37. Bölüm

127K 3.8K 434
                                    



Odaya sızan güneş ışığı yüzünden yerimde rahatsızca kıpırdanarak gözlerimi araladım. Gözlerimi ovuşturarak bir süre ayılmaya çalışıp tavanı izledim. Gözüm saate kaydığında saatin yedi olduğunu fark ettim. Henüz daha erkendi ve işe de gitmeyeceğim için şimdiden akşama kadar ne yapacağımı düşünmeye başladım.

Yataktan kalkıp odamda ki banyoya girdim ve elimi yüzümü yıkayıp saçlarımı taradım. Daha sonra üzerime rahat bir şeyler geçirip odaya geri döndüm.

Akşam Yavuz ile olan yakınlaşmamız aklıma gelince içimi bir huzursuzluk kapladı. Çok şükür engel olabilmiştim ama Yavuz biraz bozulmuştu. Umarım bu yüzden bana soğuk davranmazdı.

Aşağıya inmek için odadan çıktığımda Yavuz'un kardeşinin odasının önünden geçerken bir süre duraksadım. O kız için biraz üzülsem de içten içe onu kıskanıyordum. Barlas'ın bütün anlarını görmüştü. Üzgünken, mutluyken, gülerken, kızarken...

Belki bu kıskançlığım saçmaydı ama aşk bu ne yaparsın...

Merdivenlerden aşağı inip salona girdiğimde Yavuz'u tekli koltuklardan birinde oturup kahve içerken gördüm. Leyla da masaya kahvaltımızı hazırlıyordu.

Yüzüme sahte gülümsememi yerleştirip Yavuz'un karşısında ki koltuğa oturdum.

''Günaydın.''

Gazetesini indirip yüzüme baktı ve zoraki bir gülümsemeyle cevap verdi.

''Günaydın.''

Elinde ki gazeteyi okumaya geri dönünce biraz bozulsam da çaktırmadım. O olaydan sonra bana bozuk olması normaldi.

''Sofra hazır efendim.''

Leyla sofranın hazır olduğunu söyleyip salondan çıkınca Yavuz elinde ki gazeteyi bırakıp masaya yöneldi. Bende onun peşinden giderek dün oturduğum sandalyeye yerleştim.

Birbirimize 'Afiyet olsun' dedikten sonra kahvaltı boyunca neredeyse hiç konuşmamıştık. Aramızda ki soğukluğun farkında olsam da nasıl düzeltebileceğim hakkında bir fikrim yoktu.

Duvarda ki saate gözüm kaydığında Yavuz'un işe geç kaldığını fark ettim.

''İşe geç kalıyorsun.''

Tabağından başını kaldırarak bana döndü.

''Birkaç gün şirkete uğramayıp evde çalışacağım. Kahvaltıdan sonra da bir saatlik bir işim var onu halledip gelirim.''

''Niye şirkete gitmiyorsun?''

''Sen benim için işten daha önemlisin. Seni evde tek başına bırakırsam içim rahat etmez.''

Yavuz'u bana karşı bu kadar iyi davranırken görünce ona yalan söylediğim için kendimi kötü hissediyordum. Keşke bana karşı bu kadar ilgili olmasaydı. O zaman her şey daha kolay olurdu.

''Yalnız değilim ki Leyla var. Benim için endişelenmene gerek yok. Sen işlerini aksatma.''

''Ne söylersen söyle kararımı değiştiremeyeceksin. O yüzden karnını doyur.''

Pes ederek önüme dönüp tabağımdakilere odaklandım. Bir yandan da aklım kızlarda ve Barlas'taydı. Acaba duyduktan sonra kızları sağ bıraktı mı? Telefonumda yoktu ki arayıp öğreneyim.

Aklıma gelen fikirle Yavuz'a döndüm.

''Senden bir şey rica edebilir miyim?''

Elindeki bardaktan bir yudum alıp gözlerime baktı.

Tutuklu (Tamamlandı) ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin