26

2K 222 48
                                    

Do Kyungsoo

"Kyungsoo, ben sana aşık mı oldum?"

Çoğu zaman filmlerin romantizm kokan sahnelerinde rast geldiğimiz ve lanet olsun, tamda sırası! diye içten içe küfür ettiğimiz zil sesi kulağıma dolduğunda, ne zamandır tuttuğumu bilmediğim nefesimi koyverdim. Herif soluğumu tıkamıştı ve ben, o zamana kadar bunun farkında değildim.

Kapıya bakmak yerine henüz giymediğim eşofmanıma uzanmayı seçtiğinde sessiz kalıp, düşündüğümden daha maharetli çıkan adamın seri hareketlerini izledim. Ne söyleyeceğimi bilmiyordum, o da bir cevap bekliyormuş gibi durmuyordu.

"İstersen odana geçip dinlenebilirsin."

Misafir odası, hastahaneden çıktığımdan beri benimdi. Kim Jongin bana ev arkadaşıymışım gibi muamele ediyor, yüzüme bakmaktan kaçınmıyor ve eskiye nazaran daha az tartışma konusu yaratıyordu.

Onun hislerini ciddiye alamıyordum. Daha önce sözünü ettiği "Duygular Kyungsoo, önemsemediğim şeylerdi. Sen karşıma çıkana kadar." cümlesi yada az önce soru sorarak yaptığı bir nevi aşk itirafı ... Bana inandırıcı gelmiyordu.

O bir canavardı. Gözümdeki değeri değişmemeli, yaptıklarını bu kadar çabuk göz ardı etmemeliydim.

Kendi kendime verdiğim gazın etkisi geçmeden salona döndüğümde, Jongin'i elinde tuttuğu sarı paketi incelerken buldum. Dudakları öne doğru büzülmüş, gözleri merakına yenik düşerek iri iri açılmıştı. Aramızda kalacaksa şayet itiraf edeceğim ; karşımdaki ayıdan bozma insan yavrusu fena tatlıydı.

"O nedir?"

"Bilmem, Sehun için." Ayakkabı kutusu ebatındaki paketi havada salladıktan sonra kaşlarını çattı. "Hey, bu sarışın her gittiği yere benim evimin adresini mi veriyor, neden onun paketi buraya geliyor?"

Bunu bilmiyordum. Kurye gittiği için bu amansız hediyeyi kimin gönderdiğini Sehun gelene kadar öğrenemeyecektim. Dermişim. Ben Do Kyungsoo, Kim Jongin ile tekrar bir münasebet içine girmemek adına elime geçen fırsatlara sırtımı dönmeyecektim.

"Ver bana."

Sandalyemi yanına doğru yaklaştırdığımda yapması gereken şey ; paketi avuçlarım arasına bırakmak iken o, paket ile birlikte eğilerek yüzünü burnumun dibine getirdi. Bacaklarımın üzerine yerleştirdiği pakete çenesini yaslayıp, alttan alttan attığı sevimli bakışlar eşliğinde yumuşacık gülümsediğinde, nerede yanlış yaptığımı aramaya başladım.

Amacım ; esmer adamdan uzak durmaktı fakat bu girişimim başarısızlık ile sonuçlandı.

"Çekilir misin ? Paketi açacağım."

"Hayat sigortan yok, açmamanı öneririm."

"Sehun bana bir şey yapamaz sonuçta abisiyim."

"Sırtımda koskoca masayı parçaladı o herif be, gözü döndüğü zaman kimseyi saydığı yok şerefsizin."

"Doğru konuş."

"Sırtımda koskoca masayı parçaladı o herif, gözü döndüğü zaman kimseyi saydığı yok serserinin."

"Kafanı çek."

OBSTACLEWhere stories live. Discover now