5-Kıvılcım

9.4K 1K 52
                                    

NOT: Güzel yorumlarınız için çok teşekkür ederim :) Sizi seviyorum <3

Bisikletlerimizle koya doğru giderken Eda'nın heyecanına inat içimde büyük bir karamsarlık vardı. Ege'ye olan kırgınlığım aşkımla kıyasladığımda okyanustaki su damlasından farksızdı. Sırf intikam için yaptığım bu şey bana kendimi iyi hissettirecek miydi? Ancak bir aşığın canını kıskandırarak acıtabilirdim. Fakat benim sorunum Ege'nin bana âşık olmamasıydı zaten.

"Cenazeye gider gibi surat asmayı bırak lütfen. Beril, istersen Ege'nin yanına gidelim. Konuşursunuz."

"Ne sıfatla Eda? Onu dinlemek, görmek istemiyorum."

"İstiyorsun, hem de köpek gibi."

"Eda!"

Yan yana sürdüğümüz bisikletlerimize baktım ve pedalları daha hızlı çevirerek önüne geçtim.

"Dün senin yanından ayrıldıktan sonra Ege beni sorguya çekti! Senden hoşlanan birilerinin olup olmadığını..."

Yavaşladım ve ayaklarımı aşağı sarkıtarak durup Eda'nın yüzüne baktım.

"Nereden çıkmış bu?"

"İlk defa sorduğu bir şey değil. Ama bu defa fazlasıyla panik olmuş. Seni kaybetmekten, başkasına kaptırmaktan deli gibi korkuyor. Galiba artık bu tür şeyler için yeterince büyüdüğünün farkına vardı."

Henüz çok genç olduğumu düşündüğü için benden uzak durmaya çalışmış olabilir miydi? Ama o zaman neden beni inciteceğini bilerek o sözleri söylemişti?

"Yanlış anladığından eminim."

Pedalları yeniden çevirmeye başladım ve birkaç dakika sonra plaja, okul arkadaşlarımızın ayrıca yazdan yaza aramıza katılan yazlıkçı arkadaşlarımızın olduğu açıklığa ulaştık. Eda ile birlikte şortlarımızı ve tişörtlerimizi çıkarıp masmavi suya girerek serinlemeye çalıştık. Kalabalığın arasında olmak, birlikte gülüp vakit geçirmek kısa süreliğine de olsa Ege'yi aklımdan attı ve keyfimi yerine getirdi. En azından okulumuzdan Ege ile aynı dönemde mezun olan üç çocuk motorlarıyla aramıza katılana kadar eğleniyordum. Eda ile birlikte hemen sudan çıkıp kurulandık ve kıyafetlerimizi giydik.

"Nereden çıktı bunlar, kim çağırdı?"

"Bilmiyorum ama Ege'nin okul zamanı tek kavga ettiği tipler bunlardı. Hele ortadaki... Beril kafanı çevirme ama hayvan gibi sana bakıyor."

Sanki saçlarımın arkasına saklanmak ister gibi ellerimle düzelterek bir kısmını önüme düşürdüm.

"Kim? Mert mi? Saçmalama o Zafer Abi'nin arkadaşı, gözü takılmıştır belki..."

"Zafer çünkü iyilikseverlerin reklam yüzü, sen de haklısın. Yalnız Ege gelip bunu burada görürse kıyamet kopar. Hadi biz gidelim."

Kolumdan tutup kaldırmaya çalışınca çekerek yanıma geri oturttum.

"Saçmalama Eda! Ayrıca Ege buraya neden gelsin?"

"Kıskançlıktan gözü döndüğü için olabilir mi?"

İçimden keşke gelse diye geçirdiğimi fark edince kendime inanamadım. Buraya ancak Eda'ya bekçilik yapmak için gelirdi, hazır gelmişken belki beni de aradan çıkarırdı. Hayatımız boyunca olduğu gibi...

"Dün sormuştun ya şizofren miyiz yoksa manyak mı diye hani, kendim için bir şey diyemem ama senden şüpheleniyorum artık. Ege ile evlendirip çoluk çocuğa karıştırdın hayal dünyanda, bir dur sakinleş artık."

Umudun Külleri (Tamamlandı)Where stories live. Discover now