32. BÖLÜM | Kalp

9.5K 317 1.2K
                                    

YN: 32.BÖLÜM | Bumerang adıyla iki üç hafta önce yanlışlıkla yarısını paylaşmıştım, belki birkaçınız okumuştur. Saniyeler sonra sildim tabii, şimdi bölümün tamamını 10700 kelimeyle yayınlıyorum, Bumerang yerine Kalp bu bölüm için daha uygun bir isim oldu. Bölüm atmadığım süre zarfında hikaye Hayran Kurgu kistesinde sürekli ilk 200 içindeydi, bunun için ayrıca milyarlarca kez teşekkür ederim. Paylaşacağım ek notu da bölümden sonra kesinlikle okumanızı istiyorum çünkü cidden önemli...
Ve 10bin kelime ne yaaa derseniz, okuduğunuzda daha da akıcı olacak bir şey yaptım. Eğer imkanınız varsa şarkı koyduğum sahneyi, direkt o şarkıyla okuyun çünkü repliklerle müziğin yükselişi alçalışı gibi film sahnemsi bir şey olması için çok uğraştım. Heyecanlı olacağına eminim, deneyin lütfen :)
Keyifli okumalar!

Hermione bacaklarındaki soğuk ürpertiyi hissetti, uzaklardan bir yerden bir kadın sesi duydu ve gözleri kendinden komut almadan açıldı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.









Hermione bacaklarındaki soğuk ürpertiyi hissetti, uzaklardan bir yerden bir kadın sesi duydu ve gözleri kendinden komut almadan açıldı. Uykuyu terk ederken mutsuz değildi bu sefer, kendini kuş kadar hafif hissediyordu. Hatta, mutlu sayılabilirdi. Midesinin altındaki donuk uyuşma hissine rağmen, geçirdiği en güzel gecenin o davetsiz yorgunluğuna rağmen, sanki bundan önce milyonlarca derdi varmış da şimdi hepsi toz olup yok olmuş gibi bir duygu içindeydi. Çıplak sırtının altındaki yumuşacık kumaşı benimsedi ve dudakları gülümseme halini aldı. Üzerindeki ince örtüyü omuzlarına kadar çekip karanlık odayı inceledi.

Bir süre sonra başını sola doğru çevirip yanındaki bedene baktı. Dışarıdaki hava buz gibiydi belli ki, ama kızın üzerine doğru gelen sıcaklık kesinlikle Draco Malfoy'dan kaynaklanıyordu. Elini uzatıp genç adamın yanağına dokundu. Kızın kaşlarının bariz bir şekilde çatılmasına neden olacak kadar ateşi vardı Draco'nun. Bu yüzden Hermione etrafına bakıp iç çamaşırlarını aradı, halının üzerinde birbirlerinden hayli uzakta olduklarını görünce de karmakarışık olmuş saçlarını kaşıyıp yataktan yere eğildi ve hızlı bir hareketle ikisini de eliyle kaptı. Çıplaklık halinden kurtulurken yataktan kalktı ve dün geceki eşyalarını bulmaya çalıştı fakat karanlıkta bunun imkansız olduğu belliydi. Yatağın yanındaki mor çantasına uzanıp içinden büyüyle ince bir penye çıkaracaktı, hedefi buydu daha doğrusu. Fakat çantanın yanında, belli belirsiz bir şey gördü. Sevgilisinin siyah gömleği.

Çocuk gibi sırıttı ve çantayı yere bırakıp gömleği kavradı. Pahalı kumaşı hissetti, bazı yerleri buruşmuştu. Yüzüne yaklaştırıp kokuyu içine çektikten sonra üzerine geçirmesi saniyeleri almamıştı. Hala sırıtırken birkaç düğmesini ilikledi ve dönüp, devasa dolabın boy aynasından kendine baktı. Kalçasının birkaç parmak altında bitmişti gömlek, kolları olağanüstü bir şekilde de bol durmuştu. Bunu umursamayı aklından bile geçirmeden üzerindeki garip mutluluğu devam ettirmeye çalıştı ve tekrar yatağa atlayıp Draco'ya yaklaştı.

Onu görmek istiyordu, bu yüzden önce odadaki karanlığı yok etmek için güneşlikleri açtı. Hava sisli ve griydi fakat yine de aydınlanmıştı Draco'nun odası. Yatağa geçti ve dizlerinin üzerinde durup Draco'nun yüzüne eğildi. Gözlerini bir an bile kırpmadan onu izledi.

Fake or Granger ( Güncelleniyor )Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin