23.Bölüm

150K 4.5K 921
                                    

Multimedia: Beyza'nın kıyafeti

Barlas'ın Ağzından

Karanlık gecede içkimi yudumlayarak dışarıyı seyrediyorum. Etraf sessiz ve karanlık. Havada yine yalnızlığın kokusu var.

Nazlı öldüğünden beri her günüm böyle geçiyordu. Artık yalnızlığa alışmıştım. Karanlık gittikçe beni kendisine benzetmişti. Diğer adım siyah olmuştu.

Siyah gibi karanlık, siyah gibi yalnız, siyah gibi hüzünlü ve siyah gibi asil.

Bunlar beni tanımlıyordu.

Kendimi bildim bileli yalnızdım. Hayata gözlerimi bir yurtta açmıştım. Hayat bana ilk tekmesini o zaman atmıştı.

Orada büyüyen çocuklar hayata karşı yalnız olduklarını her şeyden önce öğrenirler. Benimde konuşmadan önce ilk öğrendiğim şey o olmuştu.

Yurtta yaşarken her gün dayak yer ve aç bırakılırdık. Ona rağmen kimseye sesimizi çıkartamazdık.

Zaten alışmıştık. Yediğimiz dayaklar artık acıtmazdı. Belki vücudumuzu acıtmazdı ama ya kalbimiz?

İşte onu yaşamayan bilemezdi. Kimsenin de yaşamasını istemezdim.

Ben 14-15 yaşlarındayken yurtta yine sıradan bir gündü. Yine bir çocuğu daha burada yalnızlığa terk etmişlerdi. Gelen çocuk erkek olmasına rağmen zayıf ve çelimsizdi. Benden 2-3 yaş küçük görünüyordu.

Hem ağlıyor hem de etrafına bakınıyordu. Yanına gidip onunla konuşmaya çalıştım. Aklımca teselli edecektim ama daha teselli etmenin ne demek olduğunu kendim bile bilmiyordum.

Onunla konuşup benim yattığım ranzanın altının boş olduğunu ve orada yatabileceğini söyledim.

Yatağı gösterip yerleşmesini bekledim.

Yerleştikten sonra birlikte yemeğe çıktık.

Aradan birkaç gün geçmişti. Artık ilk geldiği günkü gibi içine kapanık değildi ama sadece benimle konuşuyordu.

Adını ilk geldiği gün söylememişti. Bu gün tekrardan sorduğumda adının Cüneyt olduğunu öğrendim.

Nedense onu kendime çok yakın hissediyordum. Belki de bunun nedeni burada ki yalnızlığımı biraz olsun azaltmasıdır.

Yatakhanenin kapısı açılıp içeriye yurt müdürü girdiğinde dayak vaktin geldiğini anlamıştım.

Sırayla bir iki kişiyi dövmeye başlamıştı. Bu gün diğer günlere göre daha sinirliydi.

Cüneyt geldiğinden beri müdür bizi dövmeye gelmediğinden, Cüneyt bunları görünce korkmuş ve arkama saklanmıştı.

Sıra bana geldiğinde müdür arkamda duran Cüneyt'i fark edip benim yerime onu dövmeye başladı.

O kadar sert vuruyordu ki biraz daha vurursa Cüneyt'e bir şey olacak diye korktum.

Şimdiye kadar beni ne kadar dövse de hiç sesimi çıkartmamıştım ama bu gün ilk defa öne atılıp bende ona vurmaya başladım.

Ben ona vurunca o da Cüneyt'i bırakıp beni dövmeye başladı. Ona vurduğum için öncekinden de sinirliydi.

Bir süre sonra karşılık vermeyi bırakıp siniri geçene kadar beni dövmesini bekledim.

Diğerleri de korkularından hiçbir şey yapmayarak sadece bizi izliyorlardı.

Gözüm Cüneyt'e kayınca ağlayarak beni izlediğini fark ettim.

Tutuklu (Tamamlandı) ✔Where stories live. Discover now