Mavi Cadının Günlügü

5-MCG

Medyada kızlarımız...

🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀

"Evet şimdi son kez renkleri konuşalım.. Ben mor Nina beyaz Amy mavi . Değil mi karar değiştiren varmı?"

"Aynen . O şekilde tamam neyse. I-mmm hah işte buldum. Şu ton sanırım mavinin en güzel tonu. Ayyy rengi çok tatlı değil mi? ,"

"Güzel ama bu elbisenin modeli de güzelmiş." Nina bir elbise çıkartıp Amy ninkinin sağına koydu.

"Ya ama diğeri de güzelmiş ben karar veremedim. Bu balon model , o balık ya ikiside çok güzel. İkisini de alsam olamaz mı? Partinin yarısında onu yarısında diğerini giyerim.?"

Dediğine gözlerimi devirdim. Başımı umutsuzca sallayıp bu olmamış dermiş gibi Amy ye baktım. Bakislarimdaki imayi anlamış olacak ki soldaki balon elbiseyi aldı. Deneme kabinlerine doğru gitti.

Ninayla birbirimize bakıp güldük. Amy tatlı kız falan ama arada cidden manyetik özürlü gibi tepkiler veriyor..

Düşünürken Ninanin yanımda olmadığını farkettim. Etrafına bakindigimda beyaz bir elbiseyi incelediğini gördüm. Yanına ilerledim ve kulağına eğilip "Üstünde çok güzel duracaktır" dediğimde sıçradı. O kadar derin bakıyordu ki elbiseye yaklastigimi bile hissetmemistir.

"Bende bana yakışacağını düşünüyorum.. Bı deneyim." Diyerek o da kabinlere doğru gitti , bende Amy çıktı mı diye kontrol etmeye gidecekken biri omzumu sıktı. Arkamı döndüğümde masallardan fırlamış gibi bir Amy beklemiyordum.

"Çok yakışmış bence kesinlikle bunu almalısın."

"Bende öyle düşünüyorum. Neyse Nina nerede? "

"Elbise deniyor. Hadi sende üstünü değiştir, gel!"

İyi hoş bunlar buldu da ben? Ben ne olacağım? O partide iyi görünüp büyüye gerek kalmadan Jack i elde etmeliyim. Onu cidden çok seviyorum itiraf etti!! İtiraf etti!!! Söyledi ilk defa sevdiğini söyledi!!. İşte şimdi bittim ben. Dilinden dusmem. Off bı sahip çık şu çenene!

"Jess!! Nasıl iyi oldu mu bence iyi? "

Cidden çok duruyordu. Defilede çıkmış bir manken gibi. İkisi de çok güzel olmuştu. Peki ben bulabilecek miyim acaba?

"Nina gerçek anlamda kuğu gibisin. Bembeyaz , zarif , kırılgan.. Almalısın"

"Vay vay vay Nina ya bak sen . Çok sade ama çok asil görünüyorsun..."

"Tamam yeter iltifat faslını gecmezsek benim partide giyebileceği bir elbisem olmayabilir. O yüzden Nina biz kasadayiz üstünü değiştirir değiştirmez gel!" Onaylar anlamda başını salladı ve yavaş yavaş gözden kayboldu..

"Sana ne tür bir model bakalım? Bak burada bir çok elbise var. Mor olanlarda var.." diyerek ilerideki standı gösterdi. Göz ucuyla bir baktım ama hiçbiri ilgimi çekmedi. "Hoşuma gitmediler."
"Tamam neyse ben şunu odeyeyim kasaya geçelim.." Tamam der gibi başımı salladım.

Nina da geldi. Bana gulumseyip kasiyere elbiseyi uzattı.
"Hadi diğer mağazaya geçelim ." Diyerek beni suruklediker.

❄❄❄

S

aatler boyu gezmemize rağmen bana uygun bir şey bulamadık. Yarın ne giyeceğim bilmiyorum. Ama parti altıda başlıyor. Yani akşama kadar zamanım var. Annenin gardırobuna bak! Sam in dediğine çok şaşırdım... Aslında mantıklıydı ama cesaret edebilir miyim? Bilmiyorum.. Onun odası koridorun en sonunda daima kitlidir. Anahtarın sadece babamda olduğunu biliyorum. Ben yapabilir miyim ki , ayrıca babam izin vermeyedebilir. Ben en iyisi gidip bir konuşayım.

Her zamanki gibi yine bilgisayar başındaydı. Ama ben ona yaklaşırken beni farketti. "Yine ne istiyorsun? Ha alışveriş nasıldı? 3000 ₺ i gecmedin di mı? " Gözlerimi devirdim." Ya yok saçmalama baba. Ben I-mmm şey baba annemin eşyalarının olduğu odanın kilidini alabilir miyim? Elbise bulamadım ve bı bakmak istiyorum. Aslında elbise bahane ben annemi hissetmek istiyorum lütfen kırma beni . Hiçbir şeye zarar vermem. "
"Ben emin değilim ya da neyse tamam odamda cekmecemin içindeki bakır kutuda anahtar. Birşeylere zarar gelmesin ?" Babama tabiki de der gibi baktım...

İşte elimde anahtarla kapının önündeydim. Nasıl yapabileceğim ki? Off sonuçta en sonunda gireceğim hiç uzatmanın gereği yok..

Kapıyı açtım ve içeriye girdim. Odanın içi mor duvarlarla ve eski kitaplarla kaplıydı. Odayı incelemeyi bırakıp gardiroba ilerledim. İçinde birçok kıyafet vardı. Ben neden daha önce girmedim bu odaya ? Gözlerim mor dışında hiçbir rengi kabul etmiyordu. Aradım aradım en son bulamadım ve son çare olarak büyü yapmayı düşündüm.

Ellerimle eşyalarını göstererek "Holadna" diye bağırdım . Bu ayırma büyüsüdür. Her neyse diğerlerinin arasından bir tane uzun mor elbise parladı ve hemen elime aldım. Pek umutlu değildim ama elbiseyi açıp incelediğimde carpilmadigima çok şaşırdım çünkü elbise cidden çok güzeldi.

Hiç vakit kaybetmeden elbiseyi aldım odayı kilitleyip kendi odama gittim.

Elbise tam benim için dikilmiş gibi üstüme çok uygun olmuştu. Saate baktığımda çok geç olduğunu fark ettim. Hemen çıkartıp Yatağa geçtim....

.
.
.

"Kızlar yalnız 1 saatten az kalmış hazırız tamamen, ama biz neyle gidicegiz?" Nina mantıklı konuşmuştu vay vay vay.... Şaka maka kim götürecek? Hah buldum amele Dan

" Danny götürebilir. Bir arayayım."

"Arama o esmer düşmanını " evet Nina ve Danny pek sevmezler birbirlerini ama Danny den başka şansımız yok.

"Daha iyi bir fikrin var mı? Arıyorum susun.!" Birkaç saniye çaldıktan sonra telefonu açtı.

"Efendim?"

"Danny partiye senle gelebilir miyiz?" Derin bir nefes aldığını tahmin edebiliyorum.

"Tamam sizin eve geliyorum ve beklemem söyleyeyim."

"Tamamdır."

Aradan yaklaşık beş dakika geçtiğinde gelmişti. Nina ve Danny nın atışması ve iltifatlar dışında arabada hiçbişe konusulmamisti.

Lynn in yaptığı bir partinin bu kadar guzel olmamaliydı. Ama aşırı kalabalıktı. Ama ortalıkta tanıdıklarım dan pek insan yoktu. Dan ile son kez planı konuşmuştuk. İkimiz önemli ve konuşmamız gereken bir şey olduğunu söyleyerek onu ıssız bir yere çektigimizde Danny gözcülük bende büyüyü yapacaktık...

❄❄❄

"Hey Jack ! Naber ?"

"Oww Jess çok , çok güzel görünüyorsun. Şuan çok iyiyim sen?"

"Teşekkürler iyiyim senle konuşmam gereken birşeyler var . Daha az kalabalık olan bir yere gecebilirmiyiz?"

"Tabiki . Ayrıca bende sana önemli bir şey söylemeliyim.."

Acaba ne söyleyecekti? Onu yavaşça tenha bir yere götürdüğümü farkedince Danny de geldi ve çalının içine yerleşti.

Ahhh işte başlıyoruz. "Yokzeb tuturnia . Eranti septera" diye büyüye başladığımda gözleri büyüyebileceği en büyük derecede büyürken sorgulayıcı tavrını gözler önüne serdi.

"Sssen Jess sen nasıl?"
.
.
.
🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀

Heyecanlı bir yerde kesmek istedim ama diğer bölümde çok şaşıracaksınız! Desteğiniz için teşekkürler