24 Saat | Stony

22

Multimedia, 21'inci bölümden bir kesittir. Bu kesiti alarak, mükemmel bir medya çalışması haline getiren tonystarkinkizi'na teşekkür ederim! Gerçekten çok sevdim ve beni şımartıyorsun!

İyi okumalar!

***

12 Saat Kala - Akşam (Saat 10)

Tony, diyaliz makinasından* çıkan sinir bozucu sesin kulaklarını doldurmasına izin verirken boş bakışlar ile dizüstü bilgisayarının siyah ekranına bakıyordu. Biliyordu ki, düşünecek daha önemli işleri vardı ama Steve Rogers aklından çıkmıyordu.

Steve'in attığı mesajlardan sonra sürekli olarak düşünmeye başlamıştı. Düşündükçe işin içinden çıkamıyor, daha fazla düşünüyordu. Daha fazla düşündüğü zaman ise baş ağrısı katlanılmaz bir hale geliyordu. Doktorlarla konuşup, iki saatliğine uyarılmasını istemişti.

İki saat, düşünmek istemiyordu.

İki saat, her şeyden uzak kalmak istiyordu.

"İyi misin?"

Tony, düşüncelerinden uzaklaşıp kafasını kaldırdı. Ayak ucuna oturmuş olan Peter'ın sorusuna büyük bir yalancılıkla cevap verdi.

"İyiyim."

İyi değilim.

Peter, Tony'nin yalan söylediğini anladı. Bir şey söylememeyi tercih etti. Ne kadar üstelerse üstelesin, Tony'nin yine aynı cevabı vereceğini biliyordu.

"Benimle ne konuşmak istiyordun?" dedi, Peter.

"Şirket hakkında konuşmak için çağırdım..." dedi, Tony. Peter'ın itiraz dolu bakışları ile karşılaşınca otoriter tarafını ortaya koyarak Peter'a hayatında attığı en sert bakışı (ne kadar sert olabilirse) attı.

"Stark Endüstrisinin başına geçtiğim zaman bir çoğu insan tarafından Howard Stark'ın oğlu diye anıldım. Howard Stark'ın şımarık, züppe, egoist oğlu. Bu ünvandan kurtulmak için çok uğraştım. Stark Endüstrisini zirveye taşıdım ve Howard Stark'ın oğlu ünvanından sıyrıldım. Bu şirket için çok uğraştım ve o şirketi oğlum gibi gördüğüm kişiye bırakacağım, Peter..." dedi ve derin bir nefes aldı. Peter'ın ağladığını gördüğünde gözlerinin dolmasına engel olamadı.

"Bu şirketin başına geçeceksin, Peter. Benim hakkımı koruyacaksın. Bunu başaracaksın, biliyorum. Çünkü sana inanıyorum."

Peter, kafasını sallayarak onayladı. Tony'nin el işareti yaparak kendisini çağırdığını fark ettiğinde ayağa kalktı ve Tony'nin yanına oturarak sarıldı.

Kulağını Tony'nin fısıltısı doldurdu.

"Sana sarılmıyorum, sadece senin için kapıyı açıyorum."

*

Tony: Bencil biri değilim, Yüzbaşı.

Tony: Dışarıdan insanlar beni bencil olarak görüyor.

Tony: Biliyorum.

Tony: Bugüne kadar yaptığım iyiliklerin hiçbirini ortaya çıkarmak için uğraşmadım.

Tony: Hiçbiri ile göz boyamadım.

Tony: Yapılan iyiliği herkese anlatırsan bu önemini yitirir.

Tony: Değerini yitirir.

Tony: Bana istediğin kadar hakaret et, Yüzbaşı.

Tony: İstediğini söyle.

Tony: Hatta engelle.

Tony: Ama bencilliğin imasını bile yapma.

Tony: Çünkü ben bencil değilim.

***

*Diyaliz makinası: Böbrek yetmezliği çeken hastaların belirli zamanlarda bağlanmak zorunda kaldıkları suni böbrek makinesine verilen addır.

Yanlışlarım varsa affola.

Bu bölüm, tonystarkinkizi için!