ve bu bölümde, benim için Harry Potter evrenindeki -bence- yazılmaya en değer üç kişiye daha ağırlık verdim. Zaten hikayenin üç baş karakteri. Lord, Hermione ve Draco. Tüm bölümlerden, bu üçünün kendi karakterini yansıtan kesitler koydum araya. Hangi bölümler olduğunu tahmin edersiniz belki :) Ve Birinci bölümden bu yana, aslında onları yazarken ne kadar derin bir hikayeleri olduğunu bu bölümde daha fazla göstermeye çalıştım. Yine haddinden uzun olsa da, içinde dikkate değer küçük ayrıntılar var. Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin. Keyifli okumalar :)














Ben, Draco Malfoy.

Kendi kaderimden kaçtım.

Sırf onu yeniden yazmak için.












"Öldür beni," dedi Draco hıçkırıkları arasında zor duyulan fısıltısıyla. Hermione'nin kalbi patlaya patlaya atarken şu an kendisi de ölmeyi dilediğini fark etti. "Çok zavallıyım, çok zayıfım. Yapabilecek hiçbir şeyim yok," 

...

Draco doğrudan Greyback'e baktı ve başını biraz yana yatırıp gülümsedi. "Potter'a senin ağzını dikeceğimi söylemiştim," dedi yüksek sesle, pürüzsüz bir tonlamayla. Herkes dehşete düşerken Hermione'nin kalbi gerçekten durmuştu. Beyni durmuştu, damarlarındaki kan durmuştu. Draco asasını saniyelik bir dilimde Fenrir Greyback'e doğrulttu ve yeşil ışık Greyback'in savunmasız ve şaşkın göğsüne çarptı. "Ve ben sözümü tutarım."

...

Gözyaşlarım ardı ardına yanaklarımdan kayarken içimde asla kapanmayacak yaralar açılıyordu. Draco tamamen çöktü, başını yere doğru eğip can çekişir gibi nefes aldı ve eliyle toprağa vurdu. "Bu muydu bedeli? İyi olmanın bedeli en değer verdiğim insanın canı kadar mı?!" 

...

Burnundan bir nefes verdi ve dudaklarını bilmiş bir şekilde yukarı kıvırıp uzaklara çevirdi bakışlarını. "Hadi şimdi kan sınıflandırmasından nefret ettiğimi ve sırf ailemi mutlu etmek için böyle davrandığımı, bir Malfoy olmaktan ne kadar bunaldığımı bildiğin kısma geçelim." dedi tane tane, ben dehşete düşerken. "Açık konuşmayı seven bir insanım Granger benim yanımda, rol yapma." 

...

Draco elini başından çekip Hermione'ye yaklaştı. "İyi ya da kötü olmak istemiyorum Granger, ikisine de ait değilmişim gibi hissediyorum."

...

"Duymuşsundur Lupin, Lucius Malfoy sıyırmış diyorlar, malum biricik karısı kölelik yaptığı adam tarafından öldürülünce..."

...

"Senin sevdiğin kız sahiplenilmiş Malfoy. Ne zannediyorsun ki? Lord'un yanında yaşadım ben, onların ilişkisine tanık oldum!" dedi Yaxley tükürürcesine. "Hayat bağından daha fazlası var aralarında." 

Fake or Granger ( Güncelleniyor )Where stories live. Discover now