1-MCG

374 105 48
                                    


 
                                             Mavi  Cadının Günlügü Tanıtım
  
         Selam, ben Jessica. Jessica Kimber. Bana genelde Jess derler. İtiraf etmeliyim ki ilk defa günlük kullanıyorum.Daha önce hiç kullanmamanın sebebi birinin alıp okuyabilme ihtimali. Düşünsenize en derininizde sakladığınız en özel sırlarını zırt başkaları öğreniyor. Ben açıkçası kaldıramazdım. Öyle pekte büyük bir sırrım olduğu söylenemez. Cadı olmam dışında.Aştım artık bunları.Öncelikle 'cadı olma hikayem'i anlatayım.
 
       Ben ailenin tek çocuguyum. Annem beni dogurduktan bir ay sonra kaybolmuş, kaçırılmış ya da . Her neyse . Ama hiç bir anne kendine muhtaç bir çocuğu öylece bırakıp gitmez , gidemez. Gidebilse bile altında mutlaka yatan bir sebep barındırmalıdır...
      
       Ben 14 yaşındayım.Orta son yani. 4 yıl önce kuzenlerimle yaz boyu New Jersey e gitmiştik.Benimle aynı yaşta olan kuzenim Danny ile havuzda yüzerken bir kadın yanımıza geldi. Bir adres sordu. Sonra da uyuyakaldık. Ve uuyandigimizda çok tuhaf şeyler hissetmeye başladım. Danny de benle aynı durumdaydı. O da ne oldugunu anlamamıştı . Sonra zamanla bende degisiklikler oldugunu fark ettim. Danny yi de incelemeye başladım. Ama bu olanlardan ailemize bahsetmedik. Aklımızda kendimiz çözecektik.
     
         Bu olayın olduğu gün havuzdan çıktığımız için duş almamız gerekiyordu. İlk ben girdim  ve belimde bir işaret olduğunu fark ettim dövme gibi bir şeydi ama daha farklıydı. Banyodan çıktıktan sonra Danny ye de baktım ve aynısı onda da vardı. Gittikçe artan gizem ve merak duygusu on yaşındaki bedenimizi sararken ne yapacağımızı bilmez haldeydik. Ama başımıza gelenlerin basit olaylardan ibaret olmadığının ikimizde farkındaydık. Buna da atalarımız sanırım 'Boyundan büyük işlere bulaşma.' der ve bizim yaptığımız şey tam olarak da buydu. Çocuk aklı...

         Bunlardan bir hafta sonra Playstation oynarken Danny yi yendim, işaret parmagımı kullanarak selam verdim. Sonra işaret parmagımın baktıgı yerden kıvılcım çıktı. Sonra tekrar yaptım ve yine aynısı oldu. Danny ye de bunu yaptırdım onda da aynısı oldu. Aynı zamanda bu kıvılcımlar gibi hafif büyüler yaptığımızda belimizdeki işaretin bir anlığına parladığını farkettik. Çok ilginçti. Ve normal insanın , insanların başına gelebilecek şeyler olmadığı belliydi. Resmen büyü kokuyordu narin bedenimizdeki izler...
     
          Yani ilk böyle keşfetmiştik.Sonra bu böyle devam etti ama sadece ben ve Danny bu gerçekleşen şeylerden haberdar. Olanları bizim gruptakilere bile söylemedim . Okulda kilere  gelirsekde ,  onlar zaten bilmiyor.
  
           Böylece zamanla bunu kontrol etmeyi öğrendim. Birgün internetten cadıları araştırıyordum. Ve bir kitaba rastladım. Cadılarla ilgili olduğu kesindi. Kesindi ama ne bir içerik ne bir resim. Tanıtım adına hiçbir şey verilmemişti. Adres dışında. Bu kitabı sadece bir kütüphaneden satın alabilirmişiz . Yine gizem. E gizemli olunca beni çekmişti. Kütüphane'nin bulunduğu yere ulaşınca derin bir nefes almıştım. Girdiğimde bir kadının süzgeçten geçirircesine yolladığı bakışlara maruz kalmıştım. Kadın neden kütüphaneye geldiğimi sorunca Malmorteus'u almak istediğimi açıkça belirmiştim. Kadın beni iyice inceledi. Ve cadı olup olmadığımdan emin olmak için sorular sordu. Sorduğu soruların tüm cevapları benim hikayemde olduğu için başıma gelen her şeyi ince ayrıntısına kadar anlatmıştım. Kadın bana en son emin olmamakla birlikte Malmorteus'u verdi. Danny içinde bir tane almıştım. Kadına selam verip çıkmıştım. Eve gidince ilk işim Malmorteus a bakmak oldu. İçi bile resmen büyü kokuyordu. Ama abes bir mantığı olduğu kaçınılmazdı. Çünkü kalan son iki kabile üyeleri haberleşmelerini Malmorteus aracılığıyla sağlıyorlarmış. Ama kadın bana Adalia değil Adonia kabilesine mensup olduğumu , barındırdığım özelliklerin sadece Adonia kabilesindeki cadılarda bulunduğunu söyledi. Ha birde özel bir soydan geldiğimi, mavi cadı olduğumu ve cadı türleri arasında en nadir bulunan ve en güçlü cadı türünü kanımda taşıdığını belirtti. Açıkçası bunun bir ayrıcalık mı yoksa ayrımcılık mı olduğunu pek çözememiştim...
  
        Danny için aldığım diğer Malmorteus u ona verdim . O da karabüyüler yapmayi ögrendi . Ama benim kadar iyi yapamıyordu. Ben zor , ağır, enerji gerektiren büyüleri rahatlıkla yaparken , Danny zorlanıyordu...Böylelikle kendimizi az çok koruyabiliyoruz ve kolayca normal bir insanı alt edebiliyoruz. Daha önce sokakta yürürken bir grup genç bana sataşmışlardı. Gece gece olay çıkmasından yana olmadığım için pek üstelememiştim ama gençler biraz saldırgan tavırlarla bana bakıyorlardı. E illaki korkmuştum ve büyü yapmaya karar vermiştim. Ertolina yun Pendu büyüsünü kullanarak bir dakikalığına onları dondurmuştum. Onlarda daha neler olduğunu anlamaya çaba sarf ederken ben eve girmiştim bile...
 
         İşte benim hikayem böyle başladı. Ve bugünlerim Zara Larsson-Adele dinlemekle geçiyor. Ama beni korkutan birşey var. Ya benim cadı  olmamla annenin bi alakası varsa ? Yada benim cadı oldugumu diger insanlar ögrendiginde beni karantinaya falan kapatırlarsa ? Bu tür endişelerimi sıkça Danny ile paylaşıyorum çünkü cidden çok korkuyorum bu konuda . Her gece karantina ile ilgili şeyler düşünüyorum. Bu konuda ben ne kadar hassas , ne kadar derin düşünüyorsam Danny de o kadar umursamaz. Takmıyor bile beni. Bu bir ihtimalken bile çıldırıyorum. Gerçek olabilme düşüncesi kanımı donduruyor.

       Hah şimdi gelelim maddiyata ...   Babamın durumu hiçte kötü değildir .Yani maddi olarak . Zaten babam çok yetenekli bir babadır. Bunun sonucunu da birden fazla mesleği olmasına bağlayabiliriz. Evet , saymaya başlayalım; profesyonel hacker , orta seviye futbol ve voleybol oyuncusu . Ha birde spor salonu var. Spor salonunun en sevdiğim yanı ise okçuluk bölümü. Gerçekten sadece bir kez denedim ve bağımlılık yaptı. Her babamla salona geldiğimde ilk gittiğim yer daima okçuluk bölümü olur. Bu ise becerim de var lisans yapıldı ve şuan müsabakaların gelmesini bekliyorum. Babam geçen doğum günümde su mavisi bir ok takımı aldı. Gerçekten hayatımda gördüğüm en güzel yay ve oklar onlardı. Özel yapımlardan oldukları için haliyle çok pahalılardı. Hep içten içe onları elde etmek istesem de pahalı oldukları için babama kıyamıyordum.
Belki de en sevdiğim renk su mavisi olduğu içindir. Son günlerde oklara büyü yaparak ateşli , uyuşturan , donduran ve zehirleyen oklar haline getirebiliyorum. Büyü gücümle okçuluk yeteneğimi birleştirince güzel şeyler çıkıyor ortaya . Çıkıyor da umarım bu tür yeteneklerimi birilerine zarar vermeyi amaçlayarak kullanmam. Yani savaş çıkması durumunda...

       Her neyse yani maddi durumumuz da iyi. Bu yüzden babam her zaman geleceğimin garanti altında olması gerektiğini söyler. Bu yüzden beni ilkokuldan beri özel okullara gönderir. Okulum özel olmasa bile benim derslerim iyidir. Hiçbir zaman kötü not almam. Tarih dersi haricinde yapamadığım ders yok. Ona da kafa basmıyor yapacak bir şey yok. Benim için her zaman en iyisi en lüksü olur. Babam söz konusunun ben olduğumda paranın onun için sadece bir kağıt parçası olduğunu söyler. Bu hoşuma gitmiyor değil ama bi gün bu paraların bitebileceğinden korkuyorum. Ve keşke tek korkum bu olsa ama maalesef değil. Sıralayalım :

1) Annem sağ olup olmaması

2) Babamın bir gün iflas etmesi

3) Cadılığımla annemin ilgisi olup olmaması

4) Kötü bir gelecek

5) Sevdiklerimi kaybetme korkusu...

🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀🌀

Okuduğunuz için teşekkürler. Beğendiyseniz oylayın lütfen. Bu benim ilk hikayem ve yanımda olursanız çok mutlu olurum. Ayrıca kitabı düzenlemeye aldım. Okudukça sonradan saçma gelen şeyler oldu. Onları düzenledim. Diğer bölümlere de yapacağım.

         Biraz da kendimden bahsedeyim. İçinde hep yazı yazmaya dair bir sempati barındıran siyah aşığı olan ve neredeyse Jess in tamamen zıddı olan bir kızım ben. Kitap yazmak tamam ,  beni biraz tereddüt etmeye itti ama bildiğim bir şey vardı. Eğer bir kitap yazacak olursam cadılarla ilgili bir konuda yazacaktım. Bundan emindim. Biraz gıcıklık vardır bende . Genelde bana zaten cadı diye benzetme yaparlar küçüklükten beri .  İnsanları abartmadan  , aşırıya kaçmadan tatlı tatlı sinirlendirmek hoşuma gider. Yanlış anlamayın kötü anlamda değil . Ama bana göre saçma bir şey var. Bir insan nasıl karşısındaki ile uğraşmaktan zevk almaz ki? Almayanlara hep gıcık olurdum. Öne ya öyle. Öyleleri çabuk yaşlanıyor hayattan , yaşamdan kısacası herşeyden zevk alacaksınız. Ben pek ciddi değilimdir. Hemen hemen her zaman sinir edecek bir şeyler bulurum . İstiklal Marşı'nın ve ezanın okunmadığı  zamanlarda tabii. Ciddi biri olmasamda ATAM ' a saygım RABB' ime olan saygımdan hemen sonra gelir.
Ayrıca görüşlerimi buraya yazmamın tek sebebi düşünüş tarzımı size yansıtmak. Prim yapmak için yazdığımı düşünenlere şimdiden söyleyeyim  öyle düşünüyorsanız , rica ediyorum diğer sayfaya geçmeyin !

Neyse bu kadar ciddilik yeter be ...

"E ne diyelim o zaman Kahrolsun normaller ,
Yaşasın , mutlu olsun tatlı cadılar.👻 "

Tekrar her şey için teşekkürler......😘

   Instagram hesabımdan bana ulaşabilirsiniz : sudejiyy

Mavi Cadının GünlügüWhere stories live. Discover now