8x3 Generallerin Savaşı!

7.2K 458 61
                                    

Nirkiç sonunda düşman ordusunun saldırı emrini aldığını görünce soğuk bir şekilde gülümsedi. Onlarca kilo metre içerisindeki herkesin duyabileceği şekilde gürledi, "Yedi!" bunu duyan Nirkiç'in arkasındaki ordu aynı anda tek bir sesle, "Yedi!" tüm ordunun bağırması gök gürültüsüne benzemişti ve yer yüzünü sallamıştı. Hepsinin bağırmasından sonra tüm ordu Nirkiç'in arkasında toplanmaya başladı ve gökyüzünde Nirkiç'in ordusu bir mızrağa benziyordu.

Nirkiç kazanmak için beşten fazla plan yapmıştı. Ancak Qi Zhan Ling'in hiç planı yoktu! Ama Qi Zhan Ling kazanacaklarından tamamen emindi. Bunun sebebi birazdan olacak şeyler içindi!

Qi Zhan Ling, taaruz eden orduya bakarken soğukça gülümsedi ve bir eliyle rozeti havaya kaldırdı ve enerjisiyle kapladıktan sonra dehşet verici bir sesle bağırmaya başladı.

"Gökler'in bana bahşettiği yetki üzerine Azure, Azazel, Rafe, Osna ve Nefra'nın isimlerine sahip Ejderha'yı yenen kudretli varlık Bai Hu çağrıma cevap ver!" Qi Zhan Ling'in heybetli sesinden sonra rozet parlamaya başladı ve gökyüzü saniyeler içerisinde siyah bulutlarla kaplandı.

Nirkiç aniden gelişen durum karşısında tedirginleşti ve gökyüzüne bakarak, "Ne oldu birden bire?" kendi kendine sordu.

Bulutlar yavaş yavaş değişip kabarmaya başladı ve bir yüz şekli almaya başladı. Bu yüz şekli bir kaplana aitti! Bu kaplanın gözlerinde mavi şimşekler çakıyordu ve ağzını açmış şekilde Nirkiç'in ordusuna doğru bakıyordu.

Nirkiç'in heybetli vücudunda omurgasından başına doğru soğuk bir titreme geldi, "Bu nasıl bir teknik böyle?"

*Raaaaaaaah!*

Kükremeye benzer bir gök gürültüsü koptu ve kaplanın ağzından bir yıldırım doğrudan Nirkiç'in üzerine düştü!

*Ahhh!!" Nirkiç acı içerisinde bağırdı ve üzerine bindiği mamut saniyeler içerisinde yanarak kül oldu. Yıldırımın gücü karşısında diz çökmeye zorlanıyordu! O direndikçe yıldırımın gücü dahada artıyordu! Nirkiç'in vücudunda sayısız yaralar oluşmuş,derisi yanmaya başlamıştı. Bu kadar acıya rağmen diz çökmüyordu. Sırtı yavaşça eğrilmeye başlamışken onurlu bir şekilde kükredi,

"Ruhum bedenime bağlı olduğu süre boyunca asla düşmanın önünde diz çökmeyeceğim!"

Kaslarını sertleştirdi ve enerjisiyle ellerini kapladıktan sonra yukarıya doğru savurdu. O yumrukta Nirkiç'in enerjisinin yüzde ellisi vardı! Böyle bir yumruk yıldırımı savurmuştu ve yıldırım yavaşça Nirkiç'in ordusunun üzerinde ilerlemeye başladı. Değdiği her asker saniyeler içerisinde ölüyordu! İki nefeslik sürede yüz bin asker ölmüştü! Yıldırımın gücü yavaş yavaş azalmaya başladıktan sonra en sonunda yok oldu!

Yıldırım yok olunca gökyüzünü kaplayan insana ürperti veren kara bulutlarda ortadan kayboldu. Qi Zhan Ling gözleriyle Nirkiç'i süzdü. "En azından şimdi onu yenme şansım var." içten içe sevindi.

Nirkiç'in ihtişamlı zırhı parçalanmıştı ve kaslı göğsü kanlar içerisindeydi. Zorlukla nefes alıp veriyordu, vücudunun alt bölgesindeki zırh parçalanmamıştı ama yüzlerce çatlak oluşmuştu.

"Dostlarım! Düşmanın ruhlarını cehennemin en dibine gönderelim!" Nirkiç'in heybetli sesi yeryüzünü salladı! Qi Zhan Ling'in subaylarından birisi tedirgin bir şekilde, "Bu durumda bile bir general olarak görevini sonuna kadar yerine getiriyor. Ordusunun umutsuzluğa düşmesine izin vermiyor, gerçekten övünülecek birisi!"

Nirkiç'in çağrısından sonra tüm askerleri tek bir sesle, "Evet General!" Qi Zhan Ling ordusuna bakarak, "Düşman generalini bana bırakın! Siz askerlere odaklanın!" dedi ve atıyla Nirkiç'in üzerine doğru ilerlemeye başladı.

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin