Öğrenciler 6x6

8.8K 769 92
                                    

Gezegen'in bambaşka bir yerinde gökyüzünde iki kişi duruyordu. Bir tarafta turuncu saçlara ve mavi gözlere sahip bir erkek duruyorken, diğer tarafta ise kumral saçlara ve yeşil gözlere sahip bir kız duruyordu.

Erkek olan iri yapılı ve yaklaşık 1.90 boyundaydı.Saç şekli bir at kuyruğuna benziyordu. Kız ise bir tanrıçaya benziyordu. Kağıt beyazı renkte bir tene ve gökkuşağının o tatlı yeşilinde gözlere sahipti. Bu kızın saçları bellerine kadar uzanıyordu ama her hangi bir şekil verilmemişti düz saçtı.

Indria burada olsa onları tek bakışta tanırdı. Bunlar Ustrel ve Lamia'ydı!.İkisi Gökyüzü aleminin birinci seviyesindeydiler. Onlar uzun bir süre bakıştıktan sonra birbirlerine saldırmaya başlayacaklardı ki o anda ortaya gümüş saçlı bir adam çıkıverdi. Bu adamın bir gözü maviyken bir gözü kırmızıydı. Beyaz bir tene ve düz saçlara sahipti. Şu anda kaşlarını çatmış bir şekilde ileriye bakıyordu. İleriye bakarken bir anda bakışlarını Ustrel ve Lamia'ya çevirdi ve bir elini Ustrel'in diğer elini ise Lamia'nın omzuna attı.

"Misafirimiz var. Misafirimizi iyi karşılayın." dedi gülümser bir şekilde.

Ustrel ve Lamia başını eğdi ve iki ellerini kaldırdı ve bir elini avuç bir elinide yumruk haline getirdiler. Birbirlerine vurdular ve aynı anda, "Anlaşıldı usta!"

Daha sonra, ustalarının baktığı tarafa bakmaya başladılar. Şu anda onlara doğru çok hızlı gelen iki kişi vardı ve bunlar uçarken havada ses patlamaları oluyordu.

İki kişi onlara doğru ilerliyordu ve tam onların önlerinde durdular. Birisi siyah saçlara sahip iri yarı bir erkekti. Bu erkeğin aysız bir gece kadar siyah gözleri vardı ve bakana iyi şeyler hissettirmiyordu. Onun gözlerine bakınca insan boşluğa düşüyormuş gibi hissediyordu. Yanındaki ise on sekiz yaşlarında olan bir gençti.Bu gencin kahverengi saçları ve güneş gibi gözleri vardı. Bu genç bir elini göğsüne vererek hafifce eğildi. "Benim adım Kai Len."

Ustrel ve Lamia'da onun yaptığı gibi yapıp kendilerini tanıttılar. Ustrel ve Lamia'nın ustası öğrencilerin davranışlarından memnun olmuş gibi kafa salladı.

Daha sonra siyah gözlü adama baktı, "Siyah iblisin burada ne aradığını merak ediyorum."

Siyah iblis olarak bilinen siyah gözlü adam gümüş saçlı adama baktı, "Gümüş saçlı Şeytan'nın çenesi açılmış anlaşılan eskiden tek kelime etmezdin. İnsanları kendi ırkından düşük görürdün ta ki "o" olaydan sonra. O olaydan sonra tüm ırkını katlettiğini duydum bunun için sana "Şeytan" diyorlar. Kendi ırkını katleden "Gümüş saçlı Şeytan" ama bazı söylentilere göre. Güneşin muhafızı tarafından tek yumrukla mağlup olmuşsun." Siyah iblis gülümser bir şekilde söyledi.

Gümüş saçlı Şeytan son cümleye kada gülümsemişti lakin "Güneşin muhafızı tarafından tek yumrukla mağlup olmuşsun" sözünü duyduktan sonra gülümsemesi kayboldu. Yerine soğuk ve karanlık bir ifade aldı.

Siyah iblis değişen bu durum karşısında gülümsedi, "Senle savaşmak gerçekten aptalca olur, iki gözü, iki kulağı olmayan birisi bile seni yenemeyeceğimi bilir. Ama bu durum öğrencilerimiz için geçerli değil. Benim öğrencimin senin öğrencilerini yeneceğinden eminim."

Siyah iblisin kendisinden emin tavırları yüzünden, Ustrel ve Lamia'nın gözlerinde soğuk bir öldürme arzusu ortaya çıkmıştı.

Bu sözleri duyduktan sonra Gümüş saçlı Şeytan garip bir şekilde gülümsedi, "Onca deneyimlerine rağmen hala birşeyi öğrenemedin. Asla birisinin yeneceğini kesin olarak söyleme, çünkü bir savaşın sonu asla kesin değildir. Unutma, son anda üstün olan tarafa gökten bir meteor düşebilir."

IndriaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin