Element 6x5

7.6K 698 90
                                    

Gerçeği Gören Gözler söylediği şeylerden sonra bir anlığına duraksadı ve yüz ifadesi değişti. Yaramaz bir çocuğun evde birşeyler kırdığında oluşan korku ifadesi şuan Gerçeği Gören Gözler'in yüzünü kaplamıştı.

"Hayır! Hayır! Hayır" Gerçeği Gören Gözler bir hata yaptığını farketmişti. Bir anda Altın renkli bir enerji Indria'nın vücudunu kapladı. Indria bu enerjinin onun ustasına ait olduğunu biliyordu. O enerji bir anda onun dantianına hızlıca girmeye başlamıştı. Bu olay gerçekleşirken Indria tizz bir ses çıkardı ve kendini yere attı. Bunun sebebi ondan milyonlarca kat güçlü birisine ait enerjinin onun dantianına zorla girmeye çalışmasıydı. Bu enerjiye hiçbirşey engel olamıyordu. Her ne kadar zarar vermesede Indria inanılmaz acılar çekiyordu.

Indria şuan konuşabilecek gücü kendinde bulamıyordu.Ağrı dayanılmaz bir hal aldığında ellerini karnına götürmüştü. İndria'nın yüzü ıslak bir çamaşırın sıkılmış haline benziyordu.Solgun ve acı dolu.

Ustasının enerjisi şuan onun dantianına giriyordu ve giren enerjinin bir sonu yok gibiydi. Indria'nın dantianı bu sonu yokmuşcasına içine akın eden enerjiyi özümsemeye çalışıyordu. Buda Indria'nın acı çekmesine neden oluyordu .Lakin Gerçeği Gören Gözler ne kadar enerji akışını durdurmaya çalışsada İndria'nın dantianı hiç birşey yokmuş gibi enerjisini özümsemeye devam ediyordu, bu durum karşısında Gerçeği Gören Gözler sinirlendi ve on kat daha yoğun bir enerji ortaya çıkardı. Indria'nın dantianı bile bu kadar enerjiyi özümseyemezdi. Sonuçta Ruh aleminde olan birisinin dantianıydı. Nasıl o kadar yoğun enerjiye dayanabilirdi ki.

Indria'nın dantianı şuan çok garip bir durumdaydı, normalde dantian renksiz olurdu.Lakin Indria'nın dantianı şu anda bir gökkuşağı rengindeydi. Birisi elementini uyandırmaya çalıştığında veya kullandığında dantianlar bu renge bürünürdü. Lakin Gerçeği Gören Gözler'in saldığı enerjiden sonra Indria'nın dantianı tekrar renksiz haline geri dönmüştü.

Indria şuan nefes nefeseydi, gözleri kan kırmızısına boyanmıştı. Ölüm ile Yaşam sınırında yürüyen ağır bir hasta gibiydi şuan. Indria'nın bir anda ağzı kan ile doldu. Indria kanı kustuktan sonra biraz daha rahatlamıştı ve zihninde "Usta bana ne yaptın?" diye sordu.

Gerçeği Gören Gözler'in zihni şuan karmakarışıktı, "Yapabildim mi? Elementi bastırdım mı? Elementi hisseden birisi çıktı mı? O muazzam enerjiyi birisi hissetti mi?"Gerçeği Gören Gözler kendi kendine sayıklıyordu. Indria'nın ona sorduğu sorudan sonra kafasını bir sola ,birde sağa hızlıca çevirdi. Düşüncelerini yeni yeni toparlamayı başarmıştı. Elinden geldiğince sakin bir sesle konuşmaya çalıştı, "Senin elementini bastırdım Indria."

Indria şaşkınlıktan bir süre diyecek birşey bulamadı.Bir süre sonra şaşkınlığın yanından öfke ile birlikte zihninde bağırdı. "Usta neden böyle birşey yaptın!!? Elime bir fırsat geçmişti ve bu fırsat senin yüzünden yok oldu!!"

Indria'nın bağırması Gerçeği Gören Gözleri sinirlendirmemişti ve sakin bir ses ile, "Indria, ne kadar özel birisi olduğunu bilmiyorsun değil mi?Üstelik böyle bir bedene ve elemente sahipsin. O element böyle güçsüz bir yerde ortaya çıkarsa Evren'in zirvesindeki insanların dikkatini çeker. Eğer onların dikkatini çeker ise ben bile seni koruyamam. Elementin uyandı.Fakat kimsenin hissetmemesi için elementini bastırdım.Dua etki kimse hissetmemiş olsun.Yoksa bizi zorlu günler bekliyor olacak."

Indria'nın duydukları öfkesini dindirmişti, İndria sakin bir sekilde"Usta benim elementim neydi?" diye sordu ustasına.

Gerçeği Gören Gözler uzun bir duraksamanın ardından, "Elementinin adını bile sana söyleyemem.Bu bile senin için tehlike oluşturur. Onun için söylemeyeceğim."

Indria biraz sinirlenmişti ama konuyu üstelememişti. Indria'ya göre kendi elementinin ne olduğunu öğrenmek hakkıydı.

Indria derin bir nefes alıp olabildiğince sakin bir ses ile, "Usta, elementimi sürekli bastıracak mısın yoksa ilerde bastırmayı bırakacak mısın?" diye sordu.

Ustası, "Sen ne kadar güçlenirsen elementini bastırmam o kadar zorlaşacak. Yani ilerde benim seviyeme yaklaştığında senin elementini bastırmayı bırakmak zorunda kalacağım. Ama o kadar güçlenmene daha çok uzun bir yol var. Onun için elementini düşünme."deyip konuya son noktayı koydu.

Indria'nın suratı ustasının söylediği şeyler yüzünden asılmıştı. Çünkü hep bir elementinin olmasını istiyordu ve şimdi bir tane elementi vardı. Oda ustası tarafından bastırılıyordu. Üstelik Ustası onun gücüne yaklaşana kadar elementini bastıracağını söylüyordu. "Daha ustamın gerçek gücü kaçıncı seviye onu bile bilmiyorum ." diye mırıldandı kendi kendine.

Indria az önce dantianı yüzünden çektiği acıları hatırladı. Dantianında zarar var mı diye kontrol etmek için enerjisini aktif hale getirdi. Ama gördüğü şey karşısında şok oldu.

Çünkü şuan Yeryüzü alemi dördüncü seviyedeydi!!. Gerçeği Gören Gözler İndria'nın seviyesini gördüğünde bu durumu İndria'ya açıklama gereği duydu."Enerjim ile senin dantianını bastırırken istemdışı olarak dantianını beslemiş oldum. Onun için bu kadar seviye atladın.Ama merak etme enerjimin milyonda biri kadar bile değildi."

Indria bir an birşey diyecekmiş gibi oldu ama tekrar ağzını kapattı. Indria tüm vücudunu enerji ile kapladığında birşey farketmişti.Sanki çevresindeki toprakla bir bütün olmuş gibiydi.Topraktaki tüm titreşimleri hissedebiliyordu ve bu onu çok garip hissettiriyordu. "Demek bu Yeryüzü aleminin özelliklerinden birisi" diye mırıldandı kendi kendine.

Indria bir anda dışarda birisinin toprağa basarkenki titreşimlerini hissetti ve yüzüne bir tebessüm yerleştirip dışarı çıktı. Dışarda yere bağdaş kurmuş şekilde oturan bir kız vardı.Bu kızın kumral saçları bellerine kadar uzanıyordu. Indria bu kızın arkasından onu izlemeye basladığında, kız Indria'yı farkedip başını yavaşça İndria'ya çevirdi. Bu kızın ela gözleri yeşil bir güneşi andırıyordu.

Indria'yı görünce kızın yüzünde çok hoş gamze oluştu ve sevimli bir şekilde konuştu.

"İndria."

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin