''Tabi. Seni dinliyorum.''

''Telefonum yanımda olmadığı için kızlarla konuşamadım. Merak ediyorum ne yaptılar. Acaba senden arayabilir miyim?''

Cebinden telefonunu çıkartarak bana doğru uzattı.

''Ah, konuş tabi. Onlarda seni merak etmiştir. Telefonunun olmadığı aklımdan çıkmış. Gelirken sana yeni bir telefon alayım.''

İtiraz ederek elimi sallayıp karşı çıktım.

''Gerek yok canım. Büyük ihtimal telefonum kızlardadır. İhtiyacım olduğunda senden arasam yeterli.''

''Sen nasıl istersen.''

Yavuz itiraz etmeyince elinden telefonu alıp Duru'nun numarasını tuşlayarak telefonu kulağıma götürdüm.

Kısa bir süre sonra telefon açıldı ve karşıdan Duru'nun sesi geldi.

''Alo?''

''Duru ben Cansu. Yavuz'un telefonundan arıyorum.''

Yavuz'dan aradığımı bilerek söylemiştim ki yanlışlıkla ağızlarından bir şey kaçırmasınlar.

''Ah Cansu. Nasılsın iyi misin? Bizde seni düşünüyorduk.''

''Gayet iyiyim canım. Bir şeyim yok. Asıl siz nasılsınız? Evde durumlar nasıl?''

Asıl merak ettiğim Barlas'ın bu durumdan haberi olup olmadığı ve ne tepki verdiğiydi. Ama Yavuz yanımda olduğu için rahatça soramıyordum. Umarım Duru ima ettiğim şeyi anlamıştır.

''Evde durumlar pek iç açıcı sayılmaz. Sende az çok tahmin ediyorsundur zaten. Zor tuttuk. Yoksa her şey berbat olacaktı.''

Yavuz'un dikkatle beni izlediğini görünce yüzümü olabildiğince ifadesiz tutmaya çalıştım.

''Demek Derin ile kavga ettiniz. Çok mu sinirli?''

''Sinirli de ne demek. Kasırga gibi. Sonumuz hayrolsun.''

İster istemez ufaktan korkmaya başlamıştım. Zaten Barlas azıcık bile sinirli olduğunda yeterince korkutucu oluyordu. Kim bilir şimdi nasıldır?

''Anladım canım. Umarım barışırsınız. Neyse o zaman sonra yine konuşuruz. Öptüm ikinizi de.''

''Tamam canım. Kendine çok dikkat et ve dikkatli ol. Görüşürüz.''

Telefonu kapatıp Yavuz'a uzattığımda dikkatle bana bakıyordu.

''Ne olmuş?''

''Kızlar biraz tartışmış ama önemli bir şey yok. Akşama barışırlar.''

Yavuz anlayışla başını sallayıp telefonu cebine koydu ve ayağa kalktı.

''Ben işimi halledip hemen geri dönerim. Sana afiyet olsun. Eğer bir sorun olursa Leyla'ya söylersin.''

Kafamı sallayarak cevap verdim.

''Peki söylerim. Kolay gelsin.''

Hafif bir gülümseme göndererek ağır adımlarla salondan çıktı. Birkaç dakika sonra dış kapının sesini duyunca gittiğini anladım. Yavuz gidince bende masadan kalkarak yukarı kata çıktım. Kaldığım odaya gireceğim sırada bir an duraksadım. Hazır Yavuz'da evde yokken kardeşinin odasına tekrardan göz atsam ne olur?

Hiçbir şey.

Yönümü değiştirip kardeşinin odasının önünde durdum. Etrafa kısa bir göz attıktan sonra kimseyi göremeyince kulpu yavaşça aşağı indirip sessiz olmaya özen göstererek içeri girdim.

Tutuklu (Tamamlandı) ✔Where stories live. Discover now