15.

6.9K 441 36
                                    


Foto:Pars


Ayana sarayda ilerlerken İzgi ile karşılaşmayı hiç beklemiyordu. Son zamanlarda hiç görüşememişlerdi. İzgi neşeli bir şekilde "Yarışmadan vazgeçmişsin." dedi.

Ayana gülümsemeye çalışarak baktı karşısındaki adama. "Öyle olması gerekiyordu."

İzgi kaşlarını kaldırıp dikkatle Ayana'ya baktı. "Seni tanıyamıyorum Ayana. Benim tanıdığım kız yeteneğini tüm dünyaya göstermek isterdi."

Ayana gözlerini İzgi'nin gözlerine sabitledi. "Sen mi beni tanıyamıyorsun?" diye sordu küçümseyen bir tavırla. Sinirden elleri titremeye başlamıştı. "Bana mektup gönderdiğinde kim olduğunu bile anlayamadım ben!" dedi hiddetle.

İzgi'nin neşesi birden soldu. Yüzü taş kesildi. Ne diyeceğini bilemeyen bakışlarla Ayana'ya bakıyordu. Bu kadar zaman konuşmamış olmaları Ayana'nın sadece ertelediğini gösteriyordu. O hiçbir zaman unutabilen bir insan olmamıştı. Belki de onun anlatmasını beklemişti. Güçlükle yutkunarak "Konuşma zamanımız geldi o zaman." dedi.

Ayana başını iki yana salladı. "Boş ver, bilmek istemiyorum. Bu kadar zaman anlatmadan huzurla bu sarayda yaşayabildiğine göre kimse seni tanımadı. Senin bu saçma yeni kimlik oyununuza uymamız hiçbir şey değiştirmeyecek."

***

Ayana giderken İzgi onu gerçekten seven insanları incittiğini düşünmeden edemedi. Bu saraydan giderken başka bir insan olabilmeyi istemişti. Her şeyi geride bırakıp olmak istediği insan olmuştu. Kendine yeni bir isim seçmek, yaşadığı yeri terk etmek gerçek benliğini yok saymak ona ne kazandırmıştı peki? Pars ile arkadaş olmuş olmasaydı aylak aylak gezen, dünya umrunda olmayan bir insan olarak hayatına devam edecekti. Ve buraya belki de hiç dönmeyecekti.

Düşüncelere dalmışken omzuna koyulan elle yerinden sıçradı. "Neler oluyor?" diye sordu Pars endişeyle. "Rengin atmış."

Mutsuz bir şekilde arkadaşına baktı. "Hiç iyi şeyler olmuyor, hem de hiç."

"Anlatsana, belki bir çözüm buluruz."

İzgi başını iki yana salladı. "Ayana ile konuşmam gerek. Tek yapmam gereken bu." diyerek hızlı adımlarla yanından uzaklaşırken Pars olanlara bir anlam verememiş bir şekilde arkasından bakıyordu.

***

Ayana odasına geldiğinde her yeri her şeyi yıkma isteğiyle doluydu. Bu kadar zaman sabırla nasıl beklediğine inanamıyordu. Belki de ilk geldiği zaman hesap sormalıydı. Ama beklemişti, o anlatsın istemişti. Olanlara onun açısından bakmak istemişti. Hep bu kadar anlayışlı olduğu için üzülmüyor muydu zaten?

Belen'i kendine aşık edip öylece gidebilmesini bile affetmişti. Korktuğunu düşünmüştü. Onun gibi bir kızı incitmekten korktuğu için kaçtığını düşünüyordu. Hayal kırıklığına uğradığı için yanaklarına süzülen yaşlara engel olamadı.

Üzgün bir şekilde yatağına oturduğunda artık dayanamadığını düşündü. Tüm bu olanlar onda dönülmez yaralar açmıştı.

Kapı tıklandığında iç geçirerek göz yaşlarını sildi hızlı bir şekilde. "Gel." diye seslendi.

İzgi yavaş adımlarla içeri girdiğinde Ayana iç geçirdi. "Şu an hiç de uygun bir zaman değil."

"Bu kadar zaman konuşmak istemeyince siz de her şeye yeniden başlamak istediniz diye düşündüm."

Ayana sinirle ayağa kalkıp "Yeniden başlayacak kadar kötü ne oldu? Söylesene ne oldu da kendin olarak gelmedin?" diye haykırdı.

İzgi iç geçirdi. "Çünkü... Belen'i çok incittim."

Seni Aradım -Tamamlandı-Where stories live. Discover now