13 -

3.1K 361 278
                                    

İyi okumalar dilerim.

18 Saat - 15 Dakika Kala
Öğlen
03.45

"Sen gerçekten Demir Adam'sın!"

Tony, küçük çocuğun heyecanını hissedebiliyordu. Karşısındaki küçük çocuğun heyecanı ve şaşkınlığı onu gülümsetmeye yetiyordu. Kaslarındaki güçsüzlüğe rağmen küçük çocuğu koltuk altlarından tutup havaya kaldırdı, işe yaramayan bacaklarını oturttu.

Küçük çocuğun adını bilmediğinden dolayı ona küçük diye hitap etti, "Sakin ol, küçük. Ben artık basit bir adamım." dedi. Artık kendisini özel hissetmediğinden dolayı böyle birşey demişti. Tony, Steve'in yanındayken kendisini özel ve korkusuz hissederdi. Yanında Steve yoktu, Steve yokken kendisini basit ve çaresiz hissediyordu.

Küçük, minik suratının büyük bir kısmınu kaplayan beyaz maskeyi çenesinin altına doğru indirdi. İyileşmek üzere olduğu belli olan kabuk bağlamış dudaklarını Tony'nin sakallı yanağına bastırdı.

"Sen kahramansın!" diye bağırdı. Tony'nin sakallı yanağını sevdikten sonra sıska kollarını onun boynuna sarıp, sarıldı. "Özelsin, benim ve benim gibi diğer hasta çocuklar için çok özelsin."

Tony, gözlerinin yanmaya başladığını hissetti. Kalbi, küçük çocuğun sevgisi karşısında ezildi. Steve'in sevgisini kazanmak için çok uğraşmıştı ama bir çocuğun sevgisini kazanmak için Demir Adam olması yetiyordu. Küçük bir kalbin sevgisini kazanmak Tony için herşey demekti.

Tony, "Özel olan ben değilim, küçük." dedi. Natasha'nın boğazını temizlediğini duyduğunda dikkatini Natasha'nın elinde tuttuğu kameraya verdi. Fotoğraf çekildikten sonra konuşmasına devam etti.

"Özel olan sizsiniz."

*

Steve: Yine tüm haberlerde sen varsın.

Tony: Olmasam garip olurdu, değil mi?

Steve: Yayınladığın fotoğraf çok anlamlı...

Steve: Fark ettim de,

Steve: Yorgun gözüküyorsun.

Tony: Bavulumu hazırlıyorum, Yüzbaşı.

Steve: Zayıflamaşsın, Tony...

Steve: Hasta olmadığına emin misin?

Tony: Tatile çıkacağım, Steve.

Tony: Hasta olsam tatile çıkamazdım.

Steve: Doktora git, Tony.

Steve: En azından tatile giderken bir sürpriz olmaz.

Tony: Merak etme,

Tony: Doktor Cameron* benimle yeterince ilgileniyor.

Steve: Ciddi misin?

Steve: Doktor Foreman'ın** ilgilenmisini tercih ederdim.

Tony: Ciddi olamazsın...

Tony: Diziyi izlemişsin!

Steve: Sadece iki bölüm izledim.

Steve: Abartılacak bir durum değil.

Tony: Abartılacak bir durum, fosil.

Tony: Sen dizi izlemekten nefret edersin!

Steve: Nefret etmeye devam ediyorum, Tony.

Tony: O zaman neden izledin?

Steve: Eğer izlemeseydim seninle konuşacak bir konu kalmayacaktı, Tony.

Steve: Seninle konuşmak için nefret ettiğim her şeyi yapabilirim.

Steve: Ya da, seninle konuşmak için her şeyi yapabilirim.

Tony: Büyük konuşuyorsun, Yüzbaşı.

Steve: Gerçekleri söylüyorum, Tony.

Tony: Ölmeyi göze alabilir misin?

Tony: Sen cevap vermeden önce ben cevaplayayım,

Tony: Alamazsın.

Tony: Eğer ölümü göze alsaydın şu an yanımda olurdun.

Tony: Bana destek olurdun.

Steve: Bilmediğim bir şey mi var, Tony?

Tony: Bilmediğin çok şey var, Yüzbaşı.

Tony: Ama seni ilgilendirmiyor.

•••

*Doktor Cameron: House M.D. dizisinde karakter. Tam adı, Allison Cameron. İmmünolog, Bağışıklık Sistemi Uzmanı.

**Doktor Foreman: House M.D. dizisinde bir karakter. Tam adı, Eric Foreman. Nörolog, Sinir Sistemi Uzmanı.

[Not: Açıklamaları elimden geldiğince kısa tutuyorum. Bir önceki bölümde fark etmişsinizdir zaten. Bir okuyucum açıklamaları uzun tutmamı rica etti, kırmak istemedim. İstek üzerine açıklamaları uzun tutacağım.]

Komşu evinde sıkıldıysam çözüm yolunu bölüm yayımlamak ile buldum.

Bu bölüm, capsarcreactor için!

24 Saat | StonyWo Geschichten leben. Entdecke jetzt