Pars bir adım atmıştı ki Ayda hızla ayağa kalktı. "Pars... beni ve bebeğimi koruyacağını söylemiştin."

Alay eden bakışlarını kadına çevirdi. Ne kadar bencildi. Ne olursa olsun kendinden başka bir şey düşünemiyordu. "Lanet olsun ki verdiği sözlere sadık kalan biriyim." diye homurdanarak odadan çıktı.

Pars odadan çıktığında Ayda koca odada tek başına kalmıştı. Elini karnına koyarak "Amcana her zaman güvenebilirsin canım. Canını yaksan da, hata yapsan da seni daima koruyacak, eminim."

***

Ayana tüm görkemiyle saray koridorlarında yürürken tüm bakışların onun üzerinde olduğuna emindi. Kraliçe olmanın verdiği ayrıcalıkla insanların sürekli göz hapsindeydi ama bugün insanlar bakışlarını saklamadan açıkça bakıyordu. Bu ilgiden memnun olmadığını söyleyemezdi. Herkes yeniden doğuşunun farkındaydı. Alba arkasından yürürken bir an durdu. Ve herkes nefeslerini tutmuştu sanki. "Yanımda yürüyebilirsin." dediğinde Alba şaşkın şaşkın bakıyordu ona. Daha önce onunla saray koridorlarında yürümemişti. Şimdi ise onu sürekli yanında tutmak istiyordu. Alba ona olan güvenini boşa çıkarmayacağını defalarca ispatlamıştı.

Ayana Alba'nın bakışlarına aldırmadan yürürken Alba bir süre sonra şaşkınlığını atıp ona yetişti. Şimdi yan yana yürüyorlardı. Taht odasına gelip kapı kapandığında Ayana Alba'ya göz kırptı. "Bugün sarayın en çok konuşulan kişisi olacaksın."

"Efendim ben..."

Ayana onun bu utangaç tavrını bakışlarıyla susturma gereği duydu. "Alba bugün seni baş yardımcım olarak ilan edeceğim. Artam yaşlandı ve bir kadın yönetici olarak üst seviyelere kadınların da gelebileceğini göstermek istiyorum."

Mutluluğu şaşkınlığıyla harmanlanmış bir şekilde bakıyordu Alba. Bu kadar zaman Ayana'nın yardımcılığını yapıyordu. Ondan başka da bir yardımcısı olmadığını herkes biliyordu. Sadece bazı emirlerinde onun yardım istediği bir grup vardı. Evet gerçekten de yardımcılık konusunda bir seviye vardı. Şimdi bunu resmi bir şekilde ilan edilmesi mucize gibi gelmişti. Üstelik sarayda tek bir yetkili kadın bile yokken.

Mutluluk göz yaşlarıyla "Teşekkür ederim." dediğinde Ayana kollarını açtı iki yana. Alba yanına geldiğinde kollarını ona dolayıp "Asıl ben teşekkür ederim Alba. Ne olursa olsun yanımda olacak kadar cesur bir kız olduğun için." dedi.

***

Uyanmak ne kadar da zor gelmişti. İnsan mutsuz olduğu zaman uyanmak istemiyordu. Hizmetçisi "Prensesim." dediğinde yorganı kafasına çekti. Zaten tüm gece uyuyamamıştı. İzgi ile bir şeyler yolunda gitmiyordu. Barlas ölmüş de sanki ikizi gelmişti hayatına. Barlas'ın hayat neşesi, ona sevgiyle bakan gözleri, şakacı halleri... Sanki sevdiği ne varsa gitmişti. Sevdiği hiçbir şey kalmayan bir bedeni nasıl sevebilirdi ki?

"Efendim uyanma vaktiniz çoktan geçti." dedi genç kız çekinerek. Belen ise bunu umursamadı. Hayatı elinden kayıp gitmiş gibi hissediyordu. O adama baktığında eski güzel duyguları gelmiyordu aklına. Sadece son acısı geliyordu. Çok güzel bir yemek yedikten sonra yeniden bozuk bir tatlı gibiydi ilişkileri. Bozuk tatlının tadı öyle güçlüydü ki yediği güzel yemeği kusmasına neden olmuştu. İşte böyle bir ilişki yaşamıştı. Tatlı yemeyi umarken hasta olmuştu. Hatta tüm benliğinden de olmuştu. Şimdi ise bozuk tatlının tadı hala damağındaydı.

Hizmetçi yeniden "Efendim." dediğinde Belen oflayarak yatağından kalktı. "Bir kere de tüm gün boyunca uyusam ne olacak sanki!" diye söylendi. Çıplak ayakları zemine değdiğinde soğuk hissetmeyince gözleri şömineye takıldı. Kış gelmişti gerçekten.

Seni Aradım -Tamamlandı-Where stories live. Discover now