"Bu halde? Emin misin?"diye soru Jimin.

İkisinin birbirinden farkı yoktu. O yüzden Jimin'in bu halde mi diye sormadı komikti.

Yoongi
"Evet Jimin git hadi."dediğinde Jimin omuzlarını silkti.

Jimin"Tamam o halde." Sonra bana dönüp "Görüşürüz."dediğinde ona baktım. Morarmış göz altı ve kanamış burnuna rağmen hala çekiciydi.

Gülümseyip el salladığımda bizi bırakıp yolun karşısına geçti.

Güneş batmak üzereydi hava ılıktı. Eğer şuan Yoongi dayak yememiş olsaydı normal insanlar gibi dışarı çıkmış olabilirdik ama maalesef değildik. Patlamış kaşından akan kan çenesine doğru uzanıyordu. Ama şükürler olsun ki kanaması durmuştu. Yüzündeki bir kaç morluğu saymazsak idare ederdi. Belki. Yani tek başına dövülmesine göre biraz daha iyiydi ama yolda yürürken herkesin dikkatini çekiyordu.

Elimle kolunu tutup onu durdurduğumda bana baktı.

"Bu sefer itiraz etme hastaneye gidelim nolur."dediğimde yüzünü buruşturdu.

"Hayır."
Cevabı netti ama bende inatçıydım.

"Nolur nolur nolur nolur..."sayamadığım kadar çok nolur dedikten sonra dayanamayıp eliyle ağzımı kapattı.

"Tamam ortak bir yol bulalım."dediğinde sabırla söyleyeceklerini bekledim.

"Eczaneye gidelim."

Kafamı yan yatırıp gözlerimi kıstım.

"Ya Yoongi!"

"Ya bu ya da hiç."dediğinde nefesimi seslice dışarı verip "Tamam."dedim.

Biraz yürüdükten sonra karşımıza ilk çıkan eczaneye girdik.

Çalışan kadın Yoongi'yi görünce durumunu anlayıp onu hemen bir koltuğa oturtmuştu.

"Neden hastaneye gitmediniz?"dedi kadın.

"Gerek yok çünkü."diye cevap verdi. Bilmiş Yoongi.

Hemen araya atladım. "Hastaneye gitsek daha sağlıklı olurdu Yoongi."dediğimde kadın "Aslında o kadar önemli değil ben hallettim."dediğinde Yoongi gülümseyip bana dil çıkardı. Sonurtarak geri yerime oturup kadının işini bitirmesini bekledim.

Yoongi sonunda oturduğu yerden kalktığında kaşında beyaz bir bant vardı.
Olsun böyle de yakışıklıydı.
Gerçi o her zaman yakışıklıydı.
Ya da bundan sana neydi acaba Rose?

"Bunları bir hafta boyunca kullan yaraların çabuk iyileşir."kadın elindeki poşeti Yoongi'ye verdiğinde, Yoongi umursamaz bir ifadeyle poşeti bana fırlattı bende çantama koydum. Kapıdan çıkarken Yoongi'nin gerek görmediği teşşekürü ben ettim. Kadın gülümsediğinde ben de ona karşılık verdim.

"Sen ne kadar kabasın ya?"
ezcaneden uzaklaşırken sordum.

"Off Chae bir sus ya valla başım ağrıdı amk."gözlerimi devirip, sinirle onun tersi yönüne yürümeye başladım.

Arkamdan "ChaeYoung! Buraya gel!"diye bağırdığında umursamayıp yürümeye devam ettim. O ise koşarak yanıma gelip elimden tutup beni kendisine çevirdi.

"Bir daha böyle atarlanıp gitme gerçekten fena olur."sinirle konuştuktan sonra devam etti.
"Hem beni böyle yaralı halimle bıakamazsın. Eve götür beni."dediğinde istemsizce güldüm.
Ona olan sinirim bir anda kaybolmuştu.

Kafamı salladığımda yürümeye başlamıştık ama eli hala elimi tutuyordu. Bir kaç kere elimi çekmeye çalışsamda izin vermemişti.

Evlerinin önüne vardığımızda krem poşetini çantamdan çıkartıp ona uzattım.

"Bunları kullanmayı unutma." Poşeti elimden aldığında bir anda beklemediğim bir şey yaptı.

Bana sarıldı.

Şaşkınlığım kısa sürdü ve bende ona karşılık verdim. Kalbim garip bir şekilde patlamak üzereydi. Ve ona sarıldığımda hissettiğim şey çok farklıydı. Ellerimi beline koyup ona iyice sokuldum.

Yoongi kısık sesle "Bir daha benden habersiz bir şey yapma."dedi.

Benden ayrıldığında ona tekrar sarılma isteğimi bastırdım.

"Ve o Jimin'i öldüreceğim sana kavgaya gideceğimizi söylemiş."

"Ağzından kaçırdı."diyerek Jimin'i savundum.

Ve sonunda bana kızma saatine gelmiştik kavga bittiğinden beri bunu bekliyordum.

"Bıçaklandığını sandığımda aklım çıktı. Sen ne bokuma o şerefsizin önüne atlarsın anlamıyorum ki?!"

Sakinleşen sesi gittikçe sinirli bir hale dönüyordu.

Kısık sesle "Seni korumak için."dediğimde kaşlarını çatarak bana baktı. "Evet o bıçağı sana sokmayı planlıyordu. Gördüm ve önüne atladım. Eğer atlamsaydım belki şuan sen hastanede ölüyor olucaktın. Belki bir daha hiç konuşamayacaktık bunun farkında mısın?" Tam bir şey söyleyecekti ki onu elimle susturup devam ettim.

"Yoongi lütfen bir daha böyle kavgalara gitme gerçekten sebebi ne olursa olsun kavga etmek zorunda değilsin. Çünkü iki tarafta zarar görüyor. Sana bir şey olucak diye korktum. Yüzünü bu halde gördüğümde bile içim acıyor. Lütfen bir daha kimseyle kavga etme."dediğimde susup kafasını tamam anlamında salladı.

Bir şey demesine gerek yoktu.

Bu sefer ben onu şaşırtıp Yoongi'ye sarıldım. Başımı boynuna gömdüğümde bebek kokusunu içime çekip bütün bu olanlaru unutmaya çalıştım ve aslında yardımcı oldu ama sadece yirmi saniyeliğine.

Kafamı kaldırıp ona baktığımda gölzerinde tanımlayamadığım bir parlaklıkla beni izliyordu. Bu sefer bende kendimden beklemediğim bir şey yapmıştım. Yoongi'nin dudaklarına kısa bir öpücük kondurduktan sonra hızlıca kollarından ayrılıp koşarak evimin yolunu tuttum.

Çok utanıyorum.
Ama aynı zamanda mutluydum.

Lys bitene kadar bölüm atamayabilirim üzgünüm.

Gossip Girl// YoonRoséWhere stories live. Discover now